Kayıtlar

nur etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ebûl Vefa Hazretleri

Ebûl Vefa Hazretleri İstanbul’un alındığı, Bizans’ın yıkıldığı yıllardır. Ama Akdeniz huzursuzdur hâlâ. Rodoslu çapulcular Bahr-ı Sefid’in çıbanıdırlar. Evet, bu adada güzel üzüm yetişir ve nefis zeytin olur. Ama ada sakinleri bağla bahçeyle uğraşmaz. Ticaretten ve sanattan da uzaktırlar. İyi bildikleri tek iş vardır: “Yol kesmek!” O yıllarda Rodoslu haydutlar ticaret gemilerini yağmalar, sahil köylerini basarlar. Zahmetsiz kazandıklarını saza, şaraba yatırırlar. Liman kenarındaki batakhaneler eşkıya kaynar. Bu işrethanelere abone olabilmenin tek yolu vardır: Daha fazla soygun yapmak, daha fazla can yakmak. İşte günün birinde, içinde Ebûl Vefa hazretlerinin de bulunduğu hac kafilesi şakilerin saldırısına uğrar. Mübâreğin kaybedecek bir şeyi yoktur. Hepi topu üç beş ölçek hurma, birkaç testi zemzem. Ama korsanlar insan sarrafıdırlar. Müminlerin ona gösterdiği hürmeti gözden kaçırmazlar. Böylesi asil biri para etse gerektir. Öyle ya, Osmanlı âliminin uğruna neler vermez k

Ateşi Kalpten, Nuru Akıldan Bir Sevgi

Ateşi Kalpten, Nuru Akıldan Bir Sevgi Bir küçük çocuk, annesi nakış işlerken dizlerinin dibinde oturup onu seyretmeyi çok severdi. Bir keresinde aşağıdan annesine doğru bakıp sordu: “Anneciğim, ne yapıyorsun?” Annesi, tatlı ve şefkatli bir sesle cevap verdi: “Nakış işliyorum yavrum. Bu kasnaktaki kumaşın üstüne güzel desenler işlemeye çalışıyorum.” Küçük çocuk: “Ama yaptığın şey, hiç güzel görünmüyor, karmakarışık…” Gerçekten de çocuğun baktığı yerden, annesinin elinde tuttuğu kasnağın altındaki ipler, birbirine giriyor, kasnağın üstünde görülen sanatlı işlemelerden ise hiçbir eser görünmüyordu. Çocuğun bu sözüne annesi gülümseyerek: “Hadi sen git, biraz oyna,” dedi. “Nakışımı bitirdiğimde seni dizime oturturum, o zaman o nakışa benim yakınımdan bakar ve ne olduğunu anlarsın.” Çocuk oynarken, annesinin parlak renkli ipliklerin yanında, o kapkara iplikleri neden kullandığını merak etmekten kendisini bir türlü alamadı. Biraz sonra annesinin sesi duyuldu: “Gel kızım

Harflerdeki Büyük Sır!

Harflerdeki Büyük Sır! Kuran-ı Kerim harflerinin delalet ettiği manalar... 1. Elif ( ا ) Ülfet Hareket, gayret, ibadet, hayır, sadaka gibi çalışmalarla ortaya çıkar. Ülfet hâsıl olunca 2. adıma geçilir. 2. Be ( ب ) Bereket Ülfette yürüyen bereketi bulur. 3. Te ( ت ) Tevbe Berekette yürüyene, tevbe nasip olur. 4. Se ( ث ) Sevap Tevbe eden sevaba nail olur. 5. Cim ( ج ) Cemal Sevaba erişende güzellik meydana gelir. Bilhassa, Gece namazı kılanların gündüz yüzü güzel olur. (H.Ş. Avarifü’l-Maarif, 45. Bölüm) 6. Ha ( ح ) Hikmet Manalı konuşmak, işe yarayanı konuşmak demektir. Hikmetli olmanın yolu, farzları yapmak ve haramlardan sakınmaktır. 7. Hı ( خ ) Hayır Hikmette yürüyen hayra nail olur. 8. Dal ( د ) Delil Rehberlik-kılavuzluk yapmak. 9. Zel ( ذ ) Zekâ Duyduklarını iyi kavrar, muhafaza eder.   10. Rı ( ر ) Rahmet Rahmet-i İlahiye mazhar olmak. 11. Zel ( ز ) Zekât Temizlik. 12. Sin ( س ) Saadet Bahtiyarlık. 13. Şın ( ش

