Kayıtlar

Benim Adım Artık Sophie değil, Meryem

Resim
Benim Adım Artık Sophie değil, Meryem Mali'de radikal bir grup tarafından esir alınan Fransız aktivist Sophie Petronin 4 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. Petronin, esaretin ardından Müslüman olduğunu açıkladı. Petronin'i havalimanında Fransa'nın lideri Macron karşılarken, Fransız aktivist kadın, "adım artık Sophie değil, Meryem" ifadelerini kullandı. Macron karşıladı: Benim adım artık Sophie değil, Meryem Mali’nin kuzeyinde yer alan Gao bölgesinde çocuklara yardım amaçlı bir kuruluşu yönettiği sırada 24 Aralık 2016’da kaçırılan Fransız aktivist Sophie Petronin, 4 yıl aradan sonra özgürlüğüne kavuştu. Radikal bir grup tarafından Sahel bölgesinde esir edilen Petronin, özgürlüğüne kavuşmasının ardından Müslüman olduğunu ve ismini Mariam olarak değiştirdiğini açıkladı. "ADIM ARTIK MERYEM" Petronin yaptığı ilk açıklamada, "Bugün en büyük mutluluğum ben yokken asistanımın görevi devam ettirmiş olması. Mali için dua edeceğim, Allah’ın merhameti ve

Cehennem Ayetini Duydu, Ruhunu Teslim Etti

Sırat’ı Geçerken Kimisi Geçecek, Kimisi Cehenneme’e Düşecek…           Mansûr bin Ammâr Kuddise Sirrûh şöyle anlatır:   Bir gece sabah oldu zannıyla dışarı çıktım. Ancak henüz sabah olmadığını gördüm. Bir evin önünden geçerken içeride birisinin dertli dertli ağlayarak şu duâyı yaptığını işittim:     “‒ İlâhî, çok günah işledim. Kendime yazık ettim. Maksadım Sana muhâlefet etmek değildi. Ben nefsime yenik düştüm. Hem gördüm ki, ne kusur işlesem Sen (bu dünyada cezâ vermeyip) bir şey yapmıyorsun, Sen’in Settâr (kusurları örten) sıfatına aldandım. İşlediğim günahları cahilliğimden işledim. Hata ettiğimi şimdi anladım. Bana azâb edersen hâlim nice olur? Vah bana ki ömrüm uzadıkça günahlarım çoğalıyor! Yâ Rabbi! Kullarına Sırât’ı geçmelerini emrettiğin gün, kimisi Cehennemʼe düşecek, kimisi Cennetʼe gidecek. Acabâ bu miskin kulun hangi gruptan olacak?”   Bu esnâda Cehennemʼden bahseden bir âyet işitildi. İçeride münâcâtta bulunan genç, bir kez “Âh!” etti ve iniltisi kesil

Evlendi, Bakın İlk Gece Ne Oldu?

Evlendi, Bakın İlk Gece Ne Oldu?   Evlendi ve ilk gece eşinin yüzünü açtı rengi siyah idi, güzel de değildi... Zifaf gecesi eşini terk etti... Eşi bunu anlayınca birkaç gün sonra kocasının yanına gitti ve dedi ki: ''- Hayır, belki şerrin içinde saklıdır…'' Dedi ve ikna etti, zifafını tamamladı... Ama kalbinde yine sıkıntı vardı...   Eşinin şeklinden yani renginden dolayı İkinci kez eşini ve şehri terk etti... Bu sefer aradan tam 20 yıl geçti. Eşinin hamile kaldığını bilmeden geçen 20 yıl... 20 yıl sonra, şehre geri döner. Namaz için camiye girer… Bakar ki genç bir vaiz… Ama çok muhteşem vaaz ediyor. Dehşete kapılır ve hoşuna gider... Oradakilere sorar: “- Kim bu, âlim delikanlı?” Der... Derler ki: "- Adı ENES!" "- Babası kim?". Der. Derler ki: "- 20 yıl önce buralardan göçtü adı: MALİK!" Gencin yanına gider ve der ki: "- Seninle evinize kadar geleceğim. Kapıda bekleyeceğim annene dersin ki: “’- H

Kocasını Gönlünü Kıran Ve İtaat Etmeyen Kadın

  Kocasını Gönlünü Kıran Ve İtaat Etmeyen Kadın   Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz bir Hadis'i Şerif de mealen buyuruyor: Dünyada bir kadın, kocasına eziyet ettiği vakit: O Kocasının cennetteki Hurisi, Allah Celle Celâlüh senin belanı versin! Benim efendime eziyet etme! Zira eziyet ettiğin o kocan, senin yanında misafirdir. Pek yakında senden ayrılacaktır... (Tirmizi) Sahabi kadınlardan biri, Peygamber Efendimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem yanına gelerek: Ey Allah’ın Rasulu Cihad ibadetini Allah, erkeklere farz kıldı. Cihad’a çıkıp öldürüldüklerinde Rab’leri katında diri olarak rızklandırılıyorlar, şehid oluyorlar. Peki ya biz kadınlar bu ecre nasıl nail olacağız? Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem kadına şöyle yanıt verdi:   “Karşılaştığın bütün kadınlara şu bilgiyi ulaştır ki, kadının kocasına itaati, onun haklarını kabul edip yerine getirmesi buna erkeklerin cihad sevabına denktir. Ne yazık ki sizden çok azı bunu yapar…” Görüldüğü üzer

Öleceğin Gün İçin Telaşlanma!

