Kayıtlar

başka etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sohbette Başka, Dışarda Başka

Sohbette Başka, Dışarda Başka Ashaptan Hanzâla Radiyallahü Anh Medine sokaklarından birinde, bağıra bağıra ağlayarak süratle gidiyordu. Ebu Bekir Sıddık Radiyallahü Anh rastladı. O: “Seni ağlatan nedir ya Hanzala?” Diye sordu. Hanzala: “Ben münafık oldum ya Eba Bekir! Ben ağlamayayım da kim ağlasın!” Diye cevap verdi. Hanzala'nın bu sözünden bir şey anlamayan Hazreti Ebu Bekir: — Sen nasıl münafık olursun. Hangi sebepten dolayı münafık oldun? Diye sordu. O: — Ya Ebu Bekir! Ben Resûlüllah'ın sohbetinde başka, sohbetten çıktıktan, aile efradımın içine karıştıktan sonra başka türlü oluyorum. Sohbette iken tamamen dünyadan ayrıldığım halde, evimde iken aynı durum olmuyor. Bu münafıklık değil de nedir. İçerde başka, dışarda başka! dedi. Hazreti Ebu Bekir: — Ya Hanzala, ben de aynı durumdayım. Yürü bunu Resûlüllah'a söyleyelim, dedi. Beraber Efendimizin huzuruna vardılar. Orada bâzı eshap da vardı. Peygamberimizin huzuruna vardıklarında hâlâ

Başka Bir Kavme Benzemek

Başka Bir Kavme Benzemek Allah Resûlü sallallahu aleyhi Vesellem buyuruyor ki “Kim bir kavme benzerse o da onlardandır.” Yani ne kadar hümanizm, barış, adalet kavramlarının arkasına saklansalar da tarihteki ve bugünkü halleriyle ürküntü veren kavimlere benzemek, onlardan olmak demektir. Onlarla haşir olmaktan, onların pişmanlıklarına, hüsranlarına ortak olmaktan Allah korusun. Geçmişte o kavimlerle ekonomik, siyasi ve benzeri işbirlikleri ve anlaşmalar yapıldı, yarınlarda da olacak. Ama bunun belli ölçüleri olmalı, değil mi? En önemlisi hiçbir ilişki ve anlaşma, onların hayat tarzlarının bizim bünyemize aktarılması sonucunu doğurmamalıdır. Bizden, başka potalarda erimemiz ne kadar istenirse istensin, biz kendi değerlerimizle varız. Değerlerimizi, kendimizi inkâr edip de yabancıların örf ve adetlerini benimsemeyiz. Kıssadan Hisse: Biz başka kavimlerin bilgisini, teknolojisini, dünyaya yarayan her şeyini alabiliriz. Ama dinlerini, örflerini alamayız. İslamiyet’e aykırı ise k

Çocuk Eğitimi Anne Karnında Başlar!

Resim
Çocuk Eğitimi Anne Karnında Başlar! Besmeleden sonra… Allah (c.c) yarattığı hiçbir şeyi başıboş bırakmadığı gibi hiçbir şeyi de boşuna yaratmamıştır hiç şüphesiz. Yüce yüce dağların eteklerinde nazarlardan uzak çiçeklerden, bizden binlerce ışık yılı uzaklıktaki gezegenlere kadar hepsinin bir yaratılış amacı olduğuna iman ederiz çünkü Allah (c.c) noksan sıfatlardan pak ve münezzehtir. Rabbimiz bu konuda Kur’an’da şöyle buyurmaktadır:  “Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler: ‘Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın, Sen münezzehsin…’”   (Al-i İmran,191)   Peki, bu girift yapı içindeki insanın yaratılışında bir başıboşluk ya da boşunalık söz konusu olabilir mi? Cevap yine Kur’an’ın ebedî sesinden yükselmektedir:  “İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır?”  (Kıyamet,36)  Mütalaadan önce belirtilmelidir ki biz bu düşünceden Allah’a sığınırız. İnsanın anne karnındaki evreleri Kur’an’da şöyle anlatılmıştır:

Abd’den İyi Füze Yapmak

Abd’den İyi Füze Yapmak Muhterem kardeşler: Şöyle bir soru sorsak Abd’den iyi füze yapmak mümkün mü, değil mi? Şundan eminim. Bazıları diyecek ki neden olmasın? Bazıları da diyecek ki asla yapamayız. Peki, Abd veya bir başka gelişmiş ülkeden daha iyi silâh üretmeden, daha iyi bilim adamı yetiştirmeden ayakta durmak mümkün mü? Herkes diyecek ki asla ayakta duramayız… Yapamayız diyenlere; sebep nedir? Desek diyecekler ki teknolojide geriyiz. Paramız yok tesislerimiz yeterli değil… Bir sürü neden sıralayacaklar… Galiba 30 yıl kadar önceydi. Mesleğim öğretmenlik ama hastalara da iğne yapıyordum. Bir evden çağırdılar, gittim. Hasta, tanımadığım bir beyefendi idi. Beni çok hoş karşıladı. Tanıştık. Almanya’da çalışan bir makine mühendisi imiş... Ben heyecanla Türk yapısı bir otomobilimiz olsa ne güzel olur dedim. Mühendis bey bana ne derse beğenirsiniz? “Türkiye otomobil yapamaz” Ben şok olmuştum. Neden deyince otomobil sanayinin çok zor olduğunu motor parçalarının imal edildikten