40 Hadis-i Şerif 70 (Dua İle İlgili 2)
40 Hadis-i Şerif 70 (Dua İle İlgili 2)
01- Ebû
Hüreyre’den Radiyallahü Anh’dan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber Sallallahü
Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Yiyip
şükreden kimse sabrederek oruç tutan kimse gibidir.” (Tirmizî, Sıfâtü’l-kıyâme,
43; İbn Mâce, Sıyâm, 55)
02- İbnu Ömer
(radıyallâhu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları açılmış
demektir. Allah'a taleb edilen (dünyevî şeylerden) Allah'ın en çok sevdiği
afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır.
Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir."
(Tirmizî, Daavât 112, (3542).)
03- Ebû Ümâme
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Derdi ki: "Ey Allah'ın Resûlü! En
ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?"
04- "Gecenin
sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!" diye
cevap verdi." (Tirmizî, Daavât 80.)
05- "İki
şey vardır, asla reddedilmezler: Ezan esnasında yapılan dua ile, insanlar
birbirine girdikleri savaş sırasında yapılan dua." [Muvatta, Nidâ 7, (1,
70); Ebû Dâvud, Cihâd 41, (2540).]
06- Fadâle İbnu
Ubeyd (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
dua eden bir adamın, dua sırasında Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e
salat ve selam okumadığını görmüştü. Hemen: "Bu kimse acele etti"
buyurdu. Sonra adamı çağırıp: "Biriniz dua ederken, Allahu Teâla'ya hamd u
senâ ederek başlasın, sonra Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e salât
okusun, sonra da dilediğini istesin" buyurdu." (Tirmizî, Daavat 66,(3473,
3475); Ebû Dâvud, Salât 358, (1481); Nesâî, Sehv 48, (3, 44).)
07- "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Dua sema ile arz arasında durur.
Bana salât okunmadıkça, Allah'a yükselmez. (Tirmizî, Salât 352, 486)
08- Hz. Übeyy
İbnu Ka'b (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
birisine dua edeceği vakit önce kendisine dua ederek başlardı." (Tirmizî,
Daavât, 10, (3382)
09- "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) duayı üç kere yapmaktan, istiğfarı üç kere yapmaktan hoşlanırdı."
[Ebû Dâvud, Salât 361, (1524).]
10- Hz. Ebû
Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyudular ki: "Acele etmediği müddetçe herbirinizin duasına icâbet olunur.
Ancak şöyle diyerek acele eden var: "Ben Rabbime dua ettim duamı kabul
etmedi." (Buhârî, Daavât 22; Müslim, Zikr 92, (2735); Muvatta, Kur'an 29
(1, 213); Tirmizî, Daavât 145, (3602, 3603); Ebû Dâvud, Salât 358, (1484).)
11- Ebû Hüreyre
hazretleri (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri kendisinden istemeyene gazap
eder." (Tirmizî, Daavât 3, (3370); İbnu Mâce, Dua 1, 3827)
12- İbnu Mes'ud
(radıyallâhu anh) hazretleri anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki: "Allahu Teâla Hazretleri'nin fazlından isteyin.
Zira Allah, kendisinden istenmesini sever. İbadetin en efdali de (dua edip)
kurtuluşu beklemektir." (Tirmizî, Daavât 126 (3566)
13- "Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kardeşinin gıyabında dua eden
hiçbir mü'min yoktur ki melek de: "Bir misli de sana olsun"
demesin." (Müslim, Zikr 86, 88, (2732, 2733); Ebû Dâvud, Salât 364, 1534)
14- Hz. Âişe
(radıyallâhu anhâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)
buyurdular ki: "Her kim, kendine zulmedene beddua ederse, ondan intikamını
(dünyada) almış olur." (Tirmizî, Daavât 115, 3547)
15- Hz. Enes
(radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir adam şöyle dua etmişti: "Ey
Allah’ım, hamdlerim sanadır, nimetleri veren sensin, senden başka ilah yoktur,
Sen semâvat ve arzın celâl ve ikrâm sahibi yaratıcısısın, Hayy ve Kayyûmsun
(kâinatı ayakta tutan hayat sahibisin.) Bu isimlerini şefaatçi yaparak senden
istiyorum!" (Bu duayı işiten) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sordu:
"Bu adam neyi vesile kılarak dua ediyor, biliyor musunuz?"
"Allah ve Resûlü daha iyi bilir?" "Nefsimi kudret elinde tutan
Zât'a yemin ederim ki, o Allah'a, İsm-i Âzam'ı ile dua etti. O İsm-i Âzam ki,
onunla dua edilirse Allah icabet eder, onunla istenirse verir." [Tirmizî,
Daavât 109 (3538); Ebû Dâvud, Salât 358, (1495); Nesâî, Sehv 57, (3, 52).]
16- “Kullarım
sana, beni sorduğunda (söyle onlara): Ben onlara çok yakınım. Bana dua ettiği
vakit dua edenin duasına karşılık veririm. O halde kullarım da benim davetime
uysunlar ve bana inansınlar, umulur ki doğru yolu bulurlar.” (Bakara, 186)
17- “Kendi kendine,
yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini an.