Resim
  Öleceğin Gün İçin Telaşlanma!   Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma! Ne olacak, nasıl olacak? Diye hiç üzülme!   Çünkü Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar: 1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar. 2- Bedenini yıkayıp gusledecekler. 3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler. 4- Evinden dışarı çıkaracaklar. 5- Ve yeni evine, kabre götürecekler. 6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler. 7- Özel eşyalarını toplayacaklar. 8- Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar; 9- Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…   Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek. İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek. Senin görevin bir başkasına devredilecek. Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek. Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin.  

Melekler Kocalarına Bu 9 Şeyi Yapan Kadınlara Lanet (Beddua) Ediyor

Melekler Kocalarına Bu 9 Şeyi Yapan Kadınlara Lanet (Beddua) Ediyor 1-       Kocanızı ASLA ilgisiz bırakmayın, dışarı yönelmesine mecbur etmeyin. 2-       Kocanızdan izinsiz hiçbir yere ASLA gitmeyin. Mahremsiz yolculuk yapmayın. 3-       Kocanızdan izinsiz Asla kimseye bir şey (para, eşya, mal…) vermeyin. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: "Hiçbir kadının, kocanın izni olmaksızın bir atiyye (bahşiş, hediye) vermesi câiz değildir." (Nesâi, Zekât 58) İbn Mâce'deki rivayetinde: "Kocası ondan sorumlu olduğu sürece hiçbir kadının kocanın malından, ondan izinsiz vermesi câiz olmaz." (Nesâi, Zekât 58) 4-       Kocanızın istemediği şekilde giyinip, dışarı ASLA çıkmayın. Kendinizi kocanıza beğendirin başkalarına değil. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: Hangi kadın, kocasının izni olmaksızın evinden çıkarsa, evine dönünceye yahut kocası kendisinden razı oluncaya kadar Allah Teâlâ'nın gazabı içinde kalmış olu

Zina, Kişiyi Cehenneme Sürükler

Resim
Zina, Kişiyi Cehenneme Sürükler “Ey insanlar topluluğu! Zinadan uzak durunuz. Çünkü onda altı tane kötü haslet vardır. Bunların üçü dünyada, üçü ahirettedir. Dünyadakiler şunlardır:   Dünyada; ·         Zina güzelliği giderir, ·         Fakirliğe sebep olur, ·         Ömrü kısaltır, Ahiretteki kötü hasletlere gelince: ·         (İlahi) gazabı, ·         Kötü bir şekilde hesaba çekilmeyi, ·         Cehennemde de edebi kalmayı gerektirir. (İbnu’l Cevzi)   Zina, Allah’ın Celle Celâlüh azabını celbeder Zillete düşmesine ve borç batağına düşmesine sebebtir. “Hz. Allah'ın gazabı, zina edenlere karşı çok şiddetli olur.” (İmam Suyuti) “Bir yerde zina ve faiz işenirse (oranın halkı) kendilerine Allah’ın Celle Celâlüh azabını davet etmiş olurlar.” (Hakim)   Ayeti Kerime de; ''Bundan sonra tövbe edip ıslâh olanlar (düzelenler) hariç. Muhakkak ki Allah, Gafur’dur (mağfiret edendir), Rahîm’dir (Rahîm esmasıyla tecelli edendir).   Bir âyet-i kerîmede

Ansızın Öfkelenmek; Tamiri İmkânsız Hatalara Yol Açabilir…

Ansızın Öfkelenmek; Tamiri İmkânsız Hatalara Yol Açabilir… Hasan Rauf Bey büyük bir merakla, oldukça pahalı, iyi marka; bir dizüstü bilgisayar almıştı. İşten gelir gelmez çalışma masasına koşuyor eski fotoğraflarına bakıyor, günlük olayları takip ediyor, hikâyeler okuyor ve yazıyordu. Böylelikle hem yorgunluğunu gideriyor hem de yeni yeni bilgiler öğrenerek kendini geliştiriyordu. İlkokul 2. Sınıfa giden küçük kızı Zehra da bilgisayar açılır açılmaz babasının yanına geliyor; bilgisayar kullanmayı öğrenirken O’da yeni yeni bilgiler öğreniyordu. Hasan Rauf Bey yine bir akşam yorgun argın işten geldi. Çalışma masasına koştu. Küçük Zehra babasından önce davranarak bilgisayarı açmak istedi. Bilgisayar masadan “Küt!” diye düşerek ikiye bölündü. Klavye bir tarafa ekran bir tarafa gitmişti. Hasan Rauf Bey çok sinirlenerek; Zehra’ya bir tokat atarak bağırdı: “-Neden acele ediyorsun? Ne işin vardı? Küçük Zehra dudağındaki kanı elinin tersiyle silerek: “- Ama baba! Hani sen b

