Kayıtlar

Razı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah’tan Razı Olmak

Allah’tan Razı Olmak Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Ey huzura kavuşmuş insan! Sen O’ndan râzı, O da senden râzı olarak Rabbine dön. (Sâlih) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!” (Fecr, 27-30) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Mükâfâtın büyüklüğü, belânın şiddetine göredir. Allâh, sevdiği topluluğu belâya uğratır. Kim başına gelene rızâ gösterirse, Allâh ondan hoşnud olur. Kim de rızâ göstermezse, Allâh’ın gazabına uğrar.” (Tirmizî, Zühd, 57/2396; İbn-i Mâce, Fiten, 23) Allâh Rasûlü (sav) ile Ebû Bekir (ra) oturuyorlardı. Hz. Ebû Bekir’in üzerinde eski bir abâ (elbise) vardı. Öyle ki, elbisenin uçlarını göğsünün üstünde ağaç çöpleriyle birbirine tutturmuştu. Bu esnâda Cebrâîl (as) nüzûl etti. Peygamber Efendimiz’e Allâh Teâlâ’nın selâmını bildirdi ve: “–Yâ Rasûlallâh! Ebû Bekir’in bu hâli nedir? Eski bir elbise giymiş, uçlarını da ağaç çöpleriyle tutturmuş!” dedi. Âlemlerin Efendisi: “–Ey Cibrîl! O, malını Fetih’ten önce Allâh’ın dîni uğruna harcadı, onun için bu hâld

Hakkına Razı Olanlarda Var!

Hakkına Razı Olanlarda Var... Hadis-i Şerif meali... Bismillahirrahmanirrahim Rasulullah (sav) buyurdular ki: "Âdemoğlu için iki vadi dolusu mal olsaydı, mutlaka bir üçüncüyü isterdi. Âdemoğlunun iç boşluğunu ancak toprak doldurur. Allah tevbe edenleri affeder." Ravi: Enes, Hadis No: 1668-Buhari  Âdemoğlunu ancak toprak doyurur Örnek ahlak (hakkına razı olanlarda var... Bu güzel örnek yazıyı herkes okusun!)  Ebû Hüreyre radıyallahu anh, Peygamber aleyhisselâmın şöyle anlattıklarını bildirmiştir:  Bir adam, başka birisinden bir mülk satın almıştı. Satın aldığı mülkde içi altın dolu bir küp buldu. Mülkü satan kimseye dedi kî:  — Bu altınları benden al. Çünkü ben senden mülkü satın aldım, içindeki altını satın almadım.  Satıcı ise şöyle cevap verdi:  — Ben sana bu yeri içinde bulunanlarla beraber sattım. Sonra bu iki kişi aralarında hakem olması için, bir başka adama müracaat etiler.  Hakem olan kişi kendilerine:  — Çocuğunuz var mı? Diye sordu

Kabağın Sahibi Razı Olmadı

Kabağın Sahibi Razı Olmadı Osmanlı zamanında bir derviş berbere gider, saçını kazıttırır. Tıraş biteceği sırada içeriye iri yarı bir yeniçeri ağası girer. Berber koltuğundaki dervişin kafasına bir şaplak patlatarak küçümseyen bir sesle: -"Kalk bakalım kabak, ben tıraş olacağım!" diye bağırır. Zavallı yarı cavlak derviş süklüm püklüm koltuktan kalkar. Bir köşede beklemeye başlar. Bu arada yeniçeri ağası tıraşını olur. Koltuktan kalkar ve köşede oturan dervişin başına tekrar bir şaplak patlatarak; -"Şimdi geç otur bakalım kabak, tıraşını olabilirsin!" diye alay eder. Sonra atına bineceği sırada; yukarıdan ürkerek kopup gelen at arabası ağaya hızla çarpar. Yeniçeri ağası dengesini kaybedip yere düşer. Fakat ayağı üzengiye takıldığı için ürken atı ağayı yerlerde sürükler. Neden sonra at tekrar koşarak gelir ve sürücüsü asılı olduğu halde berberin önünde durur. İnsanlar yardım için dışarıya çıktığında iş işten geçmiş, yeniçeri ağasının kafası paramparça ol