Kayıtlar

40 Hadis-i Şerif 27

40 Hadis-i Şerif 27 01-   Ebû Zer Cündeb İbni Cünâde radıyallahu anh şöyle dedi: Ey Allah’ın Resûlü! Hangi amel daha üstündür? Dedim. “Allah’a iman ve Allah yolunda cihaddır” buyurdu. Ben: Hangi (esir veya) köle (yi âzat etmek) daha faziletlidir? Dedim. “Sahiplerine göre en kıymetli ve bedeli en yüksek olanı” buyurdu. (Cihad ve köle âzâdını) yapamazsam? Dedim. “(Bir) iş yapana yardım edersin veya işini beceremeyenin işini görürsün” buyurdu. Ey Allah’ın Resûlü! Bunlardan hiçbirini yapamazsam? Dedim. “İnsanlara zarar vermezsin. Zira bu da kendi kendine iyilik etmen demektir” buyurdu. Buhârî, Itk 2; Müslim, Îmân 136 02-   Yine Ebû Zer radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem   şöyle buyurdu: “Her birinizin her bir eklemi (ve kemiği) için bir sadaka gerekir. Binaenaleyh her tesbih sadakadır, her hamd sadakadır, her tehlil sadakadır, her tekbir sadakadır. İyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır. K

40 Hadis-i Şerif 26

40 Hadis-i Şerif 26 01-   En güzel rızk, helale, harama dikkat edilerek kazanılandır. (Nesai) 02-   Bil ki, sen Allah'a her secde ettiğinde, mutlaka Allah bununla bir dereceni yükseltir ve bir günahını düşürür. (Camiüssağir, No. 687) 03-   Çalıştırdığınız kimselere memur, işçi veya hizmetçilerinize yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin. (Müslim, Zühd 74) 04-   En faziletli amel vaktinde kılınan namaz'dan sonra, anne ve babaya yapılan iyiliktir... (Müslim) 05-   Şehidin ölüm (darbesinden) duyduğu ızdırap sizden birinin çimdikten duyduğu ızdırap kadardır. (Tirmizî, Fedâilu'1-Cihâd 26, 1668) 06-   İnsanların Allah’tan en uzak olanı, katı kalpli kimsedir. (Tirmizi) 07-   Zenginlik mal çokluğu değil, gönül tokluğudur. (İmam-ı Buhârî) 08-   Secde'de gözlerinizi kapamayınız. Zira bu Yahudilerin âdetidir. (Deylemi) 09-   Her ümmet için bir imtihan vesilesi vardır. Bu ümmetin imtihanı mal iledir. (Camiüssağir, No. 2407) 10-   Kişi

Üç Çeşit Anne Vardır

Üç Çeşit Anne Vardır 1- Çocuğuna bir çorap alsa, "Söyle bakayım sana bu çorabı kim aldı?" diye sorar. Kendini gösterir, evladını Kendine yönlendirir. Kendine bağlar. 2- Çocuğuna hediye aldığında "Evlâdım, bunu ben aldım ama aslında baban sağ olsun, o çalışıp kazandı!" der, çocuğunu babasına yönlendirir ona bağlar. 3- Çocuğuna hediye aldığında "Evlâdım, bunu ben almış olsam da baban kazanmış olsa da aslında Allah yarattı, Allah’ü Teâlâ nasip etti, her şey O'nun sayesinde" diyerek Allah’ü Teâlâ'ya bağlar. Ona yönlendirir. Ona minnet ettirir. İman ve ibadete sevk etmek için ciddi bir temel atmış olur. Birincisi sadece annedir, ikincisi vefalı insani annedir, üçüncüsü vefalı insani ve İslami annedir. Bu üçüncüsü Hem anne hem öğretmen hem hocadır, mürşittir. Allah’ü Teâlâ bizleri evlatlarımıza mürşit ve muallim anne, baba olmaya muvaffak eylesin.

