Kayıtlar

Yuşa Aleyhisselam’ın Okuduğu İsm-i Azam Duası

Yuşa Aleyhisselam’ın Okuduğu İsm-i Azam Duası إن يوشع بن نون دعا ربه   اَللَّهُمَّ! إِنِّي أَسْأَلُكَ بِاسْمِكَ الزَّكِيِّ الطَّهَرِ الطَّاهِرِ الْمُطَهَّرِ الْمُقَدَّسِ الْمُباَرَكِ الْمَخْزُونِ الْمَكْنُونِ الْمَكْتُوبِ عَلَى سُرَادِقِ الْمَجْدِ وَسُرَادِقِ الْحَمْدِ وَسُرَادِقِ الْقُدْرَةِ وَ سُرَادِقِ السُّلْطَانِ وَسُرَادِقِ السِّرِّ إِنِّي أَدْعُوكَ ياَ رَبِّ بِأَنَّ لَكَ الْحَمْدَ لَا إِلهَ اِلَّا أَنْتَ النُّورُ الْبَارُّ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ الصَّادِقُ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهاَدَةِ بَدِيعُ السَّمَواَتِ وَالْأَرْضِ وَنُورُهُنَّ وَقَيِّمُهُنَّ ذُو الْجَلاَلِ وَالْإِكرَامِ حَناَّنُ مَناَّنُ جَباَّرُ نُورٌ داَئِمٌ قُدُّوسٌ حَيٌّ لَا يَمُوتُ. كنز العمال : ( 11 / 524 ) Okunuşu: Allahümme inni es’elüke. Bismikez zekiyyit tahrit tahiril mütahheril mükaddesil mübarakil mahzunil meknunil mektubi ala süradikıl mecdi ve süradikıl hamdi ve süradikıl kudrati ve süradikıs sültani ve süradıkıs sirr İnni ed’uke ya rabb. Bi enne lekel hamde la ilahe illa enten nurul barrü

Cennetlikler Neyi Temenni Ederler?

Cennetlikler Neyi Temenni Ederler? Enes Radiyallahü Anh’dan rivâyete göre, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Şehid olarak Cennete girenlerden biri Allah’ü Teâlâ'nın huzuruna getirilir de  Allah’ü Teâlâ da  ona: “Ey Ademoğlu, yerini nasıl buldun?” diye sorar. O adam: “Ey Rabbim! Yerim yerlerin en hayırlısıdır!” diye cevap verir. Bunun üzerine  Allah’ü Teâlâ  şöyle der: “Benden ne istersen iste” buyurur. O kimse de: “Şehidliğin üstünlüğünü görüp bildiği için beni dünyaya tekrar dünyaya döndürmeni ve senin yolunda on kere şehid olmayı isterim” der.”  (Buhârî, Cihad ve Siyer: 22; Tirmizî, Fedailül Cihad: 22)

Ramazân-ı Şerîf Zikirleri

Ramazân-ı Şerîf Zikirleri Ramazan ayının ilk 10 günü  (1’i ile 10’u Arası) Ebû Hureyre Radıyallâhu Anh’dan rivâyet edilen: “Ramazan ayının evveli büyük bir rahmettir, ortası tam bir mağfirettir, sonu ise cehennemden azattır.” hadîs-i şerîfinden dolayı olsa gerektir ki âlimlerimiz, her biri yüzer kere okunmak üzere: İlk on günde: ”يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ“ (جَلَّ شَانُهُ)  “100 defa  “Yâ ERHAMERRÂHİMİN” (celle şanuhu) “Ey acıyanların en merhametlisi!” Ramazan ayının 10-ile 20 sinde  (10’u ile 20’si Arası) İkinci on günde: ”يَا غَفَّارَ الذُّنُوبِ“ (جَلَّ شَانُهُ) “100 defa  “Yâ GAFFÂREZZÜNÛB” (celle şanuhu) “Ey tüm günahları çokça bağışlayan!” Ramazan ayının son 10 günü  (20’si ile 30’u Arası) Üçüncü on günde: ”يَا مُعْتِقَ الرِّقَابِ“ (جَلَّ شَانُهُ)  “100 defa  “Yâ MU'TİKARRİKÂB”   (celle şanuhu) “Ey boyunları cehennemden âzâd eden!” zikirlerini okumayı müstehap görmüşlerdir.

İnkâr eden ve iman eden bir insanın ölüm anı nasıl olur?

Resim
İnkâr eden ve iman eden bir insanın ölüm anı nasıl olur? İnkâr edenler ölüm meleklerini gördüklerinde başlarına gelecek felaketi anlarlar. Bugün sizlere çok önemli, insanların çoğu tarafından bilinmeyen bir konudan bahsetmek istiyorum. Ölüm hepimize çok yakın, belki yarın, belki birkaç dakika sonra ölüm meleklerini hiç beklemediğimiz bir anda karşımızda göreceğiz. Bir anda ahirete geçecek ve bu dünyadaki bedenimizi, malımızı, mülkümüzü, çocuklarımızı, eşimizi, işimizi, evimizi, kısaca değer verdiğimiz her şeyimizi bırakıp gideceğiz. Peki ölüm anımız nasıl olacak? Canımızı almaya gelen melekler bizi nasıl karşılayacak? İnkâr eden ve etmeyen insanın ölümü aynı mı olacak? İşte burada çoğu insan tarafından bilinmeyen, çok önemli bir gerçek var. İnkâr eden, tüm hayatı günahlar içinde geçmiş, Allah’ı bırakıp nefsini ilah edinmiş ve inkâr ederek ölmüş bir insanın canı, iman ederek tüm hayatını Allah yoluna adamış bir insanın canıyla aynı şekilde alınmaz. İnkâr eden insanın gör

Son Nefes 1

Cenâb-ı Hak, bekâ sıfatını bu âlemde yalnız kendisine tahsis buyurmuştur. Onun için onun yüce zâtından başka her varlık fânîdir. Nitekim âyet-i kerîmede: “Yeryüzünde bulunan her şey fânîdir…”  (er-Rahmân, 26) buyurulmuştur. Bunun tecellîsi de: “Her can, ölümü tadacaktır.”  (el-Enbiyâ, 35)   beyânı üzere ölüm iledir. Bu itibarla bilhassa insanın her dâim bu gerçeği tefekkür ile yaşaması zarûrîdir. Bunun için bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte  (ey insan)  bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.”  (Kâf, 19) İnsan ki, bu fânî dünyâya bir imtihan için gönderilmiştir. Dolayısıyla onun en büyük gâyesi, Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanıp Dâru’s-selâm’a, yâni selâm ve saâdet evi olan cennete nâil olmaya çalışmak olmalıdır. Bunun da yolu: “O gün ne mal fayda verir, ne evlâd!.. Ancak kalb-i selîm ile gelenler müstesnâ!..”  (eş-Şuarâ, 88-89) hakîkatinin muhtevâsına girebilmektir. Bu da, nefs terbiyesi ile mümkündür. Nefs terbiy