Kayıtlar

Ne Uyursun Uyansana

Ne Uyursun Uyansana Dünya fani ahret baki, Hak’ka kul ol, olma şaki, Her şey sınav, bil inan ki… Ne uyursun, uyansana... Nice mağrur geldi geçti, Pekçok kişi kondu göçtü, Ehli dünya yardan uçtu, Ne uyursun uyansana... Hani dünya benim diyen, Şımararak haram yiyen, Fakirleri küçük gören, Ne uyursun uyansana... Kuran, nebi uyardılar, Doğru yola çağırdılar, Hak dostları yalvardılar, Ne uyursun uyansana... Hayat rüya görüyorsun, Mumlar gibi eriyor sun , Kabirine gidiyor sun , Ne uyursun uyansana... Saç ağardı, diş döküldü, Güç tükendi, bel büküldü, Akşam oldu, gün çekildi, Ne uyursun uyansana... Ömür bitti, ha bitecek, Sevdiklerin terk edecek, Söyle, senle ne gidecek? Ne uyursun uyansana... Bir gün gelip alacaklar, Teneşirde yuyacaklar, Bir mezara gömecekler, Ne uyursun uyansana... Yaşar AKKAŞ “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suç

AŞK VE VUSLAT

AŞK VE VUSLAT Yüce Rabb’im ben sana, candan âşık olmuşum. İlâhi Cemaline kalbimden vurulmuşum.   İslâmi düzen için, gece gündüz ağlarım. Dermansız derde düştüm, ömür boyu yanarım.   Güneşe değse elim; hemen yanar kavrulur. Parçalanır kül olur, uzaylara savrulur.   Doktor, ilâç, hiçbir şey; bana fayda vermiyor, Okyanusları içsem, susuzluğum kanmıyor.   Günden güne vücudum, bir mum gibi eriyor. İnsanlığın bu hali, yüreğimi deliyor.   Kalmadı siyah saçım, her dakka aklaşıyor. Zaman hızla bitiyor,  “Büyük Gün”  yaklaşıyor.   Şudur senden niyazım, bu sevgi azalmasın! Her an yansın bu aciz, yeter ki bozulmasın!   İbadet gıdam olsun; gönlüm bundan bıkmasın! Dağ gibi dert gelse de; doğru yoldan çıkmasın!   Kavuşabilmek için, ölüm sen ne güzelsin! Ayrılmazsın peşimden, gölge gibi gezersin!   İnşallah yakalarsın, gafletsiz bir anımda. Tövbe edip ağlarken, Rabb’imin huzurunda.   Gülerek son veririm, ruhumdaki hasrete. Şehitlik nasip olur, kavuşurum vuslata.                       12 Mayıs 2002 Yaş

Okuluma Elveda

Okuluma Elveda   Elveda hocalarım, elveda arkadaşlar. Kalpleriniz kalbimle, bütünleşti kardeşler.   Bu ayrılık geçici, gönüller gamlanmasın! Sonsuza kadar biriz, hiç kimse ağlamasın.   İlim ve irfan için, toplanmıştık okulda, Usta mahir ellerde, yoğrulduk bu ortamda.   Nice güzel anılar, yaşayıp mutlu olduk! Kalp gözümüz açıldı, bilgi ve sevgi dolduk!   Hedefimiz vatana, sahip çıkıp korumak. İnsanları ilim ve ahlâk ile yoğurmak.   Yeniden dirilerek, dünyaya sesimizi; Duyurup, “Varız!...” demek; basarak mührümüzü.   Zulüm dolu bulutlar, karartmış gökyüzünü, Simsiyah kötülükler, kaplamış yeryüzünü.   Her yere kol atalım, bir meşale olalım, Güzel ahlak, gayretle, gönüllere dolalım.   Bütün bilim dalları bizden keşif bekliyor. Kan ağlıyor masumlar, bitkin imdat bekliyor.   Ölesiye çalışıp, hiçbir şeyden yılmadan, Dünya kadar güçlüğe, engele aldırmadan.   Yerleri fethedelim, gökleri kuşatalım. Kalmasın hiç karanlık, her yeri

Sağlığınız İçin Lütfen dikkat!

Sağlığınız İçin Lütfen dikkat! ·         Telefona sol kulağınızla cevap verin! ·         Günde iki kere kahve içmeyin! ·         Soğuk su ile hap almayın! ·         19’dan sonra yemek yemeyin! ·         Tükettiğiniz yağlı gıdaların miktarını azaltın! ·         Sabahları daha çok, akşamları daha az SU için! ·         Cep telefonu bataryaları ile mesafenizi uzak tutun! ·         Uzun sürek kulaklık takmayın! ·         Gece saat 10 sabah 06, en ideal uyuma saatleridir. ·         Uyku öncesi ilâç aldıktan sonra hemen uzanmayın! ·         Şarjınız son çizgiye indiğinde yani çok az bir şarj seviyesinde iken telefona cevap vermeyin, zira yaydığı radyasyon 1000 kat fazladır. ·         Okuduysan başkaları ile de paylaş!

İYİ Mİ OLDU?

İYİ Mİ OLDU? Herkes çalışırken sen çalışmadın, Sınıfta kaldın da iyi mi oldu? Oynadın, zıpladın hiç uslanmadın, Tembel tembel yatmak iyi mi oldu? Baban üzüntüden yatağa düştü, Annen utancından hayata küstü, Seni ayıpladı, düşmanı dostu, Sokaklarda gezmek iyi mi oldu? El âlem doktor, mühendis oldu Çalışan işini, aşını buldu, Ağaçlar kurudu, çiçekler soldu, Gölgede uyumak iyi mi oldu? Babana güvendin baban iflâsta, Annene güvendin, annen çok hasta, Düşmanların güler, dostların yasta, Rezil, rüsva oldun iyi mi oldu?                                                 15. 05. 2004              Yaşar AKKAŞ “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ”

Yeni Yılı Kutlayan

Yeni Yılı Kutlayan Ey ahmak neyi kutluyorsun? Geçen “Yeni Yıl” kutlayanların bazıları, Bu yıla kavuşmadı… Bu yılı kutlayanların çoğu da, Gelecek yıla kavuşmayacak… Her ay, her gün, her saat… Yeni değil mi zaten?; Bir değirmen gibi sürekli öğütüyor… Öyle bir değirmen ki… Son canlı öğütülünceye kadar, Çok güzel, hem de otomatik çalışır… Sonunda “Zaman değirmeni” bile ölür… O halde neyi kutluyorsun? Her an; yeni değil midir? Geçenler eski miydi? Hani nerde yeniler? Sadece birer hayaldiler, Hayalin nesini kutluyorsun? Cennet’ten müjdecin mi geldi? Son nefeste imanlı mı gittin? Kabir sualini mi verdin? Mizanda sevabın ağır mı geldi? Sıratı mı geçtin? Cennet’e mi yerleştin? O halde neyi kutluyorsun? Bilsen ki “Fani hayatı boş geçirip, Ebedi hayatı kaybettin!” Gülmek değil, ağlardın… Sevinmek değil, delirirdin… Yüce Kur’an da buyrulan: “Çocuklar ak saçlı ihtiyar” olmadan, Uyanır eğlenmezdin, Ömrünü boşa geçirmezdi

NE TATLIDIR ÇOCUKLAR

NE TATLIDIR ÇOCUKLAR Dalda açan tomurcuk, Hiç günahsız yavrucuk, Nurla dolu kutucuk, Pek masumdur çocuklar… Çiçek olur açarlar, Eve neşe saçarlar, Kuşlar gibi uçarlar Ne şirindir çocuklar… Oyun oynar sevinir, Mutlu olur övünür, Ters bakarsan üzülür, Ne naziktir çocuklar… Hile nedir bilmezler, Kötülüğü sevmezler, Asık yüze gülmezler, Ne tatlıdır çocuklar… Civil civil konuşur, Çabuk kızar bozuşur, Hiç kin tutmaz barışır, Hoşgörüdür çocuklar… Sevgiyle büyütelim İmanla öğütelim, Bilgiyle donatalım, Yarınımız çocuklar… Yaşar AKKAŞ 13.01.2010 “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ”

Bu Çürük Ev Evde Kim Oturacak

Bu Çürük Ev Evde Kim Oturacak  Zengin bir iş adamının yanında çalışan işinin ehli bir marangoz varmış. Patronuna yıllarca hizmet etmiş, emekliliği gelince patronuna gidip: "Şirketinizde yıllarca çalıştım, artık emekli olmak istiyorum demiş. Patronu da: Senden son bir isteğim var, bir ev daha yap; anahtarını teslim ettiğin gün emekli ol. Demiş. Marangoz peki deyip ayrılmış. Ve başlamış evi yapmaya. Marangoz bir yandan çalışıyor bir yandan da ben emekliği hak etmişim yeni bir iş vermeye ne gerek var? Zenginlerin gözünü doyurmak mümkün değil… Diyor; yıllarca patronunun ekmeğini yediğini aklına bile getirmiyormuş. Son işin bir an önce bitmesi için hızlı hızlı, gelişi güzel çalışıyormuş. Nihayet bitirip anahtarı teslim etmiş. Patron da: Allah'ü tealâ razı olsun. Bu evi sana yıllarca verdiğin emeklerine karşı hediye ettim. Ayrıca emekli ikramiyeni de alacaksın, hakkını helâl et! Diyerek anahtarı iade edip ayrılmış. Bunu duyan marangoz tam anlamıyla şok olmuş. Yaptığı bu

