Kayıtlar

Bir Kadının İtirafları

Bir Kadının İtirafları On yedi yıllık evlilikten sonra bir kadın şunları söylüyor: Erkek, Allah'ın yarattığı en güzel canlıdır. Eşine, kızına, kız kardeşine, annesine, babasına, torununa vermek için sahip olduğu her şeyi feda edip, vazgeçer. Gençliğini ve sağlığını eşi ve çocukları için feda eder, çünkü sürekli çalışır. Bazen gece geç vakitlere kadar çalışmaya devam eder, ailesinin hayatını, çocuklarının geleceğini inşa etmeye çalışır. Birkaç işte çalışmak zorunda kalsa ve bu sağlığına mal olsa dahi; sürekli mücadele eder. Annesinden, diğer yakınlarından, hatta iş yerinde amirinden işittiği azarlara tahammül eder. Tüm bunların sonunda yine kabak onun başına patlar. Biraz eğlenmek için gezmeye çıksa, sorumsuz biri oluverir. Evde kalsa, tembel olur. Hata ettiklerinde çocuklarına kızınca, vahşi baba olur. Kızmasa, boş verici baba olur. Karısının çalışmasına izin vermezse geri kafalı, karısının başının belası, izin verse, karısının parasını istis

Oğula Nasihat

Oğula Nasihat Nasihatimdir, bu oku da dinle Gözlerine yaşı doldurma oğul Ömür ölçülmüyor, elli yüz binle Boş yere benzini soldurma oğul Güvenme yaşına günler dolacak Annende babanda bir gün ölecek Belki de kardeşin sana kalacak Saygıyı, sevgiyi, öldürme oğul Hep ileriye git, geriye bakma İşini sağlam tut, elden bırakma Yalan dolan ile karşıma çıkma Aç gözlülük yapıp, saldırma oğul Hileyi, hurdayı işine koyma Riyakâr insanı insandan sayma Birine verdiğin sözünden cayma Kendini polisle, aldırma oğul Hep aklını kullan eli dineme Fakir, fukarayı asla çiğneme Kötü söz getirme benim sineme Herkesi arkandan güldürme oğul Büyüğün, yanında düğmeni takın Kendinden küçüğe sevgiyle bakın Alkol, sigaraya yaklaşma sakın Saçımı, başımı yoldurma oğul Toplumda ermiş ol sohbeti dinle Kimseye davranma nefret ve kinle İnsanlık ölçülmez para, pul dinle Dostluğu ortadan kaldırma oğul Derdini sormadan kimseyi kırma Dürüst olmayanla

Tüm Oğullara Nasihat!

Tüm Oğullara Nasihat!   Sevildiğin yere sık gidip gelme, Bal olsan tadına doyarlar oğul! Güvenip kimseye sırrını verme, Tutamaz dilini yayarlar oğul!   Diyardan diyara edilsen sürgün, Doğru ol eğilme, dövülsen her gün, Güçlü sandıkların sarsılır bir gün, Sırtlarını sana dayarlar oğul!   Denizler taşırsan gözün selinden, Bekleme bir fayda kızla, gelinden, Hasta olsan kimse bilmez hâlinden, Ancak öldüğünde duyarlar oğul!   Gittiğin yol eğer doğru bir yolsa, Aşarsın kolayca engeller dolsa, Mâzinle övünme temiz de olsa, Bir anda karaya boyarlar oğul!   Kıymet verme sakın, çaputa çula, Güvenme cebinde paraya pula, Gözü aç olanla çıkarsan yola, Sonunda seni de soyarlar oğul!   Babamdan aldığım nasihat şöyle, Yaratanın bize emridir böyle, Bildiğin ne ise doğruyu söyle, Elbet bir gün sana uyarlar oğul!   Zararı olmaz baharda yelin, Kapanmaz yarası bir acı dilin, Ne kadar bol olsa sofrası elin, Yediğin lokmayı sayarlar oğul!

Oğula Nasihat

Oğula Nasihat Hakkın değil ise yediğin lokma Alamazsın bir tad, Bal olsa oğul. Boğulursun inan, bir yudum suda Altında yüzlerce, sal olsa oğul... . Muhabbeti bitir, soysuzlar ile Mazluma yetime, düşünme hile Ağırsan dokunmaz, fırtına bile Hafifi savurur, yel olsa oğul... . Kötünün ardına takılıp gitme Temelden yıkılıp, temelli bitme. İyilik edene, nankörlük etme Çiğneyip de geçme, yol olsa oğul... . Sözlerimi dinle, çok iyi bilki Gün gelir yanılır, akıllı tilki. Karşındaki seni, alt eder belki Hakir görme sakın, del` olsa oğul... . Büyüklük dediğin, sanma ki boyda Asalet aranır her zaman soyda. Sonraki pişmanlık, getirmez fayda Dökülse gözyaşın, Sel olsa oğul... . Düşmanından önce, kendinden korun Kimse ile sakın, yaratma sorun. Öfkeyle yaktığın, ateşin korun Dokunur zararı, kül olsa oğul... . Kötülük insanın, içinde hardır Her zaman yakana zararı vardır. Güzelliğe kanma, sanma ki yardır Gün gelince solar, gül olsa

