Bir Oku Bin Düşün!


Bir Oku Bin Düşün!

Mukaddeme

Bismillahirrahmanirrahim

Cimri küçük fakat anlatmak istediği mesele bakımından çok büyük olan bu Risalenin ismini “Bir Oku Bin Düşün” koymamız elbette sebepsiz değildir. Allah Celle Celâlüh yüce kitabı Kuran-ı Kerim’inin birçok ayetlerinde biz insanları düşünmeye (tefekküre) davet etmektedir.

Herhangi bir kitabı, bir yazıyı okuyup geçersek, hikmetini düşünmezsek, faydasından istifade edemeyiz, zararından korunamayız. İşte onun için bu küçük risalenin ismini de ilham alarak okuyun ve düşünün. Çünkü ifadeye çalıştığı mevzu, Allah’ın dostlarına dost, düşmanlarına düşman olmanın elzemliği mevzuudur. Ebedi saadetimizi kazanmak Cehennem ateşinden kurtulmak mevzuudur. Bütün bunlar küçümsenecek meseleler değildir. İtiraz edilemeyecek eserlerden meydana getirdiğimiz kati delillerle karşınıza çıkmış bulunuyoruz.

Bu mevzuda daha pek çok deliller bulmak mümkündür. Ancak meseleyi anlatmak bakımından bu kadarını kâfi gördüğümüzden fazla araştırma yapmadık. Gerisini ferasetinize ve fehiminize havale eder hürmetler sunarız.

Bir Oku Bin Düşün

Hz. Ömer Radiyallahü Anh şöyle buyurdu:

Allah’a kasem ederim ki, eğer hiç bozmadan oruç tutsan, hiç uyumadan bütün geceleri ihya etsen, malını bütün fakirlere dağıtsan öleceğin gün kalbinde Allah’a kulluk edenlere sevgi, isyan edenlere buğuz ve düşmanlık yoksa yaptığın amelin zerre kadar menfaati yoktur. (İhya-Cilt 4 Sayfa 381)

 Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:

İmanın en kuvvetlisi Allah’ın sevdiklerine sevgi, sevmediklerine buğuz etmektir. (İhya-Cilt 4 Sayfa 377)

Cenab-ı Hak, İsa Aleyhisselâm’a vahyetti:

Eğer sen bana yer ve gök ehlinin ibadeti kadar ibadet etsen, eğer sende benim sevdiklerime sevgi, benim razı olmadıklarıma buğuz etmezsen senin o ibadetin sana hiçbir fayda vermez. (İhya-Cilt 4 Sayfa 378)

Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim’de buyurdu ki:

Mü’minler, müminlerden başka kâfirleri ve dinsizleri dost edinmesinler, kim kâfirleri ve dinsizleri dost edinirse Allah’tan dostluğu kesilir. Allah’ın dostluğu kalmaz. (Al-i İmran 28)

Yine Cenab-ı Hak buyurur:

Ey iman edenler, düşmanımı dost edinmeyiniz. Kim bunu yaparsa düşmanlarla dinsizlerle dostluk ederse, o İslamiyet’ten çıkmıştır. (Mümtehine-1)
Bir Hadis-i şerifte:

Fasık bir kimsenin methüsenası yapıldığı zaman Cenab-ı Hak gazaba gelir.

(İhya-yı Ulumiddin Cilt 4 Sayfa 316)
Yine bir Hadis-i şerifte:

Benden sonra zulmeden emirler (idareciler) olacaktır. Onların zulümleri ile dinsizlikleri ile beraber olan kimse benden değildir. O Havz-ı Kevser’den içmeyecektir. (İhya Cilt 4 Sayfa 307)

 Cenab-ı Hak, Musa Aleyhisselâm’a:

– Ya Musa benim için ne amel ettin? Diye sordu.
Musa Aleyhisselâm:
– Yarabbi senin için namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim. Cenab-ı Hak:
– Ya Musa namaz, oruç, zekât hep kendin için. Benim için hangi ameli yaptın? Musa Aleyhisselâm:
– Ya Rabbi mahza senin için ameli öğret. Cenab-ı Hak:
– Ya Musa, benim sevdiklerime dost oldun mu? Düşmanlarıma düşman oldun mu? İşte bu amel benim içindir. Buyurdu.
(İhya Cilt 4 Sayfa 382)

İbn-i Abbas Radiyallahü Anh’dan: Ebu Bekir Radiyallahü Anh, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e:

Ey Allah’ın Rasûlü bir şehirde salih kişiler olduğu halde o şehir halkını Cenab-ı Hak helak eder mi?
Rasûlullah:-Evet. Ebu Bekir devamla: neden Ya Rasûlullah? O salih kişilerin gevşekliğinden Allah’a karşı isyanlara sükût etmelerinden helak olurlar.
(İhya-Cilt 5 Sayfa 338)

 Abdullah İbn-i Cabir, Rasûlullah’tan naklen şöyle buyurur:

Cenab-ı Hak meleklerinden birine:
– Falan şehri ahalisinin üzerine devir! Diye emir verince melek sorar:
– Ya Rabbi, onların içinde göz kırpacak kadar sana isyan etmeyen kulların var. Allah Celle Celâlüh meleğe:
– Hem onların, hem de diğerlerinin üzerine deviriver! Çünkü onların yüzü hiçbir zaman bana isyan edenlere ekşimedi. (İhya Cilt 5 Sayfa 339)

Ebuzer’ül Gifari Radiyallahü Anh Ebu Bekir Radiyallahü Anh Rasûlullah’a sordu:

– Müşriklerle harp etmekten başka cihad var mıdır? Allah Rasûlü:
– Evet vardır. Muhakkak Cenab-ı Hakk’ın bir takım Mücahid kulları vardır. Onlar şehidlerden daha üstündürler. Meleklere, Allah onlarla iftihar eder. Cennet onlar için süslenmiştir.

Ebu Bekir devamla sordu:
– Ey Allah’ın Rasûlü onlar kimlerdir? Rasûlullah:

– Onlar iyiliği emreder, kötülüklerden men ederler. Allah’ın sevdiklerini sever, düşmanlarına buğz ederler. Rasûlullah devamla:
– Nefsimi yed-i kudretinde (kudret elinde) tutan Allah’a yemin ederim ki, onların makamları şehitlerinkinden daha yukarıda olup, köşklerde 300.000 kapısı vardır. O köşklerde 300.000 ela gözlü Huri vardır.
(İhya Cilt 5 Sayfa 340)

Yuşa Aleyhisselâm:

– Ya Rabbi kötüleri kötülüklerinden (dolayı) helak edersin fakat iyilerin ne kabahati var? Allah Celle Celâlüh buyurur:
– Onlar benim için öfkelenmediler. Benim için dinsizlere karşı gazaba gelmediler. Üstelik dinsizlerle imansızlarla beraber oldular.
(İhya Cilt 5 Sayfa 344)
Rasûlullah buyurdu:

– Yemin ederim ki, ya siz iyiliği emreder, kötülüklerden men edersiniz, bunu yapmazsanız Cenab-ı Hak sizin şerliklerinizi size musallat kılar. Bu olduktan sonra dua edeceksiniz fakat dualarınız kabul olmayacaktır. (İhya-Cilt 5 Sayfa 328)

Musa AleyhisselâmTur-i Sina’da bir müracaatında:

– Ya Rabbi benim birçok kavimlerim var. Bunlar, adet ve gidişat bakımından türlü ahlak sahibidirler. Bunlardan memnun musun değil misin? Ben nereden anlayayım? Cenab-ı Hak:
– Ya Musa onlar bana inanan, iman edenlerinden en hayırlılarını başlarına reis seçerlerse ben onlardan razıyım. Yok, başlarına dinsizleri, imansızları seçerlerse benim onlar üzerinden rızam yoktur, onlardan razı olmam. (Saadet-i Ebediye)

Ebu Hureyre Radiyallahü Anh Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’dan rivayet ederler:

Arşın etrafından nurdan yapılmış minberler vardır. O minberlerin üzerinde, elbiseleri nur, yüzleri nur olan bir kavim oturmaktadır. Bu oturanlar aynı zamanda ne peygamber ne de şehidlerdir. Fakat peygamberler de, şehidler de onların haline gıpta ediyorlar! buyurunca, Ashabı kiram sordular:
– Ya Rasûlullah onların vasıflarını bize söyle ki, bizde onlardan olmaya çalışalım. Rasûlullah:-Onlar Allah için salihleri sevenler, Allah için bir arada otururlar, Allah için birbirini ziyaret ederler. Buyurdu.
 (İhya-Cilt 4 Sayfa 373)

Abdulhakim Arvasi hazretlerinin Rabita isimli eserinde:

 Cennet ehli Allah’ın salih kullarını severler, düşmanlarına düşman olurlar. Hatta bu insanlar ameli fiil ve hareket bakımından günahlı işleri olsa dahi böyle kimselerin, Allah mahşer günü hesabını görürken hesap görülüşünü halkına göstermez. Halk ile arasına bir perde çeker. Perde arkasında hesabını görür ve “bu kullarımı Cennet’e götürün” diye meleklere emreder. Melekler Allah’a sorarlar:-Ya Rabbi bu kulunun amel defterinde Cennetlik olmaya layık bir iş görmedik. Bütün fiil ve hareketleri şeriata aykırı, hikmetin nedir? Derler.
Allah Celle Celâlüh buyurur:
– Meleklerim dediğiniz doğrudur lakin onlar benim sevdiklerimi severlerdi, sevmediklerime de düşman olurlardı. İşte Cennetime bu yüzden layık oldular. Cehennem ehli Allah’ın sevdiği zümreyi sevmezler, İslam’a ve Allah’a muhalif olan Allah düşmanlarına dost olurlar hatta bunlar iyi işler işleseler, şeriat ölçüleri ile hareket etseler, namazlarını eda etmiş olsalar dahi Cehennemdedirler!
 Dinsizlere ve günahkârlara buğz etmek sureti ile kendinizi Allah’a sevdiriniz, Allah’a yaklaşınız. (İhya-Cilt 4 Sayfa 378)
Ebu Ebeyde Amir Radiyallahü Anh diyor ki Allah’ın Rasûlüne:

– Ey Allah’ın Rasûlü, şehitlerin hangisi Allah’ın nezdinde daha azizdir? Diye sordum. Buyurdular ki,
– Bir kişi zalim bir idarecinin yanına varıp iyiliği emir edip, onu kötülükten men ederse. İdareci de kendisini vurup öldürürse. Eğer idareci onu öldürmezse o men edici bu durumu yaptıktan sonra ne kadar yaşarsa yaşasın artık kalem onun için hiç günah yazmaz. (İhya Ulumiddin Cilt 5 Sayfa 142)
 Uzağa ve yakına Allah’ın ceza ölçülerini tatbik ediniz. Allah için yapacağınız işte, hakkınızda söylenecek sözler sizi durdurmasın. (Hadis-i şerif)
Allah’ın en sevdiği cihad, cevr ve zulmü temsil eden büyüklere karşı doğruyu söylemektir. (Hadis-i şerif)
Bulunduğunuz hale göre idare olunursunuz. (Hadis-i şerif)
Allah’a itaat etmeyene, itaat edilmez. (Hadis-i şerif)

Bismillahirrahmanirrahim,
…Kim Allah’ın indirdiği (Hükümler) ile hükmetmezse onlar kâfirlerin ta kendileridir. (Maide Suresi 44)
…Kim Allah’ın indirdiği (Hükümler) ile hükmetmezse onlar zalimlerin ta kendileridir. (Maide Suresi 45)
…Kim Allah’ın indirdiği (Hükümler) ile hükmetmezse onlar fasıkların ta kendileridir. (Maide Suresi 47)

Bismillahirrahmanirrahim,
Ey iman etmiş olanlar, müminleri bırakıp da kâfirleri dostlar edinmeyiniz.
(Nisa Suresi 144)

Bismillahirrahmanirrahim,
Kâfirleri dost tutanlar, izzeti onların yanında mı arıyorlar muhakkak ki bütün izzet Allahû Teâlâ’nındır.
(Nisa Suresi 139)

Son olarak deriz ki, ey Müslüman kardeşim Allah’ın rızasını mı istiyorsun, dünya ve ahiret saadetini mi istiyorsun? Öyle ise Allah’ın sevdiklerini seveceksin, Allah’ın sevmediği din düşmanlarına düşman olup onlarla cihad edeceksin. Yahut da cihad edenlerle beraber olacaksın…
 Şu mühim noktayı da sakın unutma. Allah’ı zikir ede ede dilin aşınsa, secde ede ede alnın aşınsa, yarın ahirette sevdiğinle haşr olacaksın. Dikkat et o gün eyvah demen fayda vermez. Fırsat elde iken intibaha gel Allah’ın dostları ile dost, düşmanları ile düşman ol vesselam…
(Alıntı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis