Kayıtlar

Cennet 4 Kimseye Âşıktır...

Cennet 4 Kimseye Âşıktır   1- Kur’an-ı Kerim’i okuyana (tilâvet edene), 2- Dilini koruyana (yalanı, gıybeti terk edene), 3- Fakirin ve muhtacın hakkını gözetene, 4- Ramazanda oruç tutana…   Oruçlunun susması tesbihtir, Oruçlunun uykusu ibadettir, Oruçlunun yaptığı dua kabuldür, Oruçlunun yaptığı ibadat-ü taat katmerlidir…   Abdullah ibni Ebi evfa Radiyallahü Anh’tan rivayet edilen bir hadisi şerifte, Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Oruçlunun uykusu ibadet, susması tesbih, ameli kat kat edilmiş, duası makbul ve günahı affedilmiştir!" buyurdu… (Ali el Muttaki, Kenzül ummal, cilt 8 sayfa 443 no: 23562)

İmkân Değil İman Meselesi…

Resim
  İmkân Değil İman Meselesi…   Elleri ve kolları olmayan bir kardeşimiz ibrikteki suyu ağzıyla dökerek, yüzlerini elleri gibi kullanarak abdest alıyor… Ya Rabbi sana vuslat için kulluğun en yüce zirvesi olan “Namaz”dan bizleri ayırma!   https://video.haber7.com/video-galeri/219756-fiziksel-engeli-gencin-abdest-aldigi-goruntuler-izleyen-herkesi-cok-etkiledi

Bu Millet Sizleri Asla Unutmayacak…

Resim
  Bu Millet Sizleri Asla Unutmayacak…   Rahmet ve Minnetle Anıyoruz…   30 Ocak 1932 tarihinden itibaren 18 yıl süreyle Türkçe okunan ezan, merhum Başbakan Adnan Menderes sayesinde yeniden Arapça okunmaya başlanmıştı. Menderes ve hükümeti sayesinde ülkede ezan yeniden özgürdü… Türk Milleti yeniden Ezan-ı Muhammedî’yeye kavuşmuştu…   Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu… Bu mübarek vatan evlâtlarını içimizdeki Siyonist Haçlı zihniyetinin (İsrail, ABD ve AB’nin) uzantıları İdam ederek şehit ettiler. 1960'da idam edilerek şehit edilen demokrasi tarihimize kara bir leke olarak kazınan merhum demokrasi şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz... Sizleri asla unutmadık, asla unutmayacağız…   Ya Rabbi! Vatan, Millet, Bayrak ve Ezan uğruna canlarını feda eden mübarek şehitlerimizin makamını Cennet, makamlarını âli eyle! Onları idam eden yerli hainlerin azabını bol eyle!

Teslimiyet Ve Edep

  Teslimiyet Ve Edep   Âdâb   Edepler, güzel huylar, iyi haller ve davranışlar; her konuda haddini bilip sınırı aşmamak. Müfredi (tekili) edep'tir. Muhammed Ma'sûm Fârûkî Kuddise Sirrûh Hazretleri bu konuda şöyle buyurmuşlar: “Adaba riayetsiz hizmetin faydası yoktur.”   Edep Güzel hallere ve huylara sahip olma ve utanılacak hareketlerden sakınma, her hususta haddini bilip, sınırı gözetme hâli. İmam-ı Rabbanî Kuddise Sirrûh Hazretleri bu konuda şöyle buyurmuşlar: “Edepi gözetmek, zikirden üstündür. Edepi gözetmeyen Hakk'a kavuşamaz. Din büyüklerinin yolu baştan sona edeptir.”   İmam-ı Gazali Kuddise Sirrûh Hazretleri bu konuyu şöyle açıklamışlar: “Allah’u Teâlâ’ya karşı edep, O'nun emirlerini yerine getirmekle olur. Avamın, Halkın edepi, dinîn emirlerine uymak. Havâssın, Seçilmişlerin edepi, dinîn emirlerine uymakla beraber kalbi zikir (Allah’u Teâlâ’yı anmak) nuru ile aydınlatmak, gönülden. Allah’u Teâlâ’dan başka her şeyi çıkarmaktır.”

Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine

  Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine   Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da Uzatma dünya sürgünümü benim Güneşi bahardan koparıp Aşkın bu en onulmazından koparıp Bir tuz bulutu gibi Savuran yüreğime Ah uzatma dünya sürgünümü benim Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil Ayaklarımdan belli Lambalar eğri Aynalar akrep meleği Zaman çarpılmış atın son hayali Ev miras değil mirasın hayaleti Ey gönlümün doğurduğu Büyüttüğü emzirdiği Kuş tüyünden Ve kuş sütünden Geceler ve gündüzlerde İnsanlığa anıt gibi yükselttiği Sevgili En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünümü benim   Bütün şiirlerde söylediğim sensin Suna dedimse sen Leyla dedimse sensin Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkis'in Boşunaydı saklamaya çalışmam

Abdulkadir Geylani Kuddise Sirruhu’tan Hikmetli Sözler

  Abdulkadir Geylani Kuddise Sirruhu’tan Hikmetli Sözler   ·      Allah’ın muhabbetinde samimi olan, ne ayıp işitir ne de kulağına ayıp gider.   ·      Müminin âdeti önce düşünüp sonra konuşmaktır. Münafık ise önce konuşur, sonra düşünür.   ·      Kendine bir ağırlık veren kimsenin hiçbir ağırlığı yoktur.   ·      Hüzünsüz bir neşe ve darlıksız bir bolluk olmaz.   ·      İnsan Allah’a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder.   ·      Kalp Kitap ve Sünnete göre amel ederse kurbiyet (yakınlık) kazanır. Bunu kazanınca da neyin kendi lehine ve aleyhine, neyin Allah için veya başkası için, neyin de hak ve batıl olduğunu bilir ve görür.   ·      Tasavvuf yolu zahirî ve bâtıni hükümlere riayet etmeyi ve her şeyden fâni olmayı gerektirir.   ·      Yerini bilmeyene kader yerini öğretir.   ·      Sahte rabler boyundan çıkarılıp atılmadıkça, sebeplerle ilişik kesilmedikçe, fayda ve zararı insanlardan bilmeyi terk etmedikçe kurtuluş mümkün değildir.   ·      K