Misafir Rızkı İle Gelir Sevabı Hâne Halkına Kalır

Misafir Rızkı İle Gelir Sevabı Hâne Halkına Kalır Abdullah b. Amr b. As sahabe-i kiramın en âbid ve zahitlerinden biri idi. Kendisini tamamen ibadet ve taata vermişti, gündüzleri oruç tutar, geceleri sabahlara kadar Kur’an okur, ibadet ederdi. Hatta yeni evlenmiş olduğu hanımını da ihmal ederdi. Hanımı durumu Peygamber Efendimize bildirmişti. Asr-ı saadette Müslüman hanımlar aile problemlerini Peygamber Efendimiz’e bildirmekten çekinmezlerdi. Efendimiz de Abdullah’ı çağırarak ikazda bulunmuş, böyle yapmaması gerektiğini söylemiş ve devamla: “Çünkü eşinin senin üzerinde hakkı vardır, misafirlerinin senin üzerinde hakkı vardır, bedeninin de senin üzerinde hakkı vardır”1 buyurmuştu. Hadis-i şeriften gayet açık olarak anlaşılmaktadır ki misafirin ev sahibi üzerinde hakkı vardır. Bu hak ev sahibinin, gelen misafiri kabul edip ağırlamasıdır. Misafirin kabul edilip ağırlanması bir lütuf değil, misafirin hane sahibi üzerindeki hakkıdır. Öyle ise misafiri ağırlayan, ona bir lütufta

Mü’minin Miracı: Namaz

Mü’minin Miracı: Namaz ان الصلوةكانت علي المؤمنين كتابا موقوتا   “Namaz belli vakitlerde mü’minlere farz kılındı.” Farsça bir kelime. Arapçası salat. Dua anlamında.   Namazda ve namaz dışında yaptığımız bütün dualar, Allah ile ilişki kurmak, Onun katında değer kazanmak ve O’nun desteğini sağlamak içindir. Günde beş vakit namaz, Cuma ve cenaze namazı, mü’minler üzerine farzdır. Bedenimizin temel gıda maddelerinden ekmeğe ve suya ihtiyacı ne kadarsa ruhumuzun da namaza olan ihtiyacı o kadardır. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem Efendimiz, namazla ilgili ciddi uyarılar yapıyor: الصلاة عماد الدين من أقامها فقد أقام الدين ومن تركها فقد هدم الدين “Namaz dinin direğidir. Kim onu kılarsa dinini ayakta tutar ve her kim onu terk ederse dinini yıkmış olur.” الصلاة فمن تركها فقد كفر “Kim namazı kasten terk ederse küfretmiş (yani nankörlük etmiş) olur” Bu sebeple binamaz (namazsız) olmayınız. Çalışmak da ibadettir ama hiçbir ibadet namazın yerini tutamaz Niçin Namaz k

İmanın Temeli Nedir?

İmanın Temeli Nedir? Sual: Gayri Müslimlerle düşüp kalkmak, onları sevmek, ayinlerine katılmak küfür müdür? CEVAP: Cenab-ı Hak, “Ya İsa, eğer yer ve göktekilerin ibadetlerini yapsan, dostlarımı [Müminleri] sevmedikçe, düşmanlarıma [kâfirlere] düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz” buyurdu. Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki: “İmanın temeli ve en kuvvetli alameti, hubb-i fillah ve buğd-i fillahtır.” [Ebu Davud, İ.Ahmed] “Yani sevdiklerini yalnız Allah için sevmek, buğzettiklerine de yalnız Allah için buğzetmektir.” “İmanın esası Allah için sevmek, Allah için buğzetmektir.” [Taberani] “Allah için seven, Allah için düşmanlık eden, Allah için veren ve Allah için vermeyen kimse kâmil iman sahibidir.” [Ebu Davud, Tirmizi, İ. Ahmed] “Üç şey imanın lezzetini artırır: Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmek, kendisini sevmeyen mümini Allah rızası için sevmek ve kâfirleri sevmemek.” [Taberani] “Kişi, dünyada kimi severse, ahirette onun yanında olur.” [Buhari]