Gafillerden olma. Kuşkusuz Rabbinin katındakiler (melek) O’na kulluk etmekten
kibirlenmezler, O’nu tesbih eder ve yalnız O’na secde ederler.” (A’raf,
205-206)
18- “Rabbiniz şöyle
buyurdu: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp
büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.” (Mü’min, 60)
19- Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Mü’min bir kul Allah’a dua ettiği
zaman, Allah Cebrail’e şöyle der: Onun duasını hemen kabul etme. Çünkü ben onun
sesini işitmekten hoşlanıyorum. Facir bir kimse Allah’a dua edince de: Onun
ihtiyacını hemen gör! Çünkü ben onun sesini duymak istemiyorum! Der.”
(Kenzu’l-Ummal, Kitabu’d-Daavât, 3264)
20- Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Gafiller arasında Allah’ı anan
kimse, savaştan kaçanların arasında tek başına sebat eden kimse gibidir.
Gafiller arasında Allah’ı anan kimse, çorak bir arazide tek başına duran yeşil
bir ağaç gibidir. Gafiller arasında Allah’ı anan kimse, karanlık evdeki lamba
gibidir. Gafiller arasında Allah’ı anan kimseye Allah cennetteki yerini o kişi
ölmeden gösterir. Ve onu yarattıkları sayısınca bağışlar.” (Ebu Nuaym,
Hılyetu’l-Evliya, 6/181)
21- Ebu Hureyre
Radiyallahü Anha ‘den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
22- “Allah’a
duadan daha üstün bir şey yoktur.” (İbn Mace, Dua, 27)
23- Enes b.
Malik Radiyallahü Anha’den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle
buyurmuştur:
24- “Dua
ibadetin iliği, beyni ve özüdür.” (Tirmizi)
25- Ebu Hureyre
Radiyallahü Anha’ den Resûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellemşöyle buyurmuştur:
26- “Kim
Allah’a dua etmez ise Allah o kimseye gazap eder.” (İbn Mace, 3827; Tirmizi,
3373; Beyhaki, 23)
27- Hz. Aişe
Radiyallahü Anha’den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Allah ısrarla dua edenleri sever.” (Suyuti, Camiu’s- Sağir 2, 292, (1876)
28- Ebu Hureyre
Radiyallahü Anha’den RasulullahSallallahü Aleyhi Vesellem şöyle dua ederdi:
29- “Allah’ım!
(şu) dört şeyden sana sığınırım: (Sahibine meşru) menfaat sağlamayan ilimden,
(Allah’tan) korkmayan-itaat etmeyen kalpten, doymayan (ihtiraslı) nefisten ve
işitilmeyen (yani kabul olmayan) duadan.” (İbn Mace, 3837; Nesai, 5536; Ebu
Davud, 1548)
30- Hz. Aişe
Radiyallahü Anha’den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
31- “Ayakkabınızın
bağına varıncaya kadar her şeyi Allah’tan isteyiniz. Çünkü Allah bir şeyi
kolaylaştırmazsa o şey elde edilemez.” (Suyuti, Camiu’s- Sağir, 4, 110, (4708);
İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Dua ve Zikir, 3353)
32- Hz. Aişe
Radiyallahü Anha’den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“En faziletli dua, kişinin kendisi için yaptığı duadır.” (Suyuti, Camiu’s-
Sağir 2, 32, (1250)
33- İbn Ömer
Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz dua, başa gelmiş ve gelecek olan konularda etkilidir. Onun için ey
Allah’ın kulları, duaya sımsıkı sarılın.” (Hz. Peygamber’in İzinde 1, 197)
34- Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
35- “Dua
etmekten acizliğe düşmeyiniz. Çünkü hiç kimse dua ettiği halde helak olmaz.”
(İbn Hibban, II, 116; Hâkim, I, 494)
36- Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Allah Rahimdir,
Kerimdir. Kulunun kendisine (dua ederken) ellerini kaldırdıktan sonra onlara
herhangi bir hayır bırakmamaktan hayâ eder.” (Hâkim, I, 498)
37- Sa’d
Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Dua ederken diz üstü oturun, sonra ‘Ey Rabbim, ey Rabbim!’ deyin.” (Hz.
Peygamberin İzinde 1, 179)
38- Ebu Hureyre
Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Allah’a duanızın kabul edileceğine kesinlikle inanmış olarak dua edin. Şunu da
bilin ki, Allah kendisinden gafil ve başka işlerle meşgul bir kalbin duasını
kabul etmez.” (Hz. Peygamber’in İzinde 1, 178)
39- Hz. Aişe
Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:
“Biriniz Allah’tan dilekte bulunduğunda bolca istesin. Çünkü Rabbinden
istemektedir.”(Hz. Peygamber’in İzinde 1, 180)
40- Peygamber Efendimiz şöyle
buyurmuşlardır: “Allâh Teâlâ, cennetteki sâlih kulunun derecesini yükseltir de,
hayrete düşen kul:
“-
Yâ Rabbî, bu terfî bana hangi sebeple verildi?” diye sorar.
Allâh
Teâlâ da:
“- Çocuğunun sana yaptığı istiğfâr ve duâ sebebiyle…” buyurur.” (Ahmed, II, 509; İbn-i Mâce, Edeb, 1)
Yorumlar
Yorum Gönder