Kayıtlar

Osmanlı İmparatorluğu’nun Şanlı Tarihi Boyunca İdare Ettiği Ülkeler

Osmanlı İmparatorluğu’nun Şanlı Tarihi Boyunca İdare Ettiği Ülkeler           Osmanlı Devleti hangi ülkeye kaç yıl hükmetmiştir? Osmanlı Devleti’nin 623 senelik şanlı tarihi boyunca idare ettiği ülkeler…           Osmanlı Devleti, 623 senelik şanlı tarihi boyunca 60 kadar ülkeyi hâkimiyeti altına alıp, aşağıda gösterilen sürelerde adâlet tevzî ederek idare etmiştir: ·         Bulgaristan: 545 sene ·         Ege Adaları: 541 sene ·         Yugoslavya: 539 sene ·         Romanya: 490 sene ·         Arnavutluk: 435 sene ·         İsrail: 402 sene ·         Ürdün: 402 sene ·         Irak: 402 sene ·         Lübnan: 402 sene ·         Suriye: 402 sene ·         Yemen: 401 sene ·         Kenya: 400 sene ·         Bornu: 400 sene ·         Birleşik Arap Emirlikleri: 400 ·         Gine: 400 sene ·         Mozambik: 400 sene ·         Tanzanya: 400 sene ·         Uganda: 400 sene ·         Umman: 400 sene ·         Gürcistan: 400 sene ·       

Kader Kıssası

Kader Kıssası           Bir talebeye yolculuğu sırasında kaderin sırrının bilinmezliğini gösteren ibretlik hadise…           Bir talebe köyden şehre ilim öğrenmek için yaya gidip gelmektedir. Yolculuğu sırasında bir ağacın altında abdest alıp namazını kılar ve dua Eder. Sonra ağaca yaslanır ve:           “Ey Rabbim, ben hep senin için namaz kılıyorum, sana dua ediyorum; ama kader sırrını bir türlü anlayamıyorum. O kadar ilim öğrenmeme rağmen kaderi idrak edemiyorum!” diye düşünmeye başlar.           Yarı uyanık bir hâlde kendini karıncaların okulunda bulur. Karıncaların köyünü su basmıştır. Bir kısmı boğulup gitmiş, sadece yüksek kayaların üzerlerine sığınabilenler hayatta kalmıştır. Sağ kalanların içinden toplanan karınca profesörler bu hiç beklemedikleri suyun kaynağını araştırmaktadırlar. Aralarında şu konuşmalar geçer:           - Bu bir seldir, dağlardan gelmiştir!           - Hayır! Sular ılıktı, yer altından fışkırmıştır!           - Hayır hayır! Bu ol

Din Kardeşine Yardım Etmenin Sevâbı

Din Kardeşine Yardım Etmenin Sevâbı Müʼminler, bir Allâhʼa inanan, aynı Peygamberʼin ümmeti olan, aynı kıbleye yönelen, câmilerde omuz omuza saf tutan, birbirlerini kendisine emânet ve zimmetli gören din kardeşleridir. Îman kardeşliği; aynı anne-babanın evlâdı olmak demek olan kan bağı kardeşliğinden daha üstündür. Çünkü nesep bağı ve biyolojik yakınlık, kalbî yakınlık yoksa bir fayda vermez. Nitekim Nuh -aleyhisselâm-ʼın dördüncü oğlu Kenanʼın biyolojik yakınlığı ve nesep bağı, ona hiçbir fayda vermedi. Tûfanʼda diğer kâfirlerle birlikte o da helâk oldu. Cenâb-ı Hakʼtan Nuh -aleyhisselâm-ʼa şu îkaz geldi: “…Ey Nuh! O aslâ senin âilenden değildir…” (Hûd, 46) Ebû Dücâne -radıyallâhu anh- hasta iken ziyâretine giden birisi, onun sîmâsının nûr gibi parladığını gördü ve ona: “–Sîmân neden böyle parlıyor?” diye sordu. O da şu cevâbı verdi: “–Benim iki amelim var: 1- Beni ilgilendirmeyen hususlarda susarım. 2- Gönlüm mü’minlere karşı sû-i zandan uzak kalır. Her mü’min

Sakın Kader Deme Kaderin Üstünde Bir Kader Vardır

Sakın Kader Deme Kaderin Üstünde Bir Kader Vardır Ey sevgili…; En sevgili…; Uzatma dünya sürgünüm benim Ülkendeki kuşlardan ne haber, vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladın dan ne çıkar mademki yâr vardır Yoktan da vardan da öte bir Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam külüm den yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır Sevgili…; En sevgili…; Ey sevgili…! Sezai KARAKOÇ

Etme- Bulma Dünyası

Etme- Bulma Dünyası Halife Harun Reşid’e o zamanın krallarından biri bir gülfidanı hediye etmişti. Harun Reşid o gülfidanına itibar göstererek bahçıvana verdi. “Buna iyi bak! Yetiştiği zamanda ilk çiçeğini bana getir.” dedi. Bahçıvan gülfidanını bahçeye dikti. Gül çok güzel olmuştu. Aradan bir zaman geçti ve gül ilk çiçeğini verdi. Bahçıvan gülü koparıp Harun Reşid’e götürecekti. Makasla gülün yanına giderken baktı ki bir bülbül gülün dalına konmuş, ötmekte. Kıyamadı bülbülü kovalamaya, gidinceye kadar bekleyeyim diye düşündü. Fakat bülbül öttükten sonra gitmeyip, gülü darmadağın etti. Bahçıvan buna çok üzüldü. Harun Reşid’e nasıl cevap vereceğini düşünerek saraya vardı. Durumu izah etti. Halife kızmadı. “Bu dünyaya etme- bulma dünyasıdır demişler. Güle kalmayan dünya bülbüle de kalmaz.” dedi. Aradan bir hayli zaman geçti. Bahçıvan bir gün bahçenin dip taraflarından bir kuş feryadının gelmekte olduğunu işitince bakmaya gitti. Gördü ki bülbülü bir yılan yutmakta. Du

Hikmetler 1

Hikmetler 1 ·         Hadîs-i şerîfte buyruldu ki: Ne kadar yaşarsan yaşa, bir gün öleceksin! Kimi seversen sev, bir gün ayrılacaksın! İster iyi, ister kötü ne yaparsan yap karşılığını göreceksin! ·         Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini yiyor. ·         İnsanda hayallerin, ideallerin yerini anılar almaya başlamışsa, yaşlılık başlamış demektir. ·         Kalp ne ile dolu ise dudaklardan dökülen odur. ·         Öyle adamlar gördüm üstünde elbisesi yok, öyle elbiseler gördüm içinde adam yok. ·         Para her şeyi yapar diyen adam, para için her şeyi yapan adamdır. ·         İstediğiniz bazı şeylere sahip olamamak, mutluluğun bir parçasıdır. ·         Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir. ·         Birçok insan mutluluğu burnunun üstünde unuttuğu gözlük gibi etrafta arar. ·         İnsanların yaptığı sahte paralardan çok, paraların yaptığı sahte insanlar vardır. ·