Kayıtlar

dua etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dua Ederken Nasıl Bir Sıralama Takip Etmemiz Lazım

  Dua Ederken Nasıl Bir Sıralama Takip Etmemiz Lazım   إِذَا تَمَنَّى أَحَدُكُم فَلْيُكثِر، فَإِنَّمَا يَسأَلُ رَبَّهُ عَزَّ وَجَلَّ Hazret-i Âişe Radıyallahü Anha anlatıyor. Resulullah sallallahü aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Sizden biriniz Allah’tan ne dilerse, çok istesin. Çünkü o ancak Aziz ve Celil olan Rabbinden istiyor. (Onun hazinesi tükenmez).” (İbni Hibban, hadis no:2403)

40 Hadis-i Şerif 70 (Dua İle İlgili 3)

    40 Hadis-i Şerif 70 (Dua İle İlgili 3)   01- Ebû Hüreyre’den Radiyallahü Anh’dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Yiyip şükreden kimse sabrederek oruç tutan kimse gibidir.” (Tirmizî, Sıfâtü’l-kıyâme, 43; İbn Mâce, Sıyâm, 55) 02- İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevî şeylerden) Allah'ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir." (Tirmizî, Daavât 112, (3542).) 03- Ebû Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Derdi ki: "Ey Allah'ın Resûlü! En ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?" 04- "Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!" diye cevap verdi." (Tirmiz

Duanın Edepleri

  Duanın Edepleri   Duada elleri kaldırmak ve Allah’ü Teâlâ’ya hamd etmek, Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimize salât ü selam getirmek, sonra dileğini söylemek, dua ederken göğe bakmamak, duayı bitirince elleri yüze sürmek duanın edeplerindendir. Bu edepleri şöylece sıralayalım:   1- Şerefli zamanları kollamaktır: Arefe günü, Ramazan ayı, Cuma günü, gecenin son üçüncü bölümü ve seher vakitleri gibi. 2- Şerefli halleri değerlendirmektir: Secde hali, savaşçıların karşılaşması ve yağmur yağması halleri, namaz için ikâmet okunurken ve kalbin rikkat hali gibi. 3- Kıbleye dönmek, elleri kaldırmak ve duadan sonra yüze sürmek. 4- Gizlilik ve seslilik arasındaki bir sesle yalvararak söylemek. 5- Seci yapmaya kendini zorlamamak. Duada haddi aşmak bununla tefsir edilmiştir. Ayet ve hadislerde belirtilen ve rivayet edilen dualarla yetinmek en iyisidir. Çünkü herkes kendiliğinden dua etmeyi beceremez, bu sebeple haddi aşmasından korkulur. 6- Tazarrû, huşû ve korku ile

Dua

  Dua   Dünyaca ünlü Türk cerrahı Dr. Mehmet Öz; “Dua etmek insani iyileştirir. Ben inançlı biriyim. Her ameliyatımda mutlaka dua ederim. Bence duanın meditasyon, şifa gibi, iyileştirici özelliği var. Ameliyat sonrası hastalarıma da mutlaka dua ettiriyorum. Bunun sağlıklarına çabuk kavuşmalarında müthiş bir etkisi var!” diyor.   Dindar insanların kalp hastalığı ve kanserden ölme ihtimali yüzde 40 daha az. Dindarlar daha seyrek depresyon yaşıyor, depresyona girince de daha çabuk düzeliyorlar. Güne dua etmekle başlamak, tansiyonun düşmesine yardımcı oluyor.   Müslümanların bu zor günlerinde dua silahımızı kuşanalım. Bir dua edelim. Yürekten âmînler arasında bir dua. Sonra yalvaralım o mühür sahibine. Ve O'ndan yardım isteyelim.   Bir selâm verelim. Bir salâvat getirelim… Ve ne yaparsak yapalım Allah’ü Teâlâ için yapalım. Bir gül yetiştirelim. Bir Bilâl olalım ve göğsümüzde taş yeşertelim… Bir Sümeyye olalım ve kalbimizde ağırlayalım acımasız mızrakları.   Ellerimi

En Güzel Dua

  En Güzel Dua   Bir baba ile oğul oltalarını göl kenarına atıp otele döndüler. Bir saat sonra gittiklerinde oltaya dört beş balığın takıldığını gördüler. Çocuk: “- Ben balıkların oltaya takılacaklarını biliyordum!”, dedi. Babası sordu: “- Nereden biliyordun?” “- Dua ettim de onun için!”, dedi çocuk. Cevaptan babası hoşnuttu. Oltayı yeniden hazırladılar, ikisi de hallerinden memnun öğle yemeği yemek için otele döndüler. Yemekten sonra göle gittiler. Yine birkaç balık yakalanmıştı. Çocuk: “- Böyle olacağını biliyordum!”, dedi. , “- Nereden biliyordun?”             “- Dua ettim de onun için!”             Baba oğul oltayı tekrar göle attı ve otele gittiler.             Yatmadan önce, göle gidip oltaya baktıklarında bu defa bir tek balığın bile oltaya takılmadığını gördüler.             Çocuk yine ama bu kez:             “- Ben oltaya balık gelmeyeceğini biliyordum!”, dedi.             Babası gelecek cevabı tahmin eder gibi sordu:             “- Nerede

Dua Eden mi Daha Kazançlıdır? Dua Alan mı?

  Dua Eden mi Daha Kazançlıdır? Dua Alan mı? Bir gün başkasına dua etmek nefsine ağır gelen bu yüzden sadece sevdiklerine dua eden küçük kız annesine sorar; “- Anne, Ben başkalarına dua ederim; ancak ya onlar bana dua etmezse?” Annesi minik bir tebessümle cevap verir; “- Başkasına dua etmek nefse ağır geldiğinden faziletini dua almaktan daha az mı sanıyorsun kızım?” Der ve devam eder; “- Bir başkası için dua eden kişi: 1- “Hayra vesile olan hayrı yapan gibidir sırrınca eğer sen birine dua edersen ve senin duan vesilesiyle o kişi iyi bir hale iletilir bu halde de iyilik yaparsa yaptığı iyiliklerde sevapta ortak olursunuz. Onun iyilikleri senin hanene de yazılır. Çünkü biz dualarımızdan da mesulüz.” 2- “Bir Müslümanın, yanında bulunmayan din kardeşine yapacağı dua kabul olunur. Bir kimse din kardeşine hayır dua ettikçe, yanında bulunan görevli bir melek ona, ‘duan kabul olsun, aynı şeyler sana da verilsin’ diye dua eder.” Hadis-i Şerif sırrınca günahsız meleklerden dua almı

Mazlumun Duası

Mazlumun Duası   Mazlûmun bedduâsından sakınmalıdır. Zulüm ateşi ile karşı karşıya gelen kimsenin içi yanar, bedduâ yapmak zorunda kalır. Duâsı kabûl mahallinde olur. Ebüdderdâ Radiyallahü Anh hazretleri buyurdu ki: “Mazlûmun bedduâsından, âhından ve yetîmin gözyaşlarından sakının. Çünkü insanlar rahat uykuda iken onlar dert, sıkıntı, üzüntü içindeler.”” Bir Müslümanın kâfir olması için duâ edenin kendisi kâfir olur. Zâlimden başkasına bedduâ etmek harâmdır. Zâlime, zulmü kadar bedduâ etmek câiz olur. Câiz olan bir şeyin miktarı, özrün miktarı kadar olur. Zâlime de bedduâ etmemek, sabır etmek ve hattâ, affetmek daha iyidir. Çok önceleri, Horasan ilinin çok âdil bir valisi vardı. Adı, Abdullah bin Tahir. Bu valinin jandarmaları birgün bir kaç hırsız yakalamış, vâliye bildirmişlerdi... Getirilirken hırsızlardan birisi kaçtı. Hadisenin olduğu sırada Hiratlı bir demirci de Nişabur'a gitmişti. Bir zaman sonra evine dönerken, yolu Horasan'dan geçiyordu. Kaçan hırsız olduğunu

40 Hadis-i Şerif 70 (Dua İle İlgili 2)

  40 Hadis-i Şerif 70 (Dua İle İlgili 2)   01- Ebû Hüreyre’den Radiyallahü Anh’dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Yiyip şükreden kimse sabrederek oruç tutan kimse gibidir.” (Tirmizî, Sıfâtü’l-kıyâme, 43; İbn Mâce, Sıyâm, 55) 02- İbnu Ömer (radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevî şeylerden) Allah'ın en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir." (Tirmizî, Daavât 112, (3542).) 03- Ebû Ümâme (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Derdi ki: "Ey Allah'ın Resûlü! En ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?" 04- "Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!" diye cevap verdi." (Tirmizî,