Nefsini Avlayan Hükümdar

Nefsini Avlayan Hükümdar Nur yüzlü bir ihtiyar, bastonuna dayanarak durdu. Uzun yoldan geliyordu. Yorulmuştu. Önünde durduğu ihti­şamlı yapı, Belh ülkesinin şanlı hükümdarı İbrahim bin Ethem'in saraydı. Sarayı süzerken kapı nöbetçileri, ne arıyorsun ihtiyar?" diye sordular. "Ben yolcuyum, bu gece konaklayacak bir kervansaray arıyorum. Herhalde burası uygundur" dedi. Nöbetçiler, "Sen yanlış gelmişsin baba, burası kervan­saray değil, hükümdarımızın sarayıdır" dediler. Nur yüzlü adam biraz durdu. O arada ne düşündüyse, "Hayır, ben kendimden eminim, burası kervansaraydır, burada gecelemek istiyorum. Tanrı misafiriyim!" diye diretti. Nöbetçiler ne söyledilerse ihtiyarı ikna edemediler ve qidip hükümdara durumu bildirdiler. İbrahim bin Ethem, "Bırakın gelsin bakalım, biz de tanıyalım şu ihtiyarı" diye emretti. Nuranî çehresiyle saraya girdiğinde adeta sarayı ay­dınlattı adam ve "Selâmün aleyküm" diyerek hükümdarı selâm

40 Hadis-i Şerif 3

40 Hadis-i Şerif 3  ١) رَحِمَ الِلَّهِ مَنْ سَمِعَ مِنِّي حَدِيثًا، فَبَلَّغَهُ، كَمَا سَمِعَهُ 01-  Benden bir hadis işitip onu işittiği şekilde insanlara ulaştıranın Allah yüzünü nurlandırsın. İbn Hibban. ٢) إِنَّ الْخَيْرَ لاَ يَأْتِى إِلاَّ بِالْخَيْرِ. 02-“Hayır, ancak hayır getirir.” Muslim 419 ٣) خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ. 03-  “Sizin en hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğretendir.” Buhârî, Fedâilu’l-Kur’ân 21. ٤) خَيْرُ الْجِيرَانِ عِنْدَ اللهِ خَيْرُهُمْ لِجَارِهِ. 04-  “Allah katında komşuların hayırlısı, komşusuna hayırlı olandır.” Tirmizî, Birr ٥) رِضَا الرَّبِّ فِى رِضَا الْوَالِدَيْن 05-  “Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasıdır.” Hâkim, Müstedrek 152. ٦) لَعَنَ اللهُ مَنْ لَعَنَ وَالِدَيْهِ. 06-  “Kim annesine ve babasına lânet ederse Allah da ona lânet eder.” Buhârî, Kitabu’l-Edeb 4. ٧) لَيْسَ مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرُنَا، وَيُوَقِّرْ كَبِيرُنَا. 07-  “Küçüğüne merhamet etmeyen, büyüğüne saygı

Ey Rabbim!

Ey Rabbim!  Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla. Bana tarafından, hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver. Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nimete şükretmeye ve hoşnut olacağın iyi isler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına kat. Ey Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve Razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben Müslümanlardanım. Ey Rabbim! Beni, ana-babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla, zalimlerin de ancak helakini arttır. Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır. Bize cesaret ver ki tutunalım. Kâfir kavme karşı bize yardım et. Ey Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekil

Kalpleri Nurlandıran Üç İsim

Kalpleri Nurlandıran Üç İsim Aşağıdaki üç ismi adedi kadar zikreden insanın basireti (Kalp Gözü) açılır. 72 adet يَا بَاسِطُ جَلَّ جَلآلُهُ  Ya Basit’u 1106 adet يَا ظَّاهِرُ جَلَّ جَلآلُهُ  Ya Zahir’u   256 adet يَا نُّورُ جَلَّ جَلآلُهُ Ya Nur’u