Kayıtlar

ol etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Faziletli Bir Müslüman Olabilmek Ne Güzeldir

Faziletli Bir Müslüman Olabilmek Ne Güzeldir Hz. Hüseyin radıyallahu anhu diyor ki: “Allah-u Zülcelâl, bütün insanları topladığı zaman: - Fazilet sahipleri neredeler? Diye bir ses duyulur. Bir grup insan, ayağa kalkıp cennete doğru yürümeye başlarlar. Bunun üzerine melekler önlerine çıkarak: - Nereye gitmek istiyorsunuz? Diye sorunca, onlar da: - Cennete gitmek istiyoruz, derler. Melekler: - Hesaptan önce mi? Diye sorunca, onlar da: - Evet, hesaptan önce! Derler. Melekler: - Siz kimsiniz? Diye sorunca: - Biz fazilet sahipleriyiz, diye cevaplarlar. Melekler: - Dünyadaki faziletiniz ne idi? Diye sorunca: - Bize karşı yapılan cahillikleri olgunlukla karşılar, bize kötülük edenlerin kusurlarını affederdik, derler. Bunun üzerine melekler: - Haydi, cennete giriniz, iyi amel işleyenlerin mükâfatı ne güzeldir, derler. Arkasından yine aynı ses: - Dünyadayken Allah'a dost olanlar nerede? Diye seslenir. Bu çağrı üzerine bir grup insan, yin

Zünnarı Kes, Müslüman Ol!

Zünnarı Kes, Müslüman Ol! Silsile-i Saadâttan Hace Abdul Halık-ı Gucdüvanî Hazretleri müridleri ve muhipleri ile sohbet ederken tekkeye derviş kılığında, elinde tesbihi arkasında hırkası ve omuzunda seccadesi ile bir genç geldi. Cemaat kalabalıktı. Sohbet aşure günü yapılmakta idi. Genç mütevazi bir halde selâm verdikten sonra bir köşeye çekilip oturdu. Bir müddet Hazreti Şeyhin sohbetini dinledikten sonra ayağa kalkıp: — Ya Şeyh! Hazreti Peygamber Efendimiz, “Mü'minin bakışından korkunuz, çünkü o Allah'ın nuruyla bakar” buyurmaktadır. Bu Hadîs-i Şerifin sırrı nedir? dedi. Hace Abdulhalık Gucdüvanî Hazretleri: — Bu hadisin sırrı şudur: Sen zünnarı kesmelisin ve îman etmelisin, buyurdular. (Zünnar hristiyanlar tarafından bele bağlanan ve küfür alâmeti olarak kabul edilen bir kuşaktır. ) Şeyh Hazretlerinin bu sözleri üzerine o genç: — Allah'a sığınırım böyle kötü hareketten. Benim zünnarım mı var? dedi. Şeyh hizmetçisine işaret ederek gencin sırt

Müstakim Ol Hazret-i Allah Utandırmaz Seni

Müstakim Ol Hazret-i Allah Utandırmaz Seni   Sen usandırma eli, el de usandırmaz seni; Hilekârlık eyleme, kimse dolandırmaz seni; Dest-i a’dâdan soğuk su içme ki kandırmaz seni; Korkma düşmandan ki âteş olsa yandırmaz seni; Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni...   Halk arasında adâvet sû-i zandandır bütün; İhtilâl-i mülket-i âlem fitendendir bütün; Öldürenden bilme cürmü, suç ölendedir bütün; Ne fenâlık görsen elden sanma, sendendir bütün; Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni...   İster isen hıfz ede ırzın, Hudây-ı lem-yezel; Irzına a’dây-ı bed-hâhın bile, verme halel; Tâ ezelden söylenir, halkın dilinde bu mesel; Celb eder elbette insana, mükâfatın amel; Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni...   Halkı tahrîb eyleyib de kendin âbâd eyleme; Bu cihânda ev yapıp, ukbâyı berbâd eyleme; Nef’in için zâlim-i bîrahme imdâd eyleme; Âlemi tenfîr eden ahvâli mu’tâd eyleme; Müstakîm ol Hazret-i Allah utandırmaz seni...   Seyyi

Su Gibi Ol!

