Kayıtlar

Allah Uğruna Bir Zerre Ver, Önünde Bir Dağ Bulursun

Allah Uğruna Bir Zerre Ver, Önünde Bir Dağ Bulursun           Hakk’a varmak arzusu kalbinde varsa, elinde bulunan dünya malından fakirlere ver.           Sadaka vermek, fakirlere ihsan etmek, Hakk’la iş yapmaktır. Allah’ü Teâlâ, en büyük zengindir. Kime ihsan etmiyor, kimi süründürüyor? Kimi acından öldürüyor? Herkes istediği kadar alıyor.           O’nun sofrası kullarının kabiliyetine göre açılır. İhtiyaçlar yeteri kadar giderilir. Allah uğruna bir zerre ver, önünde bir dağ bulursun.           Bir damla su versen sana deniz verilir.           Yeter ki verdiğinizi O’nun uğruna verin.           Her istediğinizin mükâfatını dünyada bulursunuz, öbür âlemde ise daha bol mükâfat alırsınız. Kaynak: Nübüvvet Ve Velâyet Deryâsından Nasihatler.

Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Mescidinde okuttuğu Türkçe Şiir

Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Mescidinde okuttuğu Türkçe Şiir Edebiyatımızın büyük şairlerinden Süleyman Nâbî, Sultan 4. Mehmet döneminde önemli devlet adamlarıyla birlikte hacca gider. Her Müslüman şair için hac ibadeti, olağan üstü bir olaydır; çünkü metafizik gerilime düşen şair, en yüksek estetik tecrübeyi edinmektedir. Hiç şüphesiz Nabi için Medine’ye gidip Hz. Peygamber’in kabr-i şeriflerini ziyaret, Mekke’de Kâbe-i Muzzama’da tavaf etmek çok heyecan verici bir olaydır. Dolayısıyla hac kafilesinin Medine’ye yaklaştığı sırada şair Nabi’nin söz konusu heyecanı doruk noktasına ulaşır. Kafile şafak vakti Medine-i Münevvere’ye girmektedir. Ravza-i Mutahhara’nın minarelerinden sabah ezanı okunmaktadır. Müezzin, ezanın ardından Türkçe bir kaside okumaya başlar. “Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâdır bu Nazargâh-ı ilâhidir Makâm-ı Mustafa’dır bu” Nâbi ve hac kafilesinde bulunanlar, Mescid-i Nebi minarelerinden Türkçe şiir okunması karşısında ha

Sizin Çanakkale'niz on Hiroşima eder!

Sizin Çanakkale'niz on Hiroşima eder! Dönemin Başbakanı Turgut Özal zamanında gerçekleşmiş bir olay şöyle anlatılır: Japon eğitim uzmanları gelmiş ve ülkemizin eğitim sistemini incelemiş, Sayın Özal'ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını sunmuş ve sonuç olarak şunu söylemişlerdi: “- Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok!” Turgut Özal'ın “- Nasıl?” sorusu üzerine şunu anlatmışlardı: “- Biz Japonya'da okula başlayacak çocuklarımıza milli ruh şoklaması yaparız. Onları önce toplu halde hızlı trenlere bindirir, dev fabrikalarımızı, teknoloji merkezlerimizi gezdirir ülkemizin gücünü gösteririz. Sonra da bu yavrularımızı alır Hiroşima ve Nagazaki'ye götürür, orada atom bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir deriz ki: Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip olmak için çalışmazsanız sonunuz böyle olur.” Bürokratlardan biri atılır: “- Ama bizim Hiroşima'mız yok ki!” Japo

Bol Rızık Duası (Borç Ödeme Duası) دُعَاء زِيَادَة الرِذْقْ (دُعَاءُ قَضَاءِ الدَّيْنِ)

Bol Rızık Duası (Borç Ödeme Duası) دُعَاء زِيَادَة الرِذْقْ (دُعَاءُ قَضَاءِ الدَّيْنِ) اَللَّهُمَّ اكْفِنِي بِحَلالِكَ عَنْ حَرَامِكَ، وأَغْنِني بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ. Okunuşu: “Allâhümmekfinî bi-helâlike an harâmik, ve ağninî bi-fazlike ammen sivâk. Anlamı: Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” Fazileti: Hz. Ali Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine anlaşmalı bir köle ona gelerek: “- Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et” , dedi. O da: “- Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in bana öğrettiği duayı ben de sana öğreteyim mi? Bunu okumaya devam ettiğin takdirde üzerinde dağ gibi borç olsa bile Allah Teâlâ onu ödemene yardım eder. Şöyle dua et dedi” : Kaynak: (Tirmizî Daavâ 111) ( رواه الترمذي وقال: هذا حديث حسن غريب )

