Kayıtlar

Bir Oku Bin Düşün!

Bir Oku Bin Düşün! Mukaddeme Bismillahirrahmanirrahim Cimri küçük fakat anlatmak istediği mesele bakımından çok büyük olan bu Risalenin ismini “Bir Oku Bin Düşün” koymamız elbette sebepsiz değildir. Allah Celle Celâlüh yüce kitabı Kuran-ı Kerim’inin birçok ayetlerinde biz insanları düşünmeye (tefekküre) davet etmektedir. Herhangi bir kitabı, bir yazıyı okuyup geçersek, hikmetini düşünmezsek, faydasından istifade edemeyiz, zararından korunamayız. İşte onun için bu küçük risalenin ismini de ilham alarak okuyun ve düşünün. Çünkü ifadeye çalıştığı mevzu, Allah’ın dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmanın elzemliği mevzuudur. Ebedi saadetimizi kazanmak Cehennem ateşinden kurtulmak mevzuudur. Bütün bunlar küçümsenecek meseleler değildir. İtiraz edilemeyecek eserlerden meydana getirdiğimiz kati delillerle karşınıza çıkmış bulunuyoruz. Bu mevzuda daha pek çok deliller bulmak mümkündür. Ancak meseleyi anlatmak bakımından bu kadarını kâfi gördüğümüzden fazla araştırma ya

Kıyamet Günü Arş'ın Gölgesinde Gölgelenecek Olan Yedi Grup

Kıyamet Günü Arş'ın Gölgesinde Gölgelenecek Olan Yedi Grup Kıyamet günü Arş'ın gölgesinde gölgelenecek olan yedi grup kimlerdir? Hangi özellikler buna neden olmaktadır? Cevap: Değerli kardeşimiz, Ebu Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah Teâla, yedi insanı, arşının gölgesinde barındıracaktır": 1- Adil devlet başkanı, 2- Rabbine kulluk ederek temiz bir hayat içinde serpilip büyüyen genç, 3- Kalbi mescitlere bağlı Müslüman, 4- Birbirlerini Allah için sevip buluşmaları da ayrılmaları da Allah için olan iki insan, 5- Güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma isteğine "Ben Allah'tan korkarım" diye yaklaşmayan yiğit, 6- Sağ elinin verdiğini sol elinin bilemeyeceği kadar gizli sadaka veren kimse, 7- Tenhada Allah'ı anıp gözyaşı döken kişi." (Buhari, Ezan 36, Zekat 16, Rikak 24, Hudüd 19; Mü

Adam

Adam Ayasofya Câmii’nin yanında kendi adına bir medresesi bulunan Câfer Ağa, ahbaplarını evine dâvet etmek için uşağını birine yollamış... Uşak adamın evine varmış, kapıyı süratle çalarak. -Kalk, kalk; hemen toparlan... Ağa seni istiyor!” şeklinde kaba davranışlarda bulunmuş,  Adam: - Ağanın bana gönderecek bir adamı yok muydu ki, senin gibi bir eşeği yolladı? deyince, uşak cevabı yapıştırmış: - Câfer Ağa diğer adamlarını öteki “adamlara” gönderdi. Beni de “sana” yolladı!

Abdestsiz Nöbet Tutmam

Abdestsiz Nöbet Tutmam Sultan İkinci Abdülhamid Han zamanında, Sarayda gece gündüz nöbet tutan hassa askerleri vardı. Bu nöbetçilerin geleneksel olarak geceleyin bir seslenişleri yankılanırdı etrafta: - Kimdir o? - Kim var orda? Hiç kimse yoktur ama onlar sanki birilerini görüyormuş gibi, belli aralıklarla hep seslenirlermiş... Böylece devamlı uyanık durduklarını ve vazife başında olduklarını duyururlarmış. Ayrıca bu askerler her saat başı nöbeti başka arkadaşlarına devrederlermiş. Bir gece, yine nöbet yerinden sesler duyar Padişah: - Kimdir o? - Kim var orada? Aradan bir saat geçmesine rağmen, yine aynı ses bağırır: - Kimdir o? - Kim var orada? Padişah'ın dikkatini çeker. Bu ses, bir saat geçtiği halde değişmemiştir. Hâlbuki her saat başı nöbetçi değişmelidir. Bir müddet bekler ve tekrar sese dikkat kesilir. Hayret, ses önceki sestir. Nöbetçi niçin değişmemiştir? Sultan Abdülhamid Han, hemen ilgilileri çağırtır ve durumu öğrenmek istediğini söyl

En Güzel Üç Dakika

En Güzel Üç Dakika Önceleri koyu karanlıklar içinde yaşayan Câhiliye toplumu, Efendimiz’in irşâdıyla “Gerçek bilenler” hâline geldi. Geceler gündüze döndü. Kışlar bahar oldu. Tefekkür gelişti. İnsan vücûdunun bir damla sudan, kuşun ufak bir yumurtadan, ağacın ve meyvelerin yok denecek kadar küçük bir çekirdekten meydana gelişleri ve emsâlleri üzerinde derin tefekkürler başladı… Hayat, Allah rızâsına endekslendi. Merhamet, şefkat ve hakkı tevzîdeki derinlik zirveleşti. Ashâb-ı kirâm, güzel bir Müslüman karakteri ve şahsiyeti sergilediler. Her türlü fedâkârlığa katlanarak hayatın her ânında ve her safhasında Allâh’ın rızâsını aradılar. Böyle bir gönül kıvâmı içinde, iyiyi, güzeli, hayrı ve doğruyu tavsiye edip, kötülükten, çirkin davranışlardan, ahlâksızlıktan sakındırdılar. Onlar için hayatın en zevkli ve mânâlı anları, insanlara tevhîd mesajını ilettikleri zamanlar oldu. İSLAM’I TEBLİĞ Peygamber Efendimiz Sallâllâhu aleyhi ve Sellem’in, İslâm’ı tebliğ husûsunda kadın

Velâdet Kandili Tebriği

Resim
Velâdet Kandili Tebriği

Kandil Duası

Kandil Duası Ey! Bu sonsuz âlemleri, bir zerreden var eden, Ey! bu sonsuz nimetleri, kullarına yâr eden, Bizleri cennetlere, sonsuz hissedâr eden, Rahmân olan, Rahim olan, bağışlayan RABB'İMİZ. Bu gece biz, ruhumuzun kirlerinden arındık. Bu gece biz, beden beden imân ile sarındık. Bu gece biz, ümitlerin mâbedinde barındık, Açtığımız bu elleri, boş çevirme YÂ RABBİ! Bu gece biz, tövbe ettik, nice gurur kibirden, Husûmetten, dargınlıktan, zorbalık ve cebirden, Er geç, Sana gelmek için, geçeceğiz kabirden. Bize kabir azabını gösterme hiç YÂ RABBİ! Bu gece af yağmurunu, sağnak sağnak ver bize, Bu gece cennet yolunu, adım adım ser bize, Bu gece nûr perdelerin, kanat kanat ger bize, Mahşer günü, biz kulları, utandırma YÂ RABBİ! Ataların emâneti, bu mübârek vatanı, Vatan için şehit düşüp, kucağında yatanı, O mukaddes kışlalarda eli silah tutanı, Düşmanların şerlerinden, emin eyle YÂ RABBİ! Muhammed ümmetini, türlü iftiralardan, Hürr