Kayıtlar

Çalgı Aletleri Dinlemek ve Şarkı Söylemek

  Çalgı Aletleri Dinlemek ve Şarkı Söylemek   “Gözün zinası harama bakmak, kulağın zinası haram şeyleri dinlemektir.”(Müslim)   İbni Hibban’ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık çalgıyı, çalgı aletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-İslâm Ahmed İbni Kemal Rahmetullahi Aleyh efendi hazretleri Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki: (Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, bütün çalgı aletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir.   Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh, iki küçük cariyenin tef çalıp şarkı söylediklerini gördü ve onları azarlayarak “Şeytanın çalgısını mı çalıyorsunuz?” dedi. (Buhari)   İbni Ömer Radiyallahü Anh hazretleri, ihramlı bir toplulukta şarkı söyleyen birine, “Allah senin ibadetini kabul etmesin” dedi. (İbni

O Müslüman Değil mi?

            O Müslüman Değil mi?   Prof. Dr. Saffet Solak anlatıyor… Amerika'da master yaptığım yıllarda, çalıştığım üniversitenin yemek salonu açık büfe şeklindeydi. Herkes dilediği yemekten istediği kadar alabiliyordu. Yemekhanenin kapısında: “- Take what you need. Eat what you take!” (Yiyeceğin kadar al, ne aldıysan ye!) diye yazmakta idi. Bir gün aynı masada yemek yediğimiz Çinli bir arkadaşı, tabağında kalan son pirinç tanesini almaya çalışırken görünce dayanamadım; denemek için dedim ki: “- Bir pirinç tanesi için neden bu kadar uğraşıyorsun? Bırak tabakta kalsın!” Çinli arkadaşın verdiği cevap çok düşündürücüydü: “- Her Çinli bir pirinç tanesi israf etse, Çin nüfusu ile çarp bakalım, kaç ton pirinç yapar? Biz kalabalık bir ülkeyiz, israf etme lüksümüz yoktur.” dedi. Yine denemek için dedim ki: “- Şu anda Çin'de değil Amerika'dasın! Tabağında bırakacağın pirinç tanesi Çin'i değil, Amerika'yı zarara uğratacaktır?” Bu sözlerim karşısın

Esmaül Hüsna Kasidesi

  Esmaül Hüsna Kasidesi   Abdulkadir Geylani Kuddise Sirrûh Hazretleri   İşte böyle başlarım; Allah’ı birleyerek, besmeleyi çekerek, Bu işi bitireceğim; güzel zikir çekerek, Allah’a hamd ederek.   Ben şehadet ederim, Allah’tan başka Rab yok, O’nun yüceliğini akıl idrak edemez, çünkü âcizdir pek çok.   O’dur bize Ahmed’i (asm) hak peygamber gönderdi, Bu varlık o rehberle böyle canlanıverdi.   Bütün bu güzellikleri bize o öğretmiştir, İlim, hilim, sevgiyi içimize ekmiştir.   Ey Allah’tan izzet, mânevî mertebeler ve hazîneler isteyen! O’na yüce isimleriyle çağır, ey bir dilek dileyen!   Temizlen, yakınlık kur, sonra kırık gönülle yakar: “Allah'ım! Senden âcil yardım isterim” diyerek yalvar.   Ey Rahmeti her şeyi kuşatmış olan “RAHMAN” ve “RAHİM” O engin rahmâniyyet ve rahîmiyyetin hürmetine bana merhamet eyle.   8. Ey bütün varlıkların sahibi olan “MELİK” ve ey bütün kemal sıfatlarıyla muttasıf olan “KUDDÛS!” , sırrımı takdis et; Ey

Kâinatın Sahibisin Allah'ım

Kâinatın Sahibisin Allah'ım   Her bir yarattığın sonsuz mucize, Kâinatın sahibisin Allah’ım Cümle sırlar tesir etmez acize, Kâinatın sahibisin Allah’ım…   Seni anmadığım bir günüm olmaz, Yüreğe sığarsın, cihana sığmaz, Dünyaya gelip te, var mı ki ölmez, Kâinatın sahibisin Allah’ım…   Her nereye baksam; her yerde nurun, İbadet’im eksik, aciz bir kulum, Zalimlik yapanlar; hep cahil kulun, Kâinatın sahibisin Allah’ım…   Hür irade verip; serbest bıraktın, Cennet ile Cehennem’i var ettin, Peygamberlerini hep önder yaptın, Kâinatın sahibisin Allah’ım…   Ne olur beni doğru yoldan ayırma, Hidayet eyle bu aciz kuluna, Bütün dualarım kabul oluna, Kâinatın sahibisin Allah’ım…   Kâinatın sahibisin Allah’ım... İsmail hakkı Bağdat

Şu Onbeş Kötü Haslet İşlendiği Zaman Ümmetim Belâya Maruz Kalır

  Şu Onbeş Kötü Haslet İşlendiği Zaman Ümmetim Belâya Maruz Kalır   01- Ganimete hıyanet edilince, 02- Emanet ganimet sayılınca, 03- Zekât cereme kabul edilince, 04- Erkek karısına itaat edince, 05- Evlât ana babaya isyan edince, 06- Kişi, arkadaşına itaat edince, 07- Babaya cefa edilince, 08- Toplantılarda yüksek sesle konuşulunca, 09- En rezil kimse iş başına geçince, 10- Şerrinden korkulan kimseye ikram edilince, 11- Her yerde içki içilince, 12- Erkekler ipek giyinince, 13- Şarkıcı kadınlar çoğalınca, 14- Çalgı aletleri yayılınca, 15- Sonra gelenler, önceki âlimlere lânet edip onları kötülediği zaman.   (Tirmizi)

Cenk Türküsü

       Cenk Türküsü   Sabahlar olmadan çıktım köyümden, Ayrı düştüm yaranımdan evimden, Ne deyim vazgeçtim ben her şeyimden…   Vatansız malı mülkü niderim? Elimde süngüm cenge giderim!   Hısımlar komşular siz hoşça kalın, Ara sırada bir haber salın, Yurt için gidiyorum müsterih olun…   Ne yapım böyle imiş kaderim, Elimde süngüm cenge giderim!   Kara gözlü anam neden ağlarsın, Ağlarsın da yüreğimi dağlarsın, Sabaha doğru ben gideceğim, Akşamdan azığımı bağlarsın…   Ağlama kız ana Huda’mız kerim, Elimde süngüm cenge giderim!   Gel ey ela gözlü güneş yüzlü yar, Gidip de gelmemek gelip de görmemek var, Son olarak beni bir kerecik sar…   Vatanımdır şimdi benim sevgilim, Elimde süngüm cenge giderim!   Dedem kayıp olmuş Yemen çölünde, Amcam şehit oldu urum elinde, Babamın ruhu Çanakkale’de…   Beşikte bırakmış beni pederim, Elimde süngüm cenge giderim!   Mübarek kaza, cenk, düğüş, sefer, Böyle buyurmuş ulu peygamber,

Bir Kahraman Bekliyoruz

      Bir Kahraman Bekliyoruz   Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın, Dalga dalga saçların rüzgârlarla karışsın!   Adını nakşedelim, eski-kadim surlara Sesini haykıralım asırdan asırlara...   Savletinle titresin yeniden doğu-batı, Ve kurulsun Allah'ın ebedi saltanatı...   Ufukları kaplasın bayraklarımız al, al, Göklere zaferimizi çizsin vahşi bir kartal! ..   Kahramanlar büyüsün masalda dev misali, Eğilsin öpsün gökler, canım nazlı hilali...   Ordularım yeniden Tuna'ya akın etsin! Bir Yıldırım çaksın da uzağı yakın etsin!   Selam dursun karşısında bütün şerefler, şanlar! Namını tebcil etsin, yıldızlar kehkeşanlar...   İçimde hiç sönmeyen bir fetih sevdası var. Yavuz gibi diyorum: Bu dünya insana dar!   Bir sada duymak için sahralara düşeyim. Helal olsun bu yolda, varım yoğum her şeyim!   Volkan gibi lav atmış, ne susmuş ne sönmüşüm. Ben bu iman uğruna çılgınlara dönmüşüm.   Bir deha bekliyoruz, gençliğe mih