Hediye Sevgi Ve Öpücük

Hediye Sevgi Ve Öpücük Adam 3 yaşındaki kızını, pahalı bir hediyelik kaplama kâğıdını ziyan ettiği için azarlamıştı. Küçük kız, koskoca bir paket altın yaldızlı kâğıdı bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı Yılbaşı sabahı küçük kızı paketi getirip: "- Bu senin babacığım!" dediğinde üzüldü. Acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına Bir gece önce yaptığından utandı... Ne var ki paketi açınca yeniden öfkelendi. Kutunun içi boştu Kızına gene bağırdı. "- Birisine bir hediye verdiğinde, kutunun içinde bir şey olması lazım! Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım!" Küçük kız gözlerinde yaşlarla babasına baktı. "- O kutu boş değil ki baba!" dedi. "- İçini öpücüklerimle doldurmuştum!". Adam öyle fena oldu ki… Koştu Kızına sarıldı… Beraberce ağladılar… Adam o altın kutuyu, ömrünün sonuna kadar yatağının başucunda sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, ne zaman morali bozulsa, ne zaman kendini kötü hissetse, kutuya koşar, içinden

Gururlanma İnsanoğlu

Gururlanma İnsanoğlu Gururlanma insanoğlu! Ölmemeye çaren mi var? Hazan olmuş bir gül gibi, Solmamaya çaren mi var? Güz gelince solar yaprak, Yüzün örter kara toprak, Kefen çürüyünce çıplak, Kalmamaya çaren mi var? Altımızdan taşlar batar, Üstümüzden otlar biter, Yılan, çiyan yiyip gider, Kurtulmaya çaren mi var? Altımızdan sular yürür, Üstümüzü çimen bürür, Beden çürür, et dökülür, Ölmemeye çaren mi var? Tenin çürür, et dökülür, Ölmemeye çaren mi var? Gururlanma öleceksin, Dar kabire gireceksin, Hakk’a cevap vereceksin, Vermemeye çaren mi var?

Hastanın Kendine Duası

Hastanın Kendine Duası 1 Hasta, elini vücudunun hasta olan yerine koyarak kendine şöyle dua eder: بِسْمِ اللهِ بِسْمِ اللهِ بِسْمِ اللهِ اَعُوذُ بِعِزَّةِ اللهِ وَقُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ مَا أَجِدُ وَأُخَاذِرُ مِنْ وَجَعِي هَذَا Okunuşu: "Bismillah, Bismillah, Bismillah, eûzü bi izzeti'llâhi ve kudratihî min şerri mâ ecidü ve uhâziru min vecaî hâzâ." Anlamı: "Allah'ın ismiyle, Allah'ın ismiyle, Allah'ın ismiyle, Vücudumda duyduğum ağrının şerrinden ve sakındığım, korktuğum şu acıdan ve ağrıdan Allah'ın izzet ve kudretine sığınırım." Dua bitince ellerini kaldırır ve sonra tekrar ağrıyan ve kendine acı veren yerine koyarak aynı duayı bir kere daha okur. Bu şekilde duayı yediye tamamlar." Kaynak: (Müslim, el-Câmiu’s-Sahih, VIII   İbn Mâce, Tıb, 36;   İbn Hıbbân, Edıye, No. 1012-1013)

Gençken Yapılacak En Güzel İş Kulluktur

Gençken Yapılacak En Güzel İş Kulluktur Kulluk, büyük bir şereftir Kulluk insana Cenab-ı Hak tarafından verilen büyük bir şereftir. Bütün peygamberler her şeyden önce kulluklarıyla şeref duyduklarını ifade etmişlerdir. Kelime-i şehadette: “abduhu ve rasulüh ” diyoruz. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, önce Allah’ın kulu, sonra resulüdür. Kulluk önce zikrediliyor. İnsanın yaratılış gayesini ayet-i kerimede “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yarattım” (Zâriyât, 51/56) diye ifade edilir. “Ey insanlar Rabbinize kul olun…” (Bakara, 2/21) emrinden hareketle, kulluk bizim için en önemli payedir. Biz bu hakikati, günde en az kırk defa namazlarda okumuş olduğumuz Fatiha suresindeki: “Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” (Fatiha, 1/5) ayetiyle ilan ediyoruz. Niçin ibadet etmeliyiz? Kime ibadet etmeliyiz? Dinî duyarlılıkların zayıfladığı toplumumuzda, Allah’ın bizlere farz kıldığı ve mutlaka yerine getirmemiz gerektiği