Bu Gidişle Namusumu Lekelenmemden Korkmaya Başladım (Okuyunca Gözleriniz Dolacak)

Bu Gidişle Namusumu Lekelenmemden Korkmaya Başladım (Okuyunca Gözleriniz Dolacak) Sokaklarda sefalet kol geziyordu. Kim kime yardım edecek, destek olacaktı? İşsizlik yaygındı. Çevresi de perişandı. Bir yanı yıkılmaya yüz tutmuş evceğizinin camından yola doğru ümitsizce bakarken bir taksinin kapının önünde durduğunu, içinden de bir yolcunun indiğini gördü. Demek ki taksi şoföründe az çok para olacaktı. Çünkü müşteri indirmişti. Bütün cesaretini ve ümidini toplayarak evden çıkıp yola koştu. Yaklaşıp direksiyon başında arabasını hareket ettirmek üzere olan şoföre seslendi. “– Sakın beni dilenci falan zannetmeyin. Üç çocuğumla üç gündür aç beklemekteyim. Bu gidişle namusumu lekelenmemden korkmaya başladım. Allah rızası için yardımda bulunun. Ben açlıktan ölmeye razıyım. Fakat çocuklarımın çığlıklarına tahammül edemiyorum.” Beklenmedik bir anda gelen bu: “– Allah rızası için yardım!” talebi zaten kıt-kanaat geçinen şoförü şaşırtmıştı. Düşünmeye başladı. Cebinde bir miktar pa

"99 Kuralı nedir?": (Çok Güzel Mutlaka Okuyun)

"99 Kuralı nedir?" : (Çok Güzel Mutlaka Okuyun)             Bir gün kral vezirini çağırarak ona der ki: "- Hizmetçimin hayatta benden daha mutlu olduğunu görüyorum, neden? Oysa onun hiçbir şeyi yok.” “- Ben ise kralım, her şeye sahibim ancak huzursuz ve keyifsizim." Vezir der ki: "- Ona 99 kuralını dene." Kral! "- 99 Kuralı nedir? " deyince; "- Gece bir keseye 99 dinar koyup kapısına bırak ve üzerine de; 'Bu 100 dinar sana hediyedir. ' yazarak kapısını çal, sonra olanları izle…" diye cevap verir. Kral vezirin dediğini yapar. Hizmetçi keseyi alıp dinarları sayar ancak bir tanesinin eksik olduğunu görünce ‘Herhalde dışarıda düştü’ diyerek ev halkıyla birlikte aramaya koyulur. Gece biter onlar hala kayıp dinarı ararlar, eksik dinarı bulmadıkları için baba çocuklarına kızar ve sakin iken onlara saldırır hale gelir. Diğer gün sabah hizmetçi gamlı düşünceli olur çünkü bütün gece uyumamıştır. Asık suratlı,

İşi iyi Yapmak

İşi iyi Yapmak Hz. Aişe Radiyallahü Anha’den nakledildiğine göre Allah Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Aziz ve Celil olan Allah, birinizin, yaptığı işi en iyi şekilde yapmasından memnun kalır.” (Taberânî, el-Mu’cermil-Evsat, 1/275) Hadis-i şerifin metninde geçen “itkan” fiili, bir işi sağlam ve hakkını vererek yapmak anlamına gelir. Kelime bu anlamıyla Kur’an-i Kerim’de Cenab-ı Hakk’ın sıfatı olarak kullanılmış ve bir ayette, “sun’allahillezi tetkane külle şey’in” (bu, her şeyi sapa sağlam yapan Allah’ın sanatıdır) buyrulmuştur. (Neml, 88) Sağlam ve güzel yapılması istenilen is hiç şüphesiz, meşru, yani salih amel türünden olmalıdır. Hz. Peygamber bir hadislerinde “ihsan” fiilini kullanarak buna işaret etmişlerdir. “Allah size her şeyde “ihsan”ı emretti. (savaşta) öldürürken (bile) güzel öldürünüz. Hayvanı keserken de güzel kesiniz.” (ibn Ebû Şeybe, Musannaf, 5/455) “ihsan”, genelde, iyi ve güzel işler yapmak, ikramda bulunmak gibi anlamlara gelse de,