Kayıtlar

üzeri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Büyük Bir Arife Sormuşlar...

  “– Neden bu kadar sakinsiniz?” Ârîf demiş ki: “– Uzun zaman okuduklarım ve tecrübelerimin neticesinde, hayatımı beş esas üzerine kurdum!”: 1– Benim rızkımı kimsenin, yiyemeyeceğini anladım. Ve “SAKİNLEŞTİM!” . 2– Allah’ü Teâlâ’nın beni daima, gördüğünü anladım. Ve “HAYÂ ETTİM!” . 3– Benim işimi kimsenin, yapamayacağını anladım. Ve “ÇALIŞMAYA KOYULDUM!”. 4– Anladım ki hayatımın sonu, “ÖLÜM” dür: Ve “ÖLÜME HAZIRLANDIM!”. 5– Anladım ki iyilik ve kötülük her ikisi de “KALICI” dır. Dolayısıyla “İYİLİKLERİMİ ÇOĞALTTIM!”;  ve “KÖTÜLÜKLERİmi AZALTTIM!”. “İşte sakinliğimi bunlara borçluyum!” (Rabbim bizleri de bu esaslara uymayı nasip etsin!)

Erkeğin Karısı Üzerindeki Hakları

Erkeğin Karısı Üzerindeki Hakları Bu mevzuda söylenebilecek olan sözün özü sudur: Nikâh bir çeşit bağlılıktır; Kadın erkeğin cariyesidir. Buna göre kadın, kocasının; mahiyeti günah olmayan her emrine kayıtsız - şartsız olarak uymak zorundadır. Erkeğin haklarına saygı gösterilmesi konusunda birçok hadisler vardır. Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “— Kocası kendisinden hoşnut bir halde ölen kadın. Cennet'e girer.” Peygamber'imiz zamanında adamın biri bir yolculuğa çıkarken karısına evin üst katından alt katına inmemesini tembih eder. Kadının babası alt katta oturmaktadır. Adam hastalanır. Kadın birini Peygamber'imize göndererek evin alt katına inip babasını görmeye izin ister. Peygamber'imiz “Kocanın emrine uy!” diye haber gönderir. Bu orada Kadının babası ölür. Kadın yine alt kata inmek için Peygamberimizden izin ister. Peygamber'imiz tekrar “Kocanın emrine uy!” diye haber gönderir. Kadının babası toprağa verildikten

Akıl Üzerine Söylenmiş Bazı Güzel Sözler

Akıl Üzerine Söylenmiş Bazı Güzel Sözler Akıllı insan herkesten öğrenen insandır. Montaigne Akıl, yeryüzünden kalksa bile, hiç kimse akılsız olduğuna inanmaz. Şirazlı ŞEYH SADİ Akıllı insan, başkalarına bakıp kendisi hakkında hüküm verendir. Publius SYRUS Acaba dünyada başkalarının deneylerinden yararlanabilecek kadar akıllı insan var mıdır? VOLTAIRE Başarı kazanmanın iki yolu vardır: Kendi aklından ya da başkalarının akılsızlığından yararlanmak. Bir aklın küçüklüğü, tapındığı ya da inkâr ettiği şeyin küçüklüğüyle ölçülür. Andre GİDE Sevgi ya da kin hakim olduğu zaman, akıl yaptığı delilikleri haklı göstermek için bahane bulmaya zorunludur. ALAIN Aklın bağlamadığı dostluğu, akılsızlık kolayca çözebilir. W. SHAKESPEARE Başkalarının bilgisiyle bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz. MONTAIGNE Budalalığa karşı ilahlar bile aciz kalmışlardır. F. SCHILLER Başkalarını tanımak akıllık, insanın kendi kendisini t

Tefekkür Etmek Üzerimize Borçtur

Tefekkür Etmek Üzerimize Borçtur "Dâimâ düşünecek bir insan... Kudret-i ilâhiyeyi düşün, arzı düşün, gökleri düşün, yıldızları düşün! Ne nimettir onlar... Gece aydınlığı başka, gündüz aydınlığı başka... Sıcaklık başka, soğukluk başka... Her birisinde çeşit çeşit nimetler var... Bu nimetleri tefekkür vâcibdir, üzerimize borçtur. Onun için Cenâb-ı Resul "Allah-u Teâlâ'nın nimetlerini dâimâ düşünün!" diye bize tavsiye etmektedirler.” "Sükût, her ne kadar mu'teber bir nesne ise de bunun tefekkürle birlikte olması matlubdur. Tefekkürsüz sükûtlar, mühim bir mânâ ifade edemezler. Sükûtu işleyenlerin azlığı da bunu müeyyeddir.” (Alıntı)

Arkadaş Böyle Olmalı

Resim
Arkadaş Böyle Olmalı Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve: - Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim? Delirdin mi? Der gibi baktı teğmen... - Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile... Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın... Asker ısrar etti ve teğmen "Peki " dedi... "Git o zaman..." İnanılması güç bir mucize... Asker o korkunç ateş  yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen, kanlar  içindeki askeri muayene etti... Sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü: - Sana değmez, hayatını tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bu zaten ölmüş... - Değdi teğmenim. Dedi asker... - Nasıl değdi? Dedi teğmen. Bu adam ölmüş görmüyor musun? - Gene de değdi k