Kayıtlar

yaş etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Cehennem Ateşini Ancak Göz Yaşı Söndürür

Cehennem Ateşini Ancak Göz Yaşı Söndürür Rivâyet olundu: Kıyâmet günü olduğu zaman, cehennemden dağ gibi bir ateş kütlesi çıkar. Ümmet-i Merhumenin üzerine hücûm eder. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, ümmetinden o ateşi defetmeye çalışır. Bir türlü ateş sönmez. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri: -"Ey Cebrâil yetiş! Yetiş! Ateş ümmetimi yakmak istiyor!" der. Cebrâil Aleyhisselâm elinde bir bardak su ile gelir. Cebrâil Aleyhisselâm, o bardak suyu, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine uzatır ve şöyle der: -"Bunu al, ateşin üzerine dök!" Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, o bir bardak suyu alır, dağlar gibi yükselip ümmetin üzerine gelen ateşin üzerine döker; ateş hemen o anda sönüverir. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, Cebrâil Aleyhisselâm'a sorar: -"Ey Cebrâil bu ne suyu idi? Ateşi söndürme yönünde bundan daha etkili bir su görmedim?" Cebrâil Aleyh

Yaş 25 Evlilik Zamanı Geldi Geçti

Yaş 25 Evlilik Zamanı Geldi Geçti Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti; derken annem açtı yuva kurma konusunu. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum... Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden daha da dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim. İlk ailesiyle konuştum... Hatta ben konuşmadım sürekli onlar konuştu. Şaşırdım kaldım... Bir şey diyemedim... Kına gecesinde en iyi müzisyenler olacakmış... Düğünde keza aynı... Ev dayalı döşeli olacakmış, hem de hepsi en pahalısından... Araba olacakmış son model hem de, çünkü komşunun damadı sıfır araba almış geçende... “- Anne hadi kalkalım diyecektim utandım...” Kızla görüştürmek istediler... İslamiyet’e uygun olarak görüştük... (On beş bilezik... En güzel gelinlik (10 bin tl)... En büyük düğün salonu... Ne diyeceğimi bilemedim... Ben Saliha bir eş istiyordum sadece... İstekleri bir türlü bitmiyordu... O anda yan taraftaki aynaya göz ucuyla baktım

Yaşı 35 ve Yukarısı Olanlar İçin Bazı Öğütler

Yaşı 35 ve Yukarısı Olanlar İçin Bazı Öğütler 01-   Birinci Öğüt: “Her yıl hacamat yaptır” . Hatta hiçbir ağrı ve rahatsızlığın olmasa bile… 02-   İkinci Öğüt: “Sürekli Su iç!”. Hatta susamasan ve su içme isteğin olmasa dahi. Çünkü sağlık sorunlarımızın birçoğu bedenimizdeki su eksikliğindendir... 03-   Üçüncü Öğüt: “Düzenli spor yap!” . Hatta işin ve meşgalen çok olsa bile. Bedenin hareket hâlinde olmalı, normal yürüyüş ve yüzme ile olsa dahi... 04-   Dördüncü Öğüt: “Yemeğini azalt!”. Yeme hevesini terk et. Çünkü çok yemekte hiç hayır yoktur. Kendini yemekten mahrum et demiyorum; miktarını azalt... 05-   Beşinci Öğüt: “Mümkün olduğu kadar özel arabanı az kullan!” . Camiye, çarşıya, misafirliğe veya başka herhangi bir yere yaya olarak gitmeye çalış... 06-   Altıncı Öğüt: “Öfke ve sinirden uzak dur, kızmayı ve küsmeyi terk et, işleri zorlaştırma, rahatsız edici durumlardan kaçın”. Tüm bunlar sağlığını elinden alır, moralini bozar, psikolojini al

60 Yaşında Okumaya Karar Verdi, 90 Yaşında Rektör Oldu, 120 Yaşında Öldü!

60 Yaşında Okumaya Karar Verdi, 90 Yaşında Rektör Oldu, 120 Yaşında Öldü! El-Ezher Üniversitesi’nin kapısına Zekeriya Ej-Ensdrî adında 60 yaşında bir ihtiyar gelmiş ve “Burayı kim yönetiyor?” diye sormuş. Bekçi, “Rektör!” demiş. İhtiyar “Ben rektör olmak istiyorum, bana bunun yolunu anlatır mısın?” deyince bekçi alaylı bir tavırla ona eğitim durumunu sormuş. İhtiyar, ilkokul mezunu olduğunu söylediğinde bekçi gülmüş ve “Amca! Rektör olabilmek için önce ortaokul, sonra lise, ardından da üniversite okuyacaksın; daha sonra doktora yapıp doçent ve profesör olacaksın. Fakat senin yaşın 60’a dayanmış, bunları başarabilmen mümkün değil!” demiş. İhtiyar yine de ümidini kaybetmemiş, yalvara yakara idare amiriyle görüşme izni almış ve sonuçta hizmetli olarak üniversitede göreve başlamış. Çalışırken bir taraftan da ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirmiş. Sınavlara girip kendi üniversitesinde okumaya hak kazanmış. Bu arada büyük kültür hizmetlerinde bulunuyor, sosyal faaliyetlere, çal

On yaş ihtiyarlamak istemiyorum!