MEHMETÇİK

MEHMETÇİK Hatırlarsın; demir dağları yardın, İki aileden, devletler kurdun. Ülkeler fethettin, düşmanı vurdun, Tarihimize şan, verdin Mehmetçik!... Üç büyük kıtanın, hâkimi oldun. Mazlumu güldürdün, zalimi kovdun. Karanlık cihanı, ışığa boğdun. Gönüllere selâm, saldın Mehmetçik!... Merhamet dağıttın, gözün yaş doldu. Kahraman vuruşun, kutsal iş oldu. Düşmana yenilmen, hayal düş oldu. “Türk gibi, kuvvetli”, oldun Mehmetçik!... Dört cepheden barbar, saldırmış idi. Ateş kusan kâfir, kudurmuş idi. Bizi haritadan kaldırmış idi. Hepsini yerlere serdin Mehmetçik!... Dünya ateş olsa, seni yakamaz. Hakkın yardımıyla, kimse yıkamaz. Bileğini hiçbir, düşman bükemez. Kükremiş bir aslan oldun Mehmetçik!... Eski düşman, uyanmış da kükrüyor. Yaptığı vahşete, vahşet ekliyor. “Esir eller” hasret, seni bekliyor. Yeter dinlendiğin, şahlan MEHMETÇİK!...                                                         Yaşar AKKAŞ “Bu eserlerin izin

Uyansana Ahmak Nefsim

Uyansana Ahmak Nefsim Nerden geldin, nere giden, Düşündün mü dünya nedir? Haktan geldin, Hakk’a giden, Uyansana ahmak nefsim… İster yüz yıl, bin yıl yaşa, İster bey ol ister paşa, Bir gün ölüm gelir başa, Uyansana ahmak nefsim… Kara yere gireceksin, Yılan çıyan göreceksin, Sonsuz pişman olacaksın, Uyansana ahmak nefsim… Münker - Nekir gelecekler, Her yaptığın soracaklar, “Ya nur, ya nar!” diyecekler, Uyansana ahmak nefsim… Melek suru üfürecek, Yerler gökler dürülecek, Her can ölüp dirilecek, Uyansana ahmak nefsim… Mahşer mizan kurulacak, Tüm ameller tartılacak, Salih mü’min, kurtulacak, Uyansana ahmak nefsim Kâfir zalim ayrılacak, Cehenneme savrulacak, Ateşlerde kavrulacak, Uyansana ahmak nefsim… Liavaul hamd açılacak, Mü’mine nur saçılacak, Cennetler’e uçulacak, Uyansana ahmak nefsim… İyi olanlar Cennet’e, Kötü olan, Cehennem’e, Senin yerin bilmem nere? Uyansana ahmak nefsim… Yaşar AKKAŞ 25.

Anneni seviyor musun?

Resim
Anneni seviyor musun? هل تحب أمك …؟؟؟ Anneni seviyor musun? كيف تعامل الأم؟   Annene nasıl davranıyorsun? إذا أنت تحب أمك... أقرأها Anneni seviyorsan bu yazıyı okumaya devam et... ما الأجمل من هذا كله...؟؟؟ Bir insan için bundan daha güzel ne olabilir: من الجميل أن يكون لديك مرسيدس جديدة ومن الرائع أن تكون لديك فيلا عظيمة وزوجة جميلة وأموال لا حصر لها ولكن الأجمل من هذه كله أن يكون لديك أم تقبلها كل صباح فتقول: … الله يرضي عليك يا ولدي Yeni bir Mercedes arabaya, süper bir villaya, güzel bir eşe sahip olmak. Fakat  bunlardan daha güzeli insanın annesinin yanında olması ve onu her sabah öperek " Allah senden razı olsun anne" demesidir... يخجل الكثير من الأبناء من أمها  م ويحسون بالخزي وهم يمشون معها أويأخذو  ا إلي مكان ما وعلي العكس تماما تفتخر الأم عندما يأخذها ولدها إلي السوق أوإلي بيت أحد الأقارب ...... فعلا ما أروع الأمهات وما أقسي الأبناء Çocukların birçoğu anneleri ile beraber olmaktan sıkılır ve onlarla