Kayıtlar

Lokman etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Zaman Hesabı

Zaman Hesabı   Farz edin ki, bir banka size her gün 86,400 dolarlık bir hesap açıyor. Yalnız, önceki günden bir sonraki güne hesabınızı aktarmıyor. Her gün 86,400 dolarlık yeni bir hesap. Ve her akşam ne kadarını kullandığınıza bakmadan hesabınız kapatılıyor. Bu durumda ne yapardınız? Bütün parayı kuruşuna kadar hepsini çekip kullanmak isterdiniz muhakkak. Hepimizin böyle bir bankası var: “Zaman Bankası” Her sabah, hesabımıza 86, 400 saniye yatırılıyor ve her gece hesabımız kapatılıyor. Hayırlı bir amaç için kullanıp kullanmadığınıza bakılmaksızın, her gün bu devran böyle dönüyor. Bir günden diğer güne bir saniye bile eklenemiyor. Her sabah yeni bir hesap... Her gece sıfırlanan ve kapatılan hesap... O günkü hesabınızı layığınca kullanamadıysanız, bu sizin zararınıza. Geriye dönüş yok, "yarın"dan borçlanma imkânı da yok! Kısacası, bugünün mevduatını kullanmaktan başka çaremiz yok. Onu en güzel yatırımlarla sonsuzluğa köprü yapmak elimizde ama… • Bir yılın değerini anlamak için

Hazret-i Lokman Aleyhisselâm'ın Oğluna Öğütleri

Hazret-i Lokman Aleyhisselâm'ın Oğluna Öğütleri      Hazret-i Lokman Aleyhisselâm ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki, kendisine Lokman Hakîm, denmiştir. Hz. Lokman, ismi Kur'ân'ı Kerim’de da geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bir mânâ büyüğüdür.      İslâm tarihinde Hazret-i Lokman'ın Aleyhisselâm’ın hikmetli sözleri, vecizeleri, öğütleri ve tavsiyeleri meşhurdur.      Hafs bin Ömer'in rivayetine göre, Hz. Lokman Aleyhisselâm yanına bir torba hardal tanesi koyarak oğluna öğüt vermeye başlar. Her öğüt verdikçe torbadan bir hardal çıkarır. Sonunda torbadaki hardal tükenir ve oğluna da şöyle der:      "Ey oğul, sana o kadar öğüt verdim ki, şayet bu öğütler bir dağa verilseydi, dağ yarılırdı."      Hz. Lokman Aleyhisselâm'ın Saran ismindeki bu oğlu babasının verdiği bütün öğütlere uymuştu.12      Lokman Aleyhisselâm’ın hikmetli sözlerinin asıl kaynağı Kur'ân-ı Kerim’dir.  

Lokman

Lokman                Efendisinin düzinelerle kölelerinden yalnızca birisi idi Lokman... Derisinin siyahlığının aksine, tüm aydınlığını içinde saklamıştı sanki.                Diğer köleler ise tam aksine... Ne onun hikmetli sözleri, nede ağırbaşlılığı ilgilerini çekmez, sürekli yapmaları gereken işlerden kaytarmaya, kendilerinin olan zamanlarını;                "Efendilerinin malı kendilerinin olsa" neler yapacakları hakkında fikir üretmekle geçirirler. Lokman'ı anlamak bir yana, ondaki farklılıktan rahatsız dahi olurlar. Fırsat buldukça da efendilerinin gözünden düşürmek için arkadaşlarına olmadık düzenler kurar, akla gelmedik yalanlar uydururlar.                Hep aynı geçen günlerinin birinde efendi, meyve yemek istedi ve kölelerini bağa gönderdi. Herkes topladı; Lokman hariç, topladıklarının çoğunu yediler diğerleri... Birleştirdiler kalanları ve evin yolunu tuttular.                Efendi:                -Bu nedir... Akşama kadar bununla mı oyalan

Lokman Hekim Hazretlerinin Oğluna Öğütlerinden

Lokman Hekim’in Oğluna Öğütlerinden   01- Ulemanın yanında dilini koru! 02- Evliyanın yanında gönlünü koru! 03- Namazdayken kalbini koru! 04- Yemekteyken mideni koru! 05- Başkasının evinde gözünü koru! 06- Halkın arasında dilini koru!

Lokman Hekim'in Esareti

Lokman Hekim'in Esareti Lokman Hakîm hazretleri günlerden bir gün eşkıyâ tarafından yolu kesilip, esîr edildi. Kendisini yabancı bir şehre götürüp, köle olarak bir zengine sattılar. Efendisi ona kerpiç yapma gibi ağır işler verdi. Lokman Hakîm, işin zorluğundan şikâyet etmeyip, herkesten daha iyi çalışıyordu. Zamanla efendisi, hazret-i Lokman'ın; şefkatli, güç işlere dayanır ve iyilik sever birisi olduğunu anladı. Lokman Hakîm'e değer verip, sevdiği kimselerden biri oldu. Sonunda efendisi, hemşehrilerinden bir topluluğun o şehre gelmesi ile, hazret-i Lokman'ın kim olduğunu öğrendi. Daha önce Lokman'ı tanımadan şöhretini duyan zengin efendi, hâdisenin böyle cereyân etmesine üzüldü. Lokman Hakîm'den özür diledi. Kendisine, pek çok mal ve para hