Kayıtlar

karı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Karı Koca Arasındaki Soğukluğu Gidermek, Sevgiyi Artırmak İçin Dua

Karı Koca Arasındaki Soğukluğu Gidermek, Sevgiyi Artırmak İçin Dua Tâhâ Suresi-39. Ayet-i Kerimesi   أَنِ اقْذِفِيهِ فِي التَّابُوتِ فَاقْذِفِيهِ فِي الْيَمِّ فَلْيُلْقِهِ الْيَمُّ بِالسَّاحِلِ يَأْخُذْهُ عَدُوٌّ لِّي وَعَدُوٌّ لَّهُ وَأَلْقَيْتُ عَلَيْكَ مَحَبَّةً مِّنِّي وَلِتُصْنَعَ عَلَى عَيْنِي ﴿٣٩﴾ Okunuşu: Enıkzifîhi fît tâbûti fakzifîhi fîl yemmi felyulkıhil yemmu bis sâhıli ye’huzhu aduvvun lî ve aduvvun lehu, ve elkaytu aleyke mehabbeten minnî ve li tusnea alâ aynî. Anlamı: “Onu (bebek Mûsâ’yı) sandığın içine koy ve denize (Nil’e) bırak ki, deniz onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Mûsâ, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım.” Nasıl okunacağı: 41 defa bir suya okunur ve içilir.

Büyücü Koca Karıya Aşık Olan Padişahın Oğlu

Büyücü Koca Karıya Aşık Olan Padişahın Oğlu    Bir padişahın çok yiğit bir oğlu vardı. İçi ve dışı hünerlerle bezenmişti.    Padişah bir gece rüyasında oğlunun öldüğünü gördü büyük bir ıstırap içinde kıvranmaya başlamıştı ki uyandı. Uyanınca bunun rüya olduğunu görüp bu seferde sonsuz bir sevinç içinde kaldı ve kendi kendine:    “Bu sevincimin sebebi rüyadaki kederdi. Allah, bir sebep ihsan edip beni sevindirdi.” dedi. Padişah düşündü:    “Soyumun devamı için oğlumu evlendirmem lâzım, oğluma kötü bir padişahın kızını almaktansa iyi bir kişinin soyundan bir kız almam daha iyi.” dedi.    Şehzadenin annesi bu işten haberdar olunca: “Oğlumuzu bir yoksulla mı akraba yapacaksın?” dedi. Padişah:    “Temiz bir kişiye yoksul demek hatadır, çünkü temiz kişilerin gönülleri zengindir bu da Allah vergisidir.” dedi. Uzun münakaşalardan sonra nihayet padişahın dediği oldu. Padişah oğluna yaradılışı güzel ve temiz bir kız aldı. Kızın güzellikte eşi yoktu, huyu ve ahlâkı da yüzü gibi gü

Karısının Kalbini Kıran Adama İbretlik Ders

Karısının Kalbini Kıran Adama İbretlik Ders Adam hanımına pek hoş davranmaz, kalbini kırar. Sonra hanımından sofrayı kurmasını ister. Kadıncağız hiç sesini çıkarmadan kurar sofrayı ve buyur eder kocasını. Adam sabırsızca sofraya oturur, iştah kabartacak bir zevkle yemeye başlar. Yemek tuzsuz olmuştur. Birkaç lokma yedikten sonra hanımından tuz ister. Hanımı; “Sen yemeğe devam et ben getiririm!” der ve içeri gider. Adam ikide bir; “Tuz nerde kaldı hanım?” diye sorar. Kadın her seferinde “Tamam getiriyorum!” diye cevap verir. Fakat tuz bir türlü sofraya gelmez. Adam tuzu isteye isteye karnını doyurur. Sonra aklı başına gelir. Az önce hatununun kalbini kırdığı için özür diler. Hanım mutfağa gider, ve elinde tuzla geri döner. Adam merak eder ve sorar ; “Bu ne şimdi karnım doyduktan sonra tuzu ben ne yapayım!” der. Karısı da ona; “Senin kalbimi kırdıktan sonra dilediğin özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir, ihtiyaç kalmaz!” der. Hani derler ya

Erkeğin Karısı Üzerindeki Hakları

Erkeğin Karısı Üzerindeki Hakları Bu mevzuda söylenebilecek olan sözün özü sudur: Nikâh bir çeşit bağlılıktır; Kadın erkeğin cariyesidir. Buna göre kadın, kocasının; mahiyeti günah olmayan her emrine kayıtsız - şartsız olarak uymak zorundadır. Erkeğin haklarına saygı gösterilmesi konusunda birçok hadisler vardır. Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “— Kocası kendisinden hoşnut bir halde ölen kadın. Cennet'e girer.” Peygamber'imiz zamanında adamın biri bir yolculuğa çıkarken karısına evin üst katından alt katına inmemesini tembih eder. Kadının babası alt katta oturmaktadır. Adam hastalanır. Kadın birini Peygamber'imize göndererek evin alt katına inip babasını görmeye izin ister. Peygamber'imiz “Kocanın emrine uy!” diye haber gönderir. Bu orada Kadının babası ölür. Kadın yine alt kata inmek için Peygamberimizden izin ister. Peygamber'imiz tekrar “Kocanın emrine uy!” diye haber gönderir. Kadının babası toprağa verildikten

Söylersem Boğazımı Keserler

Söylersem Boğazımı Keserler Sahabe-i Kiramdan Ebu Hüreyre Hazretleri şöyle buyurmuşlardır: — Ben Resûlüllah sallallahu Aleyhi Vesellem'den iki çeşit ilim aldım. Bunlardan biri size anlattığım ilimlerdir, ikincisini ise söylersem boğazımı keserler, ikinci ilim esrar ilmidir. Herkes bunu anlayamadığı gibi Allah’ü Teâlâ da onu herkese vermez. (Alıntı)

Karı Dırıltısı

Karı Dırıltısı 19. asır sonlarında Halil Ağa isminde bir adam, karılarının ve anasının geçimsizlik kavgaları yüzünden üzüntü ile ölmüştü. Vasiyeti üzerine kabir taşına: “Karı dırıltısından ölen Halil Ağa” Diye yazılmıştı. Bu kabir taşı Merkez Efendi Mezarlığındadır. (Alıntı)

Kusur Kimde?

Kusur Kimde? Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından korkuyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş. "Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla!" O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş "Hayatım bu akşam yemekte ne var?" Cevap yok Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış; "Hayatım bu akşam yemekte ne var?". Gene cevap yok… Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş: "Hayatım bu akşam yemekte ne va