Kayıtlar

gün etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

O Gün Çok Büyük Bir Gündür…

  O Gün Çok Büyük Bir Gündür…   Sahabelerden olan Hz. Enes Radiyallahü Anh rivayet ediyor ki: Rasulüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beraber bir arada bulunuyorduk. Bir ara azı dişleri görülecek kadar gülümsedi. Hikmetini sorduğumuzda şöyle buyurdular: Ümmetimden iki kişi Allah Celle Celâlüh’ün huzuruna vardılar. Onlardan birisi dedi ki: “- Ya Rabbi, benim bu kişide kul hakkı var, hakkımı bundan al ve bana ver!” Bu sözler üzerine Allah Teâlâ diğerine: “- O kulumun Hakkını ver!’” buyurdu. Adam ise: “- Ey Allah’ım! Benim sevap hanemde bir şey kalmadı!” dedi. Cenâb-ı Hakk kul hakkı talebinde bulunan kişiye: “- Bu adamın sevabı kalmadı, ne dersin? “buyurdu. Adamcağız o zaman: “- O halde benim günahlarımdan alsın!” dedi. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bu hadiseyi anlatırken gözleri doldu ve dedi ki: “- O gün çok büyük bir gündür ve insan günahının alınmasını talep eder!” Adamın bu talebi üzerine Allah Teâlâ hak sahibi olan kişiye: “- Başı

Gün biter, ay biter, yıl biter…

Gün biter, Ay biter, Yıl biter, Bir de bakmışsın, Ömür biter... Ah zaman ah! Geçmez gibi gelir de, Bir solukta, geçer gider... Hayat başlar ve biter… Nasıl başlayıp nerede sona erdiği değil, İkisi arasına neler sığdırabildiğin önemlidir." (Alıntı)

Yeniden Hayata Döndürüleceğim Gün Esenlik Benimle Olacaktır

  Yeniden Hayata Döndürüleceğim Gün Esenlik Benimle Olacaktır   Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ mealen buyuruyor ki: Bismillâhirrahmânirrâhîm! وَجَعَلَنِى مُبَارَكًا أَيْنَ مَا كُنتُ وَأَوْصَٰنِى بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱلزَّكَوٰةِ مَا دُمْتُ حَيًّا﴿ ۳۱ ﴾ وَبَرًّۢا بِوَٰلِدَتِى وَلَمْ يَجْعَلْنِى جَبَّارًا شَقِيًّا﴿ ۲۳ ﴾ وَٱلسَّلَٰمُ عَلَىَّ يَوْمَ وُلِدتُّ وَيَوْمَ أَمُوتُ وَيَوْمَ أُبْعَثُ حَيًّا﴿ ۳۳ ﴾ “Nerede olursam olayım, o beni kutlu ve bereketli kıldı; yaşadığım sürece bana namazı, zekâtı ve anneme saygılı olmayı emretti; beni zorba ve isyankâr yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve yeniden hayata döndürüleceğim gün esenlik benimle olacaktır.” ﴾ Meryen Sûresi, 31-32-33 ﴿

Öleceğin Gün İçin Telâşlanma!

Resim
  Öleceğin Gün İçin Telâşlanma!   Onca değer verdiğin, bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma!.. Ne olacak, nasıl olacak diye hiç üzülme! Çünkü, Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar:   1-   Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar. 2-   Bedenini yıkayıp gusledecekler. 3-   Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler. 4-   Evinden dışarı çıkaracaklar. 5-   Ve yeni evine, kabre götürecekler. 6-   Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler. 7-   Özel eşyalarını toplayacaklar. Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar. Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…   Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek. İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek. Senin görevin bir başkasına devredilecek. Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek. Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin. Öldük

Bir Gün Döneceğiz!

  Bir Gün Döneceğiz!   "- Osmanlı'nın artığısınız, dediklerinde kahroluyorum!" diyen Kerküklü nineye: "Bizi kimlere bırakıp gidiyorsunuz?" diye haykıran Şamlı dedeye: "- Türkiye için dua etmeden seccademi kaldırmam!" diyen Bosnalı teyzeye: "- İki patik ördüm, köyüme ilk gelen Türk askerlerine vereceğim!" diyen Ahıskalı geline: "- Ordumuza katılmak için ceketini satan Pakistanlı gence: "- Şahadet parmağını İsrailli askerlere uzatarak; ‘Bir gün gelecekler!’ diye ağlayan Gazzeli çocuğa... Ve Baykal'a, Hazar'a, Tuna'ya, Fırat'a ve Nil'e... Türkmen dağına, Apşeron'a, Elbruz ve Erciyes’e... Ahlat'a, Urumçi'ye, Fergana'ya ve Tebriz'e... Velhasıl-ı kelam... Yürek bohçasında bize dair ağıt ve umut taşıyan her yere, her sese, herkese... Selâm olsun!!! Bir gün döneceğiz. İnşaallah! Allah'ü Teâlâ’nın izniyle ve ina'yetiyle Allah'ü Teâlâ Yahudi beni İsrail'in zul

Bir Günün Sonunda Arzû

  Bir Günün Sonunda Arzû   Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümâyân, Güller gibi... Sonsuz, iri güller Güller ki kamıştan daha nâlân; Gün doğdu yazık arkalarında!   Altın kulelerden yine kuşlar Tekrârını ömrün eder i'lân. Kuşlar mıdır onlar ki her akşam Âlemlerimizden sefer eyler?   Akşam, yine akşam, yine akşam Bir sırma kemerdir suya baksam; Üstümde semâ kavs-i mutalsam! Akşam, yine akşam, yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam!   Ahmet HAŞİM

Tasavvufî Terbiye Altına Giren İnsan

Tasavvufî Terbiye Altına Giren İnsan; ·      Haramlardan yüz çevirir, hattâ şüpheli şeylerden bile uzak durur. ·      Haram işlenen yerlerden uzak durarak, kalbî ve rûhî huzurunu korur. ·      Hayatın geçici heveslerinin peşinden koşmaz. ·      Kendisine verilen ömür emânetini, nefsinin gelip geçici isteklerine harcamaz. ·      Kur’ân-ı Kerim ve Sünnet’i hayatına rehber edinerek; ömrünü sâlih amel, hayır ve hasenatlarla süsler. ·      İbâdetlerini huşû içerisinde yapmaya; Allah’ü Teâlâ yolunda hizmet etmeye; Salihlerle birlikte olmaya gayret eder…

Bir Gün Bâyezid-i Bistâmî Kuddise Sirrûh Hazretlerine Sordular

Bir Gün Bâyezid-i Bistâmî Kuddise Sirrûh Hazretlerine Sordular   “Lâ İlâhe İllallâh” sözü, cennetin anahtarıdır, manâsına gelen hadîs-i şerif var. Yorumunuz nedir? Buyurdu ki; bu hadîs-i şerif sağlam bir hadîstir. Onda anlatılan anahtarlara gelince, dişleri olması gerek. Dişsiz anahtar bir yeri açmaz. Bu anahtarın dişleri de vardır ve dörttür: 1- Yalana ve gıybete girmeyen bir dil, 2- Aldatmacaya ve hıyânete batmayan bir kalp, 3- Harâm ve şüpheli bir şeyle dolmayan mide, 4- Nefsânî bir istekle dine îmâna yabancı bir şey katılmayan amel.  

Her Ayın Üçer Gününü Oruçlu Geçirmek Bütün Seneyi Oruçlu Geçirmeğe Bedeldir

  Her Ayın Üçer Gününü Oruçlu Geçirmek Bütün Seneyi Oruçlu Geçirmeğe Bedeldir Hz. Ali Radiyallahü Anh ’ın anlattığına göre Resûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “— Sabır ayını yâni Ramazan ayını oruçla geçiriniz. Her ayın da üçer gününü oruçlu geçiriniz. Bu şekilde hareket etmek, bütün seneyi oruçlu geçirmeğe bedeldir.” Şakfk Ukaylî Radiyallahü Anh anlatır: “— Bir defasında Medine'ye gitmiştim. Bu sırada Ebû Zer Gıffârî Radiyallahü Anh ile karşılaştım. O anda kendi kendime: “— Bakalım bugün Ebû Zer ne hâl üzere, öğreneyim.” dedim ve kendisine sordum: “— Oruçlu musun?” Dedi: “— Evet!” Bu sırada o, yanındaki diğer bâzı kişilerle, halîfe Hz. Ömer Radiyallahü Anh 'ın huzûruna girmek için beklemekteydi. Biraz sonra hep birlikte girdik. İçeride bize, bir tabak içinde hurma ikrâm edildi. Ondan, Ebû Zer Radiyallahü Anh da yedi. Bunun üzerine ben, oruçlu olduğunu hatırlatmak için elimle kendisini dürttüm. O da dedi ki: “— Sana söylemiş oldu

Bir Gün Elbette Öleceksin!

  Bir Gün Elbette Öleceksin!           İmam-ı Gazâli hazretleri, bir talebesine hitaben buyuruyor ki:           “Dünyanın nesini seversen sev, hepsine veda edeceksin! Elinden geleni yap! Fakat unutma ki, her yaptığının hesabını vereceksin!           Keyfine göre yaşa! Fakat bu yaşamın uzun sürmeyecek, bir gün elbette öleceksin. Gece gündüz düşündüğün, sımsıkı sarıldığın lezzetlerden elbette ayrılacaksın. İman edilecek şeyleri akla uydurmaya, beğendirmeye uğraşmak, dinsizlerle, cahillerle, münakaşa edip, onların bozuk düşünceleri ile uğraşmak ve Kur’ân-ı kerimi öğrenmeden, namazı, abdesti, orucu, farzları, haramları okumadan, bilmeden para kazanmaya kalkışmak, herkesten fazla zengin olmak için lüzumsuz ilimlerle uğraşmak, ömrü boş yere harcamak olur.           Allah'ü Teâlâ’ya yemin ederim ki, İsa Aleyhisselam’ın İncilinde okudum; bir kimseyi tabuta koyduktan mezara bırakıncaya kadar; Allahü teâlâ ona kırk sual soracaktır.           Birincisi:           (Ey kulum! Yaşadı

Sıradan Bir Gündü

Resim
  Sıradan Bir Gündü   Her gün aynı saatte kalkar kahvaltısını yapar hanımının duasıyla işine gitmek için yola koyuluyordu. Sıradan bir gündü… Sıradan bir güne gözlerini açtı genç adam. Her gün aynı saatte kalkar, kahvaltısını yapar, hanımının hayır duasıyla işine gitmek üzere yola koyuluyordu. Haftanın altı günü kurulmuş saat gibi hep aynı şeyleri tekrar eder dururdu. Yine kahvaltısını yaptı, giyinip hayır duayla yola çıktı. Hava soğuktu; işine yaya gideceği için içi titriyor, bir an önce işine varmak için hızlı hızlı yürüyordu. Biraz gitmişti ki önünde yaşlı, hırpani bir adam belirdi. Adam yolunu kesip, bir şeyler mırıldandı. Genç adam anlamamıştı, söylediklerini. Ona doğru hafifçe eğildi.              “— Buyur amca, bir derdin mi var?” dedi. Adam titrek bir sesle;              “— Ekmek!” diyebildi. Genç adam elini cebine attı, ekmek parası çıkarıp ihtiyara uzattı. Adam parayı eliyle iterek yine; “— Ekmek, bana ekmek al!” dedi. İşine geç kalıyordu, henüz dükkâ

Kıyamet Günü Amel Defterimden İki Söz Çıkar

  Kıyamet Günü Amel Defterimden İki Söz Çıkar   Mekkî b. İbrahim Rahmetullahi Aleyh anlatıyor: İbn Avn’ın yanında oturuyorduk. Bazıları bir adama lânet ediyor, aleyhinde konuşuyorlardı. İbn Avn Rahmetullahi Aleyh ise susuyordu. Bunun üzerine, “- Ey İbn Avn! Biz bunları, onun sana karşı yaptığı kötülük ve eziyetlerden dolayı söyledik!” dediler. İbn Avn Rahmetullahi Aleyh ise şu cevabı verdi: “- Kıyamet günü amel defterimden biri ‘lâ ilâhe illallah’, diğeri ise ‘Allah falan kişiye lânet etsin’ olmak üzere iki söz çıkar. Benim amel defterimden ‘lâ ilâhe illallah’ sözünün çıkmasını, lânet sözüne tercih ederim.” Lokman da Aleyhisselâm oğluna şöyle nasihat etmiştir: “- Oğlum! Sana bazı tavsiyelerde bulunacağım eğer bunlara uyarsan hep seçkin olursun: Uzak yakın herkese güzel ahlâklı ol. Kardeşlerini koru. Akrabalarınla ilişkini kesme. Dedikoducuya, seni kötülüğe düşürmek isteyen bozguncuya kulak asmayacağına dair akraba ve dostlarına güvence ver. Kendisinden ayrıldığında se

Kıyamet Günü Nefret Edilen 8 Grup

  Kıyamet Günü Nefret Edilen 8 Grup   Bir rivayette şöyle bilgi veriliyor. Kıyamet günü Yüce Allah’ü Teâlâ tarafından en büyük azaba uğrayan şu 8 grup insandır:   1- Sekarrun olanlar. Dilleriyle halkı döven, söven ve birbirlerini lanetlemeye sebep olanlar. Bunlar yalancı olanlardır. 2- Hayyalun olanlar. Bunlar kibir sahipleridir. Kendilerini başkalarından üstün görürler. 3- Din kardeşlerine karşı yüreklerinde kin besleyenler. Halbuki bu insanlar kin besledikleri din kardeşlerini gördüklerinde onlara sempatik gelecek hareketler yaparlar. Yaltaklanır ve kendilerini onlara karşı iyi düşünüyor gösterirler. 4- Allah’ü Teâlâ’ya ve Resulüne çağrıldıklarında son derece geride kalıp ağır davrananlar. Şeytana ve şeytanın emrine çağrıldıklarında (Yani fitne, kötülük, günah, şer, günah ortamı, kaos, karışıklık gibi) hemen süratle koşanlar. 5- Karşılaştıkları dünyevi bir menfaati veya malı kendilerine ait olmasa bile, yalan yeminle kendilerine aitmiş gibi gösterenler. 6- İnsanlar

Ölüm Sana Gelir Bir Gün

Ölüm Sana Gelir Bir Gün Bir gül gibi sararırsın Teneşire uzanırsın Sen kendini ne sanırsın? Ölüm sana gelir bir gün.   Aldanma hiç gençliğine Güvenme hiç kimliğine Kavuşursun benliğine Ölüm sana gelir bir gün.   Etin çürür toprak olur Ağaç dalın yaprak olur Sanma ondan kaçmak olur Ölüm sana gelir bir gün.   Ölümü unutma düşün Sonra O’nadır dönüşün Kötü yolda nedir işin? Ölüm sana gelir bir gün.   Bakarsın ki yolun sonu Olursun masala konu Sakın unutma sen bunu Ölüm sana gelir bir gün.   Üç şey seni takip eder Kabrine kadar da gider Diğerleri geri döner Ölüm sana gelir bir gün.   Çoluk-çocuk geri döner Dünya hayatında biter Toprağında otlar biter Ölüm sana gelir bir gün.   Gece gündüz çalışırsın Bu hayata alışırsın Topraklara karışırsın Ölüm sana gelir bir gün.   Gece ki çok uzun gece Ölüm bakmaz yaşa gence Yaşasan da tam keyfince Ölüm sana gelir bir gün.   Kabrin belirsiz olunca Yatarsı