Su Gibi Ol! Bir an için su olduğunu düşün. Su gibi özel, su gibi yararlı ve su gibi çok, su gibi tükenmez... İnanıyorum ki gerçekten de öylesin. Ama ister çeşmelerden dökül, ister göklerden yağ, ister nehirler dolusu ak… Dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın... Unutma daha çok bağırdığında daha çok dinlenmezsin, gürültünün parçası olursun yalnızca! Ormandaki hiç bir hayvan, ırmağın gürültüler koparan yerinden su içmeye çalışmadı şimdiye kadar. Hepsi hep sabahın en sakin anını bekledi; suyun durgun yerlerini bulabilmek için. Gittiler ve sakin sakin gereksinimlerini giderdiler, onlar için en uygun olan kendi istedikleri zamanda! Sen hep bir su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su gibi özel, su gibi yararlı, su gibi vazgeçilmez... Ve su gibi yaşam kaynağı olduğunu düşün. Ama su gibi yaşatıcı ol. Su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil! Tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma; sana 'felaket' denmesin. Vadiler ve ovalar varken önünde, yayılabileceğin küçü

Yumuşak Ve Cömert Ol

Yumu ş ak Ve Cömert Ol “Allahü teâlâyı an. Allahü teâlâyı anmaktan gâfil olan ölü ve âmâdır, kördür. Allahü teâlâyı anmak kalbin cilâsıdır. Günahları temizler. Günahlarından tövbe et. İ lmihâl bilgilerini ihlâs ile ö ğ ren. Din büyüklerinin yolunda ol. Kalbini dalâletten, yanlı ş ve bozuk inanı ş lardan temizle. Ehl-i sünnet vel-cemâat îtikâdına yapı ş . Her zaman abdestli bulun. Farzları ve vâcipleri yerine getir. Resûlullah efendimizin sünnetlerine yapı ş makta çok gayretli ol. Dinde azîmetlere yapı ş , ruhsatlardan, zaruret sebebiyle izin verilen ş eylerle amel etmekten uzak dur. Bid’atleri, dinde olmayıp, dîne sonradan ibâdet ve îtikâd olarak giren hurafeleri terk et. Bozuk kimselerin yanına gitme. Kötü huylarını at. İ yi, be ğ enilen huylarla bezen. Yumu ş ak ve cömert ol. Cahillerle mücadeleden yüz çevir. İ nsanların faydası için yeryüzü gibi ol. İ nsanlardan gelen eziyet ve sıkıntılara sabret. Beyzâde Hacı Mehmed Nûri Efendi

Hz. Mevlâna’dan Güzellikler 1

Ol! “Sevgide; güneş gibi ol! Dostluk ve kardeşlikte; akarsu gibi ol! Hataları örtmede; gece gibi ol! Tevazuda; toprak gibi ol! Öfkede; ölü gibi ol! Her ne olursan ol! Ya olduğun gibi görün! Ya göründüğün gibi ol!” Diyor Hz. Mevlana Rahmetullâhi Aleyh

İmam-ı Âzam (Rahimehullah)’tan Hikmetli Sözler

İmam-ı Âzam (Rahimehullah)’tan Hikmetli Sözler ·         Ancak ilmi bir ihtiyaçtan dolayı devlet başkanı ile yakın ilişki içinde ol! Onun yanında ateş içerisindeymiş gibi ol! Çünkü sultan kendisi için istediğini başka hiç kimse için istemez. ·         Devlet başkanı sana bir mesele arz ettiğinde, söylediklerini kabul edeceğine kani olmadıkça o meseleyi çözmeyi kabul etme! ·         Avamın (sıradan seviyesiz ve bilgisiz insanların) arasında, sorulmadan rastgele konuşma! ·         Avamın ve tacirlerin yanında ilme ve dine ait olmayan sözlerden kaçın ki mala rağbet ve sevgin üzerinde durulmasın. ·         Avam arasında ne gül ne de tebessüm et, yılışık olma! ·         Gereksiz yere çarsıya – pazara sıkça çıkma! ·         Olgunluğa erişmemiş yeni yetişmelerle çok konuşma, senli benli olma! ·         Sokaklarda, mescitlerde yiyip içme! Yol kenarlarındaki çeşme ve sulardan su içme! ·         Yol ortasında oturma. Yok, illa da oturacaksan hiç olmazsa mescitlerde otur! ·