Kayıtlar

Adil Hükümdar Nuşirevan’ın Çocuktan Öğrendiği Gerçek

  Adil Hükümdar Nuşirevan’ın Çocuktan Öğrendiği Gerçek             Adil bir hükümdar olan Nuşirevan, bir gün ava çıkar. Av peşinde iken, muhafızlardan ayrı düşer. Susayan hükümdar, yakınında bir köy görüp oraya gider.           Bir evin kapısının önünde durup, içmek için su ister. Evden bir çocuk çıkar. Kendisini gördüğünde eve süratle geri döner ve bir şeker kamışı parçasını sıkıp, suya karıştırır, bir bardakla onu hükümdara sunar.           Hükümdar kadehe bakar ki, içinde toprak ve toz bulunur. Yavaş yavaş suyu içer. Sonuna vardığında:           “- Güzel ve tatlı su. İçinde toz toprak bulunmasaydı!” der. Kız çocuğu:           “- Ona toz, toprağı ben kasten koydum!” der. Hükümdar:           “- Niçin böyle yaptın?” diye sorunca, çocuk:           “- Seni çok susamış gördüğümden, suyu birden içersin de sana zarar verir diye korktum!” der.           Nuşirevan kızın zekâ ve anlayışından dolayı taaccüp ederek:           “- Suya kaç şeker kamışı sıktın?” diye sordu. Ço

Allah Teâlâ Sevgisini Kazanmanın Yolları

  Allah Teâlâ Sevgisini Kazanmanın Yolları   Allah Teâlâ’nın rızasını başkasına tercih etmek, insanları kızdırsa bile Allah’ın rızası olan şeyleri yapmak ve istemektir. Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. Biz sizi ancak Allah Teâlâ’nın rızası için yediriyoruz, sizden ne (hediye gibi ) karşılık, ne de (övgü gibi )bir teşekkür istemiyoruz, (İnsan Sûresi, 8-9) Bu ayet cömert davranan mü’minleri methediyor. (Medine’ye) önceden yerleşmiş ve imanı gönüllerine yerleştirmiş olan ensar’ı methediyor. Onlar muhacirlere verdikleri yardım hususunda içlerinde en ufak bir rahatsızlık hissetmezler. Onlar gerçekten ihtiyaç sahibi olsalar bile muhacirleri kendi nefislerine tercih etmişlerdir. Hatta bu ayetin ashab-ı kiramdan (Ebuddahdah) hakkında geldiği de rivayet edilir. Kendisine bir gün bir esir, bir miskin, birde yetim gelerek yiyecek istemiş O da kendini ihtiyacı olmasına rağmen onlara ekmeğini paylaştırmış, kendisi aç kalmıştır. Ya gön

Keykavus Bin İskender’in Oğluna Nasihatleri (Kâbusnâme)

  Keykavus Bin İskender’in Oğluna Nasihatleri (Kâbusnâme)   (Kûhistan sultanı İskender bin Kâbus Rahmetullahi Aleyh’in oğlu Gilan Şah’a “Kâbusnâme” adı altında toplanan nasihatleri)   001- Bu öğütlere gönül kulağını açık tut! 002- Ey oğul! Bilmiş ol ki, artık ben kocadım. Zayıf ve azıksız olarak yol ağzına kadar geldim. Ölüm mektubunu elime sundular. O mektup, sakalın ağarmasıdır. Adamın sakalı ağardığında Allah Teâlâ tarafından bir ses gelir: “Ey kulum, hazırlan, bu dünyayı bırakıp öbür dünyaya geçeceksin…” Şimdi ey ciğer köşem! Ölmeden önce seni iyilik yoluna ve iyi kimselerin izine yönlendirmek istiyorum. Tecrübelerle elde ettiğim birkaç öğüdü sana yadigâr olarak bırakıyorum. Bu öğütlere uyarak hareket edersen, her muradına erersin ve iyi isim kazanırsın, zamanın elinden sille yemezsin. Çünkü baba şefkati, oğlunun zamanın elinden azar yemesini istemez. Öyleyse sen de gönül kulağını bu öğütler için açık tut, sonra pişman olmayasın. Gerçi zamanımızda her oğul babasının