Öleceğin Gün İçin Telâşlanma!
Öleceğin Gün İçin Telâşlanma!
Onca değer verdiğin,
bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma!..
Ne olacak, nasıl olacak diye hiç üzülme! Çünkü,
Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar:
1- Elbiselerini bedeninden
çıkaracaklar.
2- Bedenini yıkayıp gusledecekler.
3- Yeni elbisen olan kefeni
bedenine giydirecekler.
4- Evinden dışarı çıkaracaklar.
5- Ve yeni evine, kabre
götürecekler.
6- Cenaze merasimin için birçokları
işlerini bırakıp gelecekler.
7- Özel eşyalarını toplayacaklar.
Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar.
Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…
Emin ol, sen öldükten
sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek. İşler ve ticaret
kaldığı yerden devam edecek. Senin görevin bir başkasına devredilecek. Malın ve
servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek. Sen ise kazandığın o
malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin.
Öldükten sonra senden
alınacak ilk şey adındır.
O nedenle öldüğünde sana “Cenaze” derler; kimse seni
isminle çağırmaz. Sana namaz kılmak için geldiklerinde, adını sormaz.
“- Cenaze nerede?” diye sorarlar.
Omuzlarında
taşıdıklarında ve defnettikleri zamanda da adını söylemez.
“- Cenazeyi tutun derler…"
O hâlde, dikkatli ol;
soy, nesep, milliyet, para ve makam seni aldatmasın… Bu dünya ne kadar
değersiz, karşılaşacaklarımız ise ne kadar da büyük ve korkunç!
Öldükten sonra senin için üç tür üzüntü olur:
1- Seni biraz tanıyanlar, “Yazık!”
derler.
2- Seni daha fazla tanıyan dost ve
arkadaşların birkaç saat veya en fazla birkaç gün üzülür, sonra da şakalarına
ve gülüşlerine devam ederler.
3- Yokluğunu ve ayrılık acısını
derinden hisseden ailen ise birkaç hafta, birkaç ay veya en fazla bir yıl
üzüntünü yaşarlar. Sonra da seni kendi hatıralar arşivine atarlar.
İşte bu şekilde senin
halk arasındaki öykün son bulur. Güzelliğin, sağlığın, çocukların, evin, eşin, malın
ve mülkün ne varsa hepsi elinden çıkar ve gerçek öykün başlar.
Yani ahiret hayatın…
Peki, ölüm için, kabir
için, ahiret içi ne kadar hazırız?
Bu, üzerinde durmamız ve çokça düşünmemiz gereken
bir gerçektir.Bu mübarek aylar ve kabul edilen dualar hürmetine bizleri affet,
kabir ve cehennem azabından koru. Ahiret yolculuğunda yardım et bizlere
Allah’ım!..
Âmiiinnn...
Yorumlar
Yorum Gönder