Kayıtlar

İyi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İyi bir Müslüman, Münakaşa Etmez. Herkesle İyi Geçinir. Sabreder, Affeder. Bir Kalbi İncitmekten Çok Korkar...

  İyi bir Müslüman, Münakaşa Etmez. Herkesle İyi Geçinir. Sabreder, Affeder. Bir Kalbi İncitmekten Çok Korkar...   Salim Köklü   Münakaşa, kendisinin akıl, fazilet ve ilimde üstünlüğünü ispata çalışmaktır. Münakaşa, karşıdaki insana sen bilmezsin, ben bilirim demektir. Bu ise kendisini karşısındakinden üstün görmektir ve kibirdir. Cahillikle suçlanan herkes az veya çok kızar. Onun için münakaşa dostlar arasındaki sevgiyi giderir. Onun yerini öfke ve kin alır. Münakaşa, dostların azalmasına, hasımların çoğalmasına sebep olur. Öfkenin, münakaşanın ve inadın hâlledeceği hiçbir şey yoktur. Her şeye itiraz eden ve münakaşayı huy edinen kimsenin kendisi de çevresi de huzursuz olur. Sert ve kavgacı olmak, münakaşayı huy edinmek, mürüvvete uygun değildir. İyi bir Müslüman, münakaşa etmez. Herkesle iyi geçinir, Allah’ü Teâlâ’’dan korkar. Sabreder, affeder. Her geçimsizlikte, her sıkıntıda, hep kendini haklı bulmak yerine, gerçekten hatalı ise hatasını kabul eder ve özür diler. Bir kalbi

Kalbine İyi Bak Sevgili Sûfî

Kalbine İyi Bak Sevgili Sûfî   “Dikkat ediniz ki, insanın cesedinde bir et parçası vardır O et parçası sâlih oldukça bütün vücuddaki âzâlar sağlam olur Eğer o fâsid olursa bütün cesed bozulur O et parçası kalptir” (Hadîs-i Şerif)   Kalbine iyi bak sevgili sûfî… Mevlânâ’nın Uzak dediğin yer ancak bir karış diyerek adres verdiği kalbine… Aşk’ın Hüsn için nice basamaklardan geçip, nice engelleri aştığı kalp ülkesine… Sedef içinde inci gibi parlayan kalbine…   Öyle iyi bak ve öyle iyi gör ki; himmetle inen ve hikmetle süslenen aşkın senden aşkın bir hâl alsın Taşkınlarca sevgilinin diyârına ulaşsın Korkma…   Âşık ve mâşuk arasında öyle bir yol vardır ki, içinden geçen bütün cümleler hurûfî bir edayla tek tek ulaşır muhatabına Kalpten kalbe yol vardır Çünkü Fi’l kalbi mine’l kalbi ile’l kalbi sebîlâ…   Kalbine iyi bak sevgili sûfî… Kalp ki maddeden öte mânâ, dikenden öte gül-i rânâ…   Sula sevgili sûfî, sula… Kan nehirleri arasında kalan kalp va

Muaz bin Cebel Radiyallahü Anh Helâl ve Harâmı İyi Bilen Sahâbî

  Muaz bin Cebel Radiyallahü Anh Helâl ve Harâmı İyi Bilen Sahâbî   Peygamber efendimiz Müslüman beldelerine vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıralarda, bir gün sabah namazından sonra Eshâb-ı kirâma dönerek buyurdu ki: - İçinizden hanginiz Yemen'e gider?   Hazret-i Ebû Bekir cevap verdi: - Ben giderim yâ Resûlallah!   Peygamberimiz bir müddet sonra tekrar sordu: - Hanginiz Yemen'e gider?   Bu sefer Hazret-i Ömer Radiyallahü Anh cevap verdi: - Ben giderim Yâ Resûlallah!   Peygamberimiz biraz sonra yeniden sordu: - İçinizden Yemen'e kim gider?   Mu'âz bin Cebel Radiyallahü Anh ayağa kalkıp dedi ki: - Yâ Resûlallah! Ben giderim.   Vazife senindir Bunun üzerine Resûlullah efendimiz buyurdu ki: - Ey Mu'âz! Bu vazîfe senindir. Ey Bilâl! Bana sarığımı getir!   Mu'âz bin Cebel, Yemen'de vâlilik yapmak, halka İslâmiyeti anlatmak, Kur'ân-ı kerîmi öğretmek ve Yemen ülkesinde toplanan zekât mallarını vazîfelil

İyi Huylu Efendi İle Kötü Köle Hikâyesi

  İyi Huylu Efendi İle Kötü Köle Hikâyesi   Faziletiyle meşhur bir büyük zat vardı. Kölesi de inadına kötü huylu idi. Köle çirkindi. Sirke gibi ekşi, çirkin bir suratı vardı. Ejderha gibi, dişlerinden zehir akardı. Şehirde ondan daha çirkin kimse yoktu. Koltuğunun soğan gibi acı kokusundan, kızıl damarlı, perdeli olan gözü durmadan sulanır, çapaklanırdı. Yemek pişirirken kaşlarını çatar, fakat pişince sofraya efendisiyle beraber otururdu. Beraber ekmek yediği efendisi:   “Öldüm, bir yudum su!” dese, vermezdi. Ona ne söz tesir ederdi, ne dayak. Bu yüzden gece gündüz evde gürültü, patırtı eksik olmaz; evin temeli sarsılırdı. Çer çöp, süprüntü ne bulursa yola saçardı; tavukları kuyuya atardı. Yüzünden vahşet fışkırırdı; gittiği işten ger gelmezdi. Efendisinin dostlarından biri ona şöyle dedi: “A mübarek zat. Bu kötü huylu kölenin terbiyesine mi, hünerine mi, cemaline mi, nesine tutkunsun?” Bu kellesi, ciğer bir para etmeyen münasebetsizin neden kahrını çekiyorsun?

İslam'ı İyi Öğrenme ve Yaşama Hakkında Bilgi Verir Misiniz?

İslam'ı İyi Öğrenme ve Yaşama Hakkında Bilgi Verir Misiniz? Soru Detayı: Bir türlü adam olamıyorum, ne yapmalıyım? Cevap: Değerli kardeşimiz, İslam denilince akla ilk gelen Kur’an ve Peygamberimizin hayatıdır. Allah'ın emir ve yasaklarını içeren bir kitap ve o kitabı hayata dönüştürüp, uygulayacak bir peygamber göndermiştir. Öyleyse iyi bir Müslüman olmanın yolu Kur’an ve Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem uymaktan geçer. Özellikle yaşayan bir Kur’an olan Peygamberimizin örnek alınması Allah'ın en çok sevdiği bir durumdur. Nitekim Kur’an-ı Kerim de Allah Teâlâ buyuruyor: “De ki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin." (Âl-i İmrân, 3/188). Peygamber Efendimiz de Ebu Davud'ta geçen bir hadiste, “Dikkat edin, yakın da bazı insanlar, bize Kur’an yeter diyeceklerdir. Halbuki bana Kur’an'ın bir misli veya iki misli verilmiştir.” Buyurarak, Peygamberimiz olmadan Kur’an tam anlaşılmayacağını belirtmiştir. İs