On yaş ihtiyarlamak istemiyorum! Adamın biri şapka almak için şapkacı dükkanına girmiş. Bir tanesini denemiş. Oradakiler; -“Bunu al bu seni on yaş genç gösterdi!” demişler. Adam almak istememiş. -“Hediye edelim!” demişler. Adam yine almamış. -“Neden almıyorsun?” Diye sorunca -“Şapkayı her çıkarışımda on yaş ihtiyarlamak istemiyorum!” Demiş.

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?

Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı? Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, mal mı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mi olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? Victor Hugo

Öpücük Kutusu

Öpücük Kutusu Adam 3 yaşındaki kızını, çok pahalı bir hediye kaplama kâğıdını ziyan ettiği için azarlamıştı. Küçük kız altın yaldızlı kâğıdı, bir kutuyu eğri büğrü sarmak için kullanmıştı. Yılbaşı sabahı küçük kız paketi uzatıp; "Bu senin babacığım" dediğinde üzüldü. Acaba gereğinden fazla mı tepki göstermişti kızına? Bir gece önce yaptığından utandı. Ne var ki paketi açınca, yeniden öfkelendi. Kutunun içi boştu... Kızına gene bağırdı; "Birisine bir hediye verdiğinde kutunun içinde bir şey olması lazım… Bunu da mı bilmiyorsun küçük hanım?" Küçük kız gözünde yaşlarla babasına baktı. "O kutu boş değil ki baba!" dedi. "İçini öpücüklerimle doldurmuştum...” Adam öyle fena oldu ki. Koştu kızına sarıldı. Beraberce ağladılar. Adam o altın kutuyu ömrünün sonuna kadar yatağının başucunda sakladı. Ne zaman keyfi kaçsa, morali bozulsa, kendini kötü hissetse, kutuya koşar, minik kızının hayali öpücüklerinden birini çıkarırdı... Aslında büt

Unutma!

Unutma! Zaman geçiyor. Şimdi gözlerini kapat ve gidebildiğin kadar gerilere git, beş yaşına, üç yaşına... Su birikintilerinde üstünün çamur olmasına, ütünün bozulmasına endişe etmeden, sek sek oynadığın günlere... Misket oynarken aldığın keyfi, ilk aldığın oyuncağını hatırla. Sana "bir şarkı söyle" dediklerinde, hiçbir kaygı taşımadan avazın çıktığı kadar yüksek sesle söylediğin şarkını hatırla... Aç gözlerini. Şimdi kaç yaşındasın on beş mi, otuz mu, kırk beş mi, yoksa altmış mı, hangisi? Şimdi söyle; gözünü kapatıp açmandan daha hızlı geçmedi mi zaman? Peki, o günlerden geriye ne kaldı? Bir kırık misket... Unutma! Gözünü bir daha kapayıp açacaksın ve ömrün bitmiş olacak. Belki o zaman elinde kırık misketin de olmayacak! Olsa da ne çıkar ki zaten? Bir akşamüstü geldin ve gün batmadan gideceksin... (Alıntı)

Sonsuza Uçuran Hava Yolları

Sonsuza Uçuran Hava Yolları 01-   Şirketin Adı:   Sonsuza Uçuran Hava Yolları 02-   Kalkış Yeri:  Yalan Dünya 03-   Gidiş-Dönüş Bileti:  Biletlerimiz sadece gidiş için olup dönüşü yoktur. 04-   Bilet   Ücreti:  Seferlerimiz ücretsizdir. Müracaat Yeri:  Müracaata gerek yoktur. 05-   Teslimat Yeri:  Nerede olursan ol; yerin altı, üstü fark etmez... 06-   Servis Hizmetleri:  Azrail Aleyhisselâm tarafından teslim alınır. 07-   Yolcunun İsmi:  ÂDEMOĞLU 08-   Yolcunun Yaşı:  Sıfır ve üstü her yaş. (Yaş farkı gözetilmez, sadece yaşlı ve hastalara öncelik tanınır!) 09-   Yolcunun Cinsiyeti:   Cinsiyet farkı yoktur. 10- Yolcunun Veda Yeri:  Musalla Taşı 11- Yolcunun Kalkış saati:  Kalkış saati belli olmayıp, anidir. 24 saatin her saniyesi… 12- Yolcunun yanına alabileceği eşyalar: ·         Erkekler için yedi metre kefen bezi, ·         Hanımlar için sekiz metre kefen bezi, ·         Dünya hayatında kendi yazdığı “AMEL DEFTERİ” 13- Yolcunun Veda   Kuralları:  C