Kayıtlar

kalb etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kalb Ve Dîl, Hem Çok Temîz, Hem Pis

Kalb Ve Dîl, Hem Çok Temîz, Hem Pis Hazreti Lokman (Lokman Hekim), yanında yardımcısı ile ava çıkmıştı. Avdan dönerken bir kabile reisi Lokman Hekim'e bir gece misafir kalması için ısrar etti. Lokman Hazretleri de kabul ederek o gece misafir kaldı. Kabile reisi Hazreti Lokman için bir koyun kestirdi. Hazreti Lokman çömezine: — Kesilen hayvanın en temiz iki azasını kes bana getir, dedi. Çömezi gidip koyunun kalbini ve dilini kesti getirdi. Hazreti Lokman: — Aferin bildin, dedi. İkinci gün başka bir kabile reisi, Hazreti Lokman'a bir gece de kendisinde misafir kalması ve evini şereflendirmesi için ısrar edince, Lokman Hazretleri onu da kırmayıp bir gece de onun evinde kaldı. Orada da ziyafet olarak bir koyun kestiler. Hazreti Lokman gene çömezine bu sefer: — Hayvanın bana en pis yerinden ikisini kes getir, dedi. Yardımcısı yine hayvanın dilini ve kalbini kesip önüne koydu. Lokman Hazretleri çömezine: — Aferin bunu da bildin. Hakikaten insanın ve hayv

Kalbinizin Sesini Dinleyin

Kalbinizin Sesini Dinleyin Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğlunun öyküsüdür. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını ister hocası. Çocuk, bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazar. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlatır. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizer. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterir. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesidir. İki gün sonra ödevi geri aldığında, kâğıdın üzerine kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "sıfır" ve " dersten sonra beni gör" uyarısını görür. "Neden sıfır aldım?" diye merakla sorar hocasına. "Bu ödev, senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal!" der hocası. "Paran yok. Gezgin bir aileden geliyorsun. At ç

İnsan Bedeninde Allah’ü Teâlâ’nın Şaşılacak Sun’u

İnsan Bedeninde Allah’ü Teâlâ’nın Şaşılacak Sun’u İnsanın  kalb hâlleri nden anlattıklarımız, böyle bir kitap için kâfidir. Bundan fazlasını öğrenmek isteyenler için Acâibü’l –  Kalb kitabımız  vardır. O kitabda ve bu kitabda, bir insanın kendini tanıması tamamen anlatılamadı. Anlattıklarımız kalbin bâzı sıfatlarının izahıdır [açıklamasıdır]. Bu, insanın bir rüknüdür. Diğer rüknü de bedendir. Bedenin yaratılmasında da şaşılacak hâller çoktur. Dıştaki ve içteki her bir uzuvda; garib, duyulmamış mânâlar, faydalar vardır. İnsanın bedeninde binlerce damar, sinir ve kemik vardır. Her birinin şekli ve sıfatı başkadır. Her birinin vazifesi ayrıdır. Senin ise onlardan haberin yoktur. Senin bildiğin şu kadardır: El ve ayak, tutmak ve yürümek içindir. Dil, konuşmak içindir. Ama gözün on ayrı kısımdan yapıldığını, bunlardan biri vazifesini yapmazsa görme işi olmayacağını bilmezsin ve yine bu kısımların her birinin ne yaptıklarını ve hangi sebeple görmeye tesir ettiklerini bilemezsin. G

AŞK VE VUSLAT

AŞK VE VUSLAT Yüce Rabb’im ben sana, candan âşık olmuşum. İlâhi Cemaline kalbimden vurulmuşum.   İslâmi düzen için, gece gündüz ağlarım. Dermansız derde düştüm, ömür boyu yanarım.   Güneşe değse elim; hemen yanar kavrulur. Parçalanır kül olur, uzaylara savrulur.   Doktor, ilâç, hiçbir şey; bana fayda vermiyor, Okyanusları içsem, susuzluğum kanmıyor.   Günden güne vücudum, bir mum gibi eriyor. İnsanlığın bu hali, yüreğimi deliyor.   Kalmadı siyah saçım, her dakka aklaşıyor. Zaman hızla bitiyor,  “Büyük Gün”  yaklaşıyor.   Şudur senden niyazım, bu sevgi azalmasın! Her an yansın bu aciz, yeter ki bozulmasın!   İbadet gıdam olsun; gönlüm bundan bıkmasın! Dağ gibi dert gelse de; doğru yoldan çıkmasın!   Kavuşabilmek için, ölüm sen ne güzelsin! Ayrılmazsın peşimden, gölge gibi gezersin!   İnşallah yakalarsın, gafletsiz bir anımda. Tövbe edip ağlarken, Rabb’imin huzurunda.   Gülerek son veririm, ruhumdaki hasrete. Şehitlik nasip olur, kavuşurum vuslata.                       12 Mayıs 2002 Yaş

Okuluma Elveda

Okuluma Elveda   Elveda hocalarım, elveda arkadaşlar. Kalpleriniz kalbimle, bütünleşti kardeşler.   Bu ayrılık geçici, gönüller gamlanmasın! Sonsuza kadar biriz, hiç kimse ağlamasın.   İlim ve irfan için, toplanmıştık okulda, Usta mahir ellerde, yoğrulduk bu ortamda.   Nice güzel anılar, yaşayıp mutlu olduk! Kalp gözümüz açıldı, bilgi ve sevgi dolduk!   Hedefimiz vatana, sahip çıkıp korumak. İnsanları ilim ve ahlâk ile yoğurmak.   Yeniden dirilerek, dünyaya sesimizi; Duyurup, “Varız!...” demek; basarak mührümüzü.   Zulüm dolu bulutlar, karartmış gökyüzünü, Simsiyah kötülükler, kaplamış yeryüzünü.   Her yere kol atalım, bir meşale olalım, Güzel ahlak, gayretle, gönüllere dolalım.   Bütün bilim dalları bizden keşif bekliyor. Kan ağlıyor masumlar, bitkin imdat bekliyor.   Ölesiye çalışıp, hiçbir şeyden yılmadan, Dünya kadar güçlüğe, engele aldırmadan.   Yerleri fethedelim, gökleri kuşatalım. Kalmasın hiç karanlık, her yeri