Hizbü’n-Nasr Duası لدُّعَاءُ حِـزْبُ النـَّصْـرِ المـُبـَارَكِ

Hizbü’n-Nasr Duası لدُّعَاءُ حِـزْبُ النـَّصْـرِ المـُبـَارَكِ اللّهُمَّ بِسَطْوَةِ جَبَرُوتِ قَهْرِكَ وَبِسُرْعَةِ إِغَاثَةِ نَصْرِكَ وَ بِغَيْرَتِكَ لِاَنْتِهَاكِ حُرُومَاتِكَ وَبِحِمَايَتِكَ لِمَنِ احْتَمَى بِاٰيَاتِكَ نَسْءَلُكَ يَا اللّهُ يَا اللّهُ يَا اللّهُ يَا سَمِيعُ يَا مُجِيبُ يَا قَرِيبُيَا سَرِيعُ يَا مُنْتَقِمُ يَا قَهَّارُ يَا شَدِيدُ الْبَطْشِ يَا مَنْ لَا يُعْجِزُهُ قَهْرُ الْجَبَابِرَةِ وَلَا يَعْظُمُ عَلَيْهِ هَلَاكُ الْمُتَمَرِّدَةِ مِنَ الْمُلُوكِ الْاَكَاسِرَةِ اَنْ تَجْعَلَ كَيْدَ مَنْ كَادَنَا فِي نَخْرِهِ وَمَكْرَ مَنْ مَكَرَ بِنَا عَاءِداً إِلَيْهِ وَحُفْرَةَ مَنْ حَفَرَ لَنَا وَاقِعاً هُوَ فِيهَا وَمَنْ نَصَبَ لَنَا شَبَكَةَ الْخِدَاعِ إِجْعَلْهُ يَا سَيِّدِي مَصُقاً إِلَيْهَا وَمَصِيداً فِيهَا وَأَسِيراً لَدَيْهَا اللّهُمَّ بِحَقِّ كۤهيعۤصۤ إِكْفِنَا هَمَّ الْعِدَا وَلَقِّهِمُ الرَّدَى وَاجْعَلْهُمْ لِكُلِّ حَبِيبٍ فِدَا وَسَلِّطْ عَلَيْهِمْ عَاجِلَ النِّقَمِ فِي الْيَوْمِ وَ غَدَا اللَّهُمَّ بَدِّدْ شَمْلَهُمْ اللَّهُمَّ فَرِّقْ جَمْعَهُمْ اللَّهُمّ

Ünlü Bilge Sun Tzu’dan Hayat Mücadelesine Yön Verecek Çok Önemli Sözler

Ünlü Bilge Sun Tzu’dan Hayat Mücadelesine Yön Verecek Çok Önemli Sözler Sun Tzu MÖ 500'de Wu Devleti'nde (Şimdiki Çin)'de yaşamış ünlü komutan, filozof ve askeri bilgedir. Sözleri asırlar sonra bile düşündürürken, Savaş Sanatı (The Art of War) kitabı, strateji üzerine yazılmış en eski ve en iyi çalışmalardan biridir ve askeri konularda ve ötesinde tarih boyunca çok büyük etkisi olmuştur. Ünlü Bilge bu kitabında 384 adet savaş teorisine yer verir. 2500 yıllık bir geçmişe sahip olan bu eser, halen birçok harp okulunda ders olarak okutulur. 20. Yüzyılın sonlarından itibaren ekonomi ve iş dünyasında da kullanılmaktadır. Sun Tzu'nun yazdığı bu kitap spor, siyaset, bilim, sanat alanında birçok ünlü ismi etkilemiş, onlara rehberlik etmiştir. Mao Zedong'i, General Nguyên Giâp|Vö Nguyên Giâp'i, General Douglas Mac Arthur'u ve bazı Japon İmparatorluk liderlerini etkilemiştir. Öyle ki Sun Tzu'ye göre: “ Gerçek zafer, savaşmadan kazanılan zaferdir. Gerçek ön

Bol Rızık Duası (Borç Ödeme Duası

Bol Rızık Duası (Borç Ödeme Duası) دُعَاء زِيَادَة الرِذْقْ (دُعَاءُ قَضَاءِ الدَّيْنِ) اَللَّهُمَّ اكْفِنِي بِحَلالِكَ عَنْ حَرَامِكَ، وأَغْنِني بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ.   ( رواه الترمذي وقال: هذا حديث حسن غريب ) Okunuşu: “Allâhümmekfinî bi-helâlike an harâmik, ve ağninî bi-fazlike ammen sivâk. Anlamı: Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek haramlardan koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” Fazileti: Hz. Ali Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine anlaşmalı bir köle ona gelerek: “- Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et” , dedi. O da: “- Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in bana öğrettiği duayı ben de sana öğreteyim mi? Bunu okumaya devam ettiğin takdirde üzerinde dağ gibi borç olsa bile Allah Teâlâ onu ödemene yardım eder. Şöyle dua et dedi” : Kaynak: (Tirmizî Daavâ 111)

İstanbul’un Fethinin Üç Manevi Kahramanı: Akşemseddin, Molla Hüsrev ve Molla Gürani

İstanbul’un Fethinin Üç Manevi Kahramanı: Akşemseddin, Molla Hüsrev ve Molla Gürani Fatih Sultan Mehmet, Peygamberimizin müjdelediği "İstanbul'un fethi"ni gerçekleştirme şerefine nail olan bir komutan. Onun "yıkılamaz" denilen surları yıkması ile yeni bir çağ açıldı. Bu kutlu fethin gerçekleşmesinde, askeri ve maddi unsurlar kadar ilmi ve manevi unsurlar da önemliydi. İstanbul'un fethinin üç manevi kahramanı olan Akşemseddin, Molla Hüsrev ve Molla Gürani'ye dair bilinmeyenleri, onların bu fethi nasıl desteklediklerini sizler için derledik. Hacı Bayram Veli’nin Müridi Oldu Erken yaşta batınî ilimlere merak salmış ve kendine mürşit aramaya başlamıştır. Bu istekle İran ve Maveraünnehir dolaylarına seyahatlere çıkmış, daha sonra da Şam'a gitmiştir. Hakkında yazılan menakıbnâmede anlatılanlara göre bir gün rüyasında Ankara'da ikamet eden Hacı Bayram Velî'yi görmüş ve ona intisab için yanına gelmiş, müridi olmuş, üstadının yanında