Kayıtlar

Herkes Kendine Benzetmeye Çalışınca

Herkes Kendine Benzetmeye Çalışınca Bir adamın iki hanımı varmış. Birisi genç birisi de yaşlıca imiş. Adamcağız genç karısının dizine yattığı zaman genç hanımı kocasının yüzündeki beyaz kılları yolarmış. Yaşlı kadının dizinde uyuduğu zaman da yaşlı karısı siyah kılları yolarmış. Böylece herkes kendisine benzetmeye çalışınca adamcağızın yüzünde tüy kalmamış. (Alıntı)

Kabir Azabı Ve Salavat-I Şerife

Kabir Azabı Ve Salavat-I Şerife Tabiinden Hasan-ı Basri Hazretleri zamanında bir kadın, Hazret-i imamın huzuruna gelip: — Ya imam! Benim genç bir kızım vardı. Birkaç ay evvel vefat etti. Fakat onun hasretine dayanamıyorum, öldükten sonra rüyamda da görmedim. Bana bir dua öğretiniz de, hiç olmazsa onu rüyamda görüp teselli olayım, dedi. Hasan-ı Basri kadına lâzım gelen duaları talim etti. — İnşallah görürsün, diyerek gönderdi. Kadın öğretilen duaların tamamını okudu. Cenab-ı Allah'a kızını göstermesi için hayli yalvardıktan sonra, gözyaşları ile yatıp uyudu. Uykusunda kızını gördü. Gördü ama gördüğüne de pişman oldu. Çünkü kıza öyle azap ediliyordu ki, onu görünce kadının ciğeri parça parça oldu. Kıza ateşten bir elbise giydirmişler, şiddetli şekilde azap olunmakta idi. —Kadın heyecanla uykusundan uyandı, sabah olduğunda da, Hazreti imamın huzuruna tekrar çıkarak gördüğünü anlattı. Kızının bu azaptan kurtulması için ne yapması lâzım geldiğini, ne gibi h

İmanı Olmayanın Hayrı

İmanı Olmayanın Hayrı Meşayıhtan Cüneyd-i Bağdadî Kuddise Sirrûh bir kış gününde Bağdad camilerinin önünde bir mecûsînin kuşlara yem dağıttığını görüp ona: — Sen hayır yapıyorum Diye kendini boşuna aldatıyorsun. Allah, evvelâ îmanı farz kılmış, geri kalan hayır hasenatı ondan sonra emretmiştir, iman etmedikçe senin bu yaptığın iyilik Allah indinde makbule geçmez, dedi. Hazreti Cüneyd'in bu sözlerine Mecusi’nin cevabı şöyle oldu: — Ben de biliyorum kabul olunmayacağını. Fakat Allah bu yaptığımı görmez, bilmez mi? dedi. Cüneyd Kuddise Sirrûh: — Elbette görür ve bilir, deyince, mecûsî: — Öyleyse o da bana yeter, deyip kendi bildiğine devam etti. Cüneyd-i Bağdadî Hazretleri bundan sonrasını kendisi şöyle anlatıyor: — Aradan zaman geçti. Ka'be-i Muazzama'yı çok arzulamıştım. Hac mevsiminde Mescid-i Haram'a gelip tavaf yapmakta idim. Bu esnada bir adamın ellerini açmış Allaha yalvarmakta olduğunu, hatta gözlerinden sel gibi yaşlar akıttığını görd

Tevekkülün Böylesi

Tevekkülün Böylesi Dindar ve mütevekkil bir köylü varmış. Bir de inancı kısa bir hanımı varmış. Köylü dayının ne zaman bir şeyi kaybolsa hanımı feryada başlarmış. Adamcağız da hiç üzülmezmiş ve hanımına: — Aman hanım, eğer o bize helâlinden bir şeyse Allah ya onun daha iyisini verir veya onu buldurur, dermiş. Adamcağız bir gün şehre inip öküzlerini sattıktan sonra öküzlerin parasını ve bir miktar da biriktirdiği yüz altınını mola verip oturduğu bir çeşmenin başında unutmuş. Eve gelince durumu fark etmiş. Karısına haber vermeden hemen dönüp çeşmenin başına varmış. Fakat altının yerinde yeller esiyormuş. Hani ya kendisi de üzülmeden edememiş. Tabii hanımı duyunca büsbütün hasta olmuş. Bu adam bir gün kırda bir kuyudan su çekerken başındaki sarığını kuyuya düşürmüş. Hemen sarığını almak için kuyuya inip kuyunun içinde bir beze sarılı yüz altın bulmasın mı? Sevinçle yukarı çıkmış. Meğer altınları ilk kaybettiğinde bir çoban altınları bulmuş, eşkıyalar gelirken benden alır

Hasta Ben Değilim

Hasta Ben Değilim Bir kadının çok sevdiği bir kızı varmış. Kızı hasta olmuş, ölüm döşeğinde iken annesi devamlı: — Allah’ım ne olur onun yerine benim canımı al, Diye dua edermiş. Yine bir akşam kızının başında bu dua ile âh-ü vah ederek otururken evin arka kısmından acayip bir ses gelmiş. Meğer evin ineği süt güğümüne su içmek için kafasını sokmuş çıkaramayınca can havli ile acayip sesler çıkarmaya başlamış, ölüm döşeğindeki kızının başında bekleyen annesi bu sesleri duyunca Azrail geliyor zannetmiş, ölüm korkusuna düşerek: — Aman ya Azrail! Hasta işte yataktaki kızımdır. Bana dokunma, diye yalvarmaya başlamış. (Alıntı)

Uçan Kuşlar Haber Verdi

Uçan Kuşlar Haber Verdi Şeyhin biri hac niyeti ile Kâbe yolunu tutmuş. Bir müddet yol aldıktan sonra yolda eşkıyalara rastlamış. Eşkıyalar parasını almışlar. Kıymetli eşyasına da el koymuşlar, Şeyh hiç itiraz etmeden hepsini vermiş. Yalnız öldürmemeleri için çok yalvarmış. Kâbe’yi bir defa olsun görmek için yola çıktığını onun için canına kıymamalarını aksi halde o gökte uçan kuşların bile şahit olup onları ele verebileceğini söyledi ise de öldürmüşler. Şeyhin öldürüldüğü kısa zamanda duyulmuş. Bir gün şehrin pazarında, birkaç kişi gökyüzündeki kuşlara bakarak. — Bu kuşlar sakın Şeyhi öldürdüğümüzü gören kuşlar olmasın, demişler ve gülüşmüşler. Şeyhin müritlerinden biri de bunu duymuş hemen kadıya haber verip katilleri yakalatmış. (Alıntı)

Kur’an-ı Kerim’den Acil Durum Numaraları, Rahmet Hazineleri!

Kur’an-ı Kerim’den Acil Durum Numaraları, Rahmet Hazineleri! Ne zaman başın sıkışırsa aşağıdaki ayeti kerimelere başvur kurtulursun İnşallah… 01- Dünyada mutlu olamadım; şuyum yok, buyum yok diye mi üzülüyorsun? Ankebût- 64 وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌۜ وَاِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُۢ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ ﴿٦٤﴾ Meal: “ Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!” Ankebut- 64 En'âm-32 وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَعِبٌ وَلَهْوٌۜ وَلَلدَّارُ الْاٰخِرَةُ خَيْرٌ لِلَّذ۪ينَ يَتَّقُونَۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ ﴿٣٢﴾ Meal: “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” En’am-32 02- Malım evlâdım yok diye üzülme var diye de sevinme? Enfâl- 28, وَاعْلَمُٓوا اَنَّـمَٓا اَمْوَالُكُمْ وَاَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌۙ وَاَنَّ