Kayıtlar

Ayı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ayının Sevgisi

Ayının Sevgisi Bir ejderha, bir ayıyı yakalamak üzere sıkıştırmıştı. Bu sırada oradan geçen bir kişi ayının feryadını duydu. Ayının yardımına koştu. Aklını ve gücünü kullanarak ejderhayı yendi, ayıyı kurtardı. Ayı gördüğü bu iyilik karşısında o babayiğidin peşini bırakmadı. Tıpkı sadık bir köpek gibi, onu takip etmeye başladı. Bir gün yiğit hastalanıp yatağa düştü. Ayı da başında beklemeye başladı. Oradan geçen biri yiğidin halini sordu. Sonra da: "Bu ayının senin yanında ne işi var? "diye sordu. Yiğit ejderha hikâyesini anlattı. Adam: "Ahmağın dostluğu düşmanlıktan beterdir. Sen bu ayıya güvenme. Ne yapacağı belli olmaz "dedi. Yiğit: "Bunu kıskançlığından söylüyorsun. Baksana zavallı hayvanın sevgisine" dedi. Adam: "Ahmağın sevgisi aldatıcı bir sevgidir, buna inanma! "dediyse de dinletemedi. Yiğit ayıdan vazgeçmedi. Bir müddet sonra yiğit uyudu. Bir sinek gelip yiğidin yüzüne kondu. Ayı onu kovaladı. Ayı kovaladı, si

Ramazan Ayı, Rahmet Ve Mağfiret Ayıdır

Ramazan Ayı, Rahmet Ve Mağfiret Ayıdır قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلسَّحُورُ أَكْلُهُ بَرَكَةٌ فَلَا تَدَعُوهُ وَلَوْ أَنْ يَجْرَعَ أَحَدُكُمْ جُرْعَةً مِنْ مَاءٍ فَإِنَّ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى الْمُتَسَحِّرِينَ. (حم) Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Sahur berekettir. Bir yudum su ile de olsa sahûru terk etmeyiniz. Zîrâ sahûra kalkanlara Allâhü Teâlâ rahmet ve melekleri de istiğfar ederler.” (Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ahmed) قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ لِلصَّائِمِ عِنْدَ فِطْرِهِ لَدَعْوَةً مَا تُرَدُّ. (هـ) Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak oruçlu için, iftar anında red olunmayacak duâ vardır.” (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce) Allâhü Teâlâ, Ramazan ayının her gecesi şöyle buyurur: “Bir isteği olan yok mu, isteğini vereyim. Tövbe eden yok mu, onun tövbesini kabul edeyim. Bağışlanmak isteyen yok mu, onu bağışlayayım!”

Receb Ayının Fazîleti

Receb Ayının Fazîleti Peygamber Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm Şa‘bân hilâlini gördüğünde: Allâhü Teâlâ’ya, Receb ve Şa‘bân ayını bereketli kılması ve Ramazân’a ulaştırması için duâ ederdi. Hadîs-i şerîfte “İnsanların en hayırlısı ömrü uzun, ameli güzel olandır” buyurulmuştur. Selef-i sâlihîn: Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn efendilerimiz Ramazân orucu tutmak yahut hacdan dönmek gibi sâlih bir amel işledikten sonra ruhlarını teslim etmeyi dilerler ve “Kim bu hal ile ölürse günahları bağışlanır” derlerdi. Sâlihlerden bir zât Receb ayından önce hastalandı. “Ben Allâhü Teâlâ’ya vefâtımı Receb ayına kadar te’hîr etmesi için dua ettim. Zîrâ Allâhü Teâlâ’nın bu ayda cehennemden âzâd ettiği kulları olduğunu işittim” dedi. Cenâb-ı Hak onun duâsını kabûl etti ve Receb ayında vefât eyledi. Muhakkak Receb ayı hayır ve bereket aylarının anahtarıdır. Ebûbekir Verrâk (rh.) dedi ki: Receb ayı zirâatin ekileceği, Şa‘bân ayı sulanacağı, Ramazân-ı şerîf ise ziraatin hasad edileceği aydır. Rec

Ayı Postu Giyen Askerler

Resim
Ayı Postu Giyen Askerler Fatih, Tuna üzerindeki kalelerden birini kuşatmıştı. Kale yedi ay toplarla dövüldü. Ordu yürüyüşe geçip yaklaşırken, kaleden bir kaç ayının çıktığını gören Fatih: “Buradan hırs (ayı) geliyor’’ dedi. Gelen ayılar askerleri görüp geri dönmüş, kalenin mağaralarına girmişlerdi. Birkaç yürekli asker bu ayıların peşinden mağaraya daldı. Meğer bunlar sırtlarına ayı postu geçirmiş düşman askeri imişler. Mağaraların içi kaleye geçit veriyordu. Osmanlı askerleri bu geçitleri aşıp kaleyi fethettiler. Kale çevresinin adı “Hırsova’’ kaldı.

Ayı Deyip Geçmeyin

Resim
Ayı Deyip Geçmeyin        Veli dayı, o gün çok yorulmuştu. Ormanda çalışmış, ağaçları budamıştı. Bu orman, onun evi gibiydi. Ağaçlar da sanki çocukları… Küçük bir kulübede yaşıyordu.       Bir gün kapısı birden “Küt! Küt!” diye çalınmaya başladı. Veli dayı kalktı, kapıyı açtı. Gözlerine inanamıyordu. Çünkü kapıda iri, kahverengi bir ayı duruyordu. Ayı garip sesler çıkararak ön ayağını gösteriyordu.          Dikkat etti, Ayının uzattığı ön ayağından kanlar akıyordu. Hemen geri gitti. Feneri aldı. Kocaman bir kıymığın, ayının ön ayağına saplandığını gördü. Bir pense aldı. Sıcak su getirdi. Önce yarayı yıkadı. Sonra inleyen hayvanın ayağındaki kıymığı sert bir hareketle çekip çıkardı. Sıcak su ile tekrar yıkadı. Kocaman bir gömleği yırttı, yarayı sardı. Başını kaldırdığı zaman ayı inleyerek geri gidiyordu. Arkasından baktı:    -Ne olsa ayı bu, diye söylendi. Bir kedi, bir köpek olsa elimi yalardı.     İçeri girdi, yatağına yattı.      Tam uyuyacağı sırada kapıda yin

Avlanmamış Ayının Postu

Resim
Avlanmamış Ayının Postu Parasız kalan iki arkadaş, bu durumdan kurtulmanın yolunu aramaya koyulmuş. Uzun tartışmaların sonunda, bir ayı vurup postunu satmaya karar vermişler. Paraya o kadar çok ihtiyaçları varmış ki, sanki ayıyı vurmuşlar da, postu ellerinde imiş gibi komşuları olan kürkçünün kapısını çalmışlar. ''Bizde bir ayı postu var ki görmelisin!'' demişler. ''İki kürk rahat çıkar. Başkaları şunca lira verdi ama biz vermedik. İstiyoruz ki komşumuza satalım.''  Sıkı bir pazarlıktan sonra, kürkçü ile anlaşıp postun parasını almışlar. Sonra da ormana avlanmaya çıkmışlar. Çok geçmeden karşılarına iri mi iri bir ayı çıkmış. Bakmışlar ki ayı postu yerine kendi postları gidecek. Biri hemen ağaca tırmanmış, diğeri ise kendini yere atıp ölü taklidi yapmaya başlamış.  Ayı az sonra gelmiş. Yerde yatan adamı evirip çevirmiş. Ağzını, burnunu, kulağını koklamış. Canlı mı ölü mü diye epey incelemiş, sonunda ölü olduğuna karar vermiş olmalı ki, çekip