Kayıtlar

Otuz Senede Neler Öğrendin?

Otuz Senede Neler Öğrendin?   Şakîk-ı Belhî hazretleri talebesi Hatim-i Esam'a sordu: “- Otuz senedir benden ilim tahsil ediyorsun? Neler öğrendin?” “- Sekiz şey öğrendim efendim.” “- Neymiş bu sekiz şey?” “- Birincisi:  Halka baktım, herkes kendine bir arkadaş, birdost seçmiş. Herkesin dostu, kabre kadar arkadaş oluyor. Definden sonra çekip geliyor. Düşündüm, ben öyle bir dost bulmalıyım ki, devamlı arkadaşım olsun, kabirde de beni yalnız bırakmasın. Böyle bir arkadaş ise ancak sâlih amel olurdu. Ben de onu seçtim.” “- Güzel seçmişsin. Diğerleri ne?” “- İkincisi:  Halka baktım, çoğu nefsine esir olmuş. Hâlbuki Kur'ân-ı kerîmde, nefsine hâkim olan kimsenin yerinin Cennet olduğu bildirilmektedir. Kur'ân-ı Kerîmin hak olduğunu bildiğim için nefsime esir olmadım, onunla mücâdele edip Hakkın emrine boyun eğmek mecburiyetinde bıraktım.” “- Allah seni mübarek etsin!” “- Üçüncüsü:  “Halka baktım, dünyanın fâidesiz meşgalesi içine boğulmuş didin

Nasihat Olarak Ölüm Yeter!

Nasihat Olarak Ölüm Yeter! Abdullah bin Ömer Radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre; Bir adam, Hz. Peygamber Sallallahu Aleyhi Veselleme gelerek: — Ya RasulAllah! İnsanların en akıllısı ve en dirayetlisi kimdir? Diye sorunca; Hz. Peygamber buyurdu ki; — Ölümü en çok hatırlayan, ölüme en çok hazırlanandır. İşte bu kimseler hem dünya hem de ahiret şerefine nail olmuşlardır. (Taberani) Esasen insana, nasihat olarak ölüm yeter. Çünkü ölüm, çok ibretli bir olaydır. Eğer ki insan ölümden herhangi bir ibret ve nasihat almıyorsa bu kalbinin katı olmasından dolayıdır. Bu sebeple ölümü çok hatırlamak lazımdır. Halife Ömer b. Abdulaziz Rahmetullahi Aleyh, daima âlimleri bir araya toplar, ölümden bahsettirir, ölümü duyunca da ıslak bir kuşun ıslaklığını gidermek için çırpınması gibi çırpınırdı. İbni Sirin’nin yanında ölümden bahsedildiği zaman, kendisi ölmüş gibi uyuşurdu. Ölümü düşünmek ve onu kalbe yerleştirmek için en faydalı yol; daima akrabalarının, arkadaşlarını

Sabahları Size En Uzak Camiye Gidin

Sabahları Size En Uzak Camiye Gidin Abdestinizi soğuk suyla alın; Sıkı ve kalın giyinin. Dilinizde ve yüreğinizde tesbihatla yürüyün... Ve kendinize en yakın değil uzak camiyi seçin. Namazınızı kılıp, aynı usûlle dönün. Nasıl canlandığınızı göreceksiniz... 1. Alkolü, teini, kafeini bırakın: Kahve, kafeinli gazlı içecekler ve çikolata, çaydaki tein böbrek üstü bezlerini uyararak geçici bir enerji sağlar. Etki geçince bitkin bırakırlar. Alkol ve diğer uyuşturucularda bu durumun daha da fazlası vardır. 2. Tam tahıllar, baklagiller ve sebzeler beynimiz ve bedenimizi en etkin şekilde çalıştıran besinlerdir. Potasyuma ve sodyuma ihtiyacımız var. Salatalık ve kereviz suyu harika birer enerji kaynağıdır. Çiğ sebzeler bedenimizin enerji üretimi de dâhil olmak üzere tüm işlevlerini yöneten katalizörler olan enzimlerle doludur. 3. Yedikleriniz size zarar veriyor olabilir. Veya besin duyarlılığınız olabilir. Bunu test yaptırarak anlayabilirsiniz. Besin duyarlılığı, en çok buğday

Müminlere Nasihatler 7

Müminlere Nasihatler 7 Süleyman Darani  Rahmetullahi Aleyh  Buyurdu ki: 1-  Dünyada da ahirette de bütün hayırların temeli (aslı); Allah’ü Teâlâ’dan korkmaktır. 2-  Dünyanın anahtarı tokluktur, 3-  Ahiretin anahtarı ise açlıktır. Denildi ki: İbadet Sanattır. 1- Dükkânı halvettir. 2- Sermayesi takvadır. 3- Kazancı ise Cennettir. Malik Bin Dinar  Rahmetullahi Aleyh  Buyurdu ki: Üç şeyi; sen üç şey ile güzelleştir ki hakiki müminlerden olasın. 1- Kibri, tevazu ile 2- Hırsı, kanaat ile 3- Hasedi, nasihat ile güzelleştir. Rasulûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: Ebu Zerr Gifari hazretlerine, Ya Ebu Zer : 1- Sen gemini yenile! Çünkü deniz derindir. (Yani her şeyde niyetini iyi yap. Sevap kazanarak Allah’ü Teâlâ’nın azabından kurtulmak nasip olur). 2- Azığını tam olarak al. (Çünkü ahiret yolculuğu uzundur). 3- Sen yükünü hafiflet! Çünkü geçit zor ve sarptır. (Ameli, sırf Allah’ü Teâlâ için yap. Çünkü Allah’ü Teâlâ bütün hâlleri bilicidir). 4-

Müminlere Nasihatler 6

Müminlere Nasihatler 6 Salihi Merkadi Rahmetullahi Aleyh bazı diyarlara uğradı. Buyurdu ki: 1- Ey memleket, ey diyar! Senin ilk sakinlerin nerede? 2- Şu büyük binaları yapan mimarlar nereye gitti? 3- Hani burada oturan birçok insanlar vardı. Onlar bugün yok. Onlar nereye gitti? Hafiften bir ses; geliyor: 1- Onların eserleri eskidi, çürüdü! 2- Onların cesetleri toprak altında eridi gitti! 3- Onların amelleri boyunlarında baki gerdanlık oldu. Bekliyorlar günlerini... Hz. Ali Radiyallahü Anh Buyurdu ki: 1- Sen dilediğin kimseye istediğini ver, onun emiri olursun! 2- Sen dilediğin kimseden iste, onun esiri olursun! 3- Sen dilediğinden müstağni ol, onun dengi olursun! Yahya Bin Muaz Radiyallahü Anh Buyurdu ki: 1- Dünyayı büsbütün terk etmek, ahireti büsbütün elde etmek demektir. Öyle ise dünyayı tamamen terk eden ahireti tamamen elde etmiştir. 2- Dünyayı tamamen elde eden kimse ahireti tamamen terk etmiştir. 3- Dolayısıyla ahireti elde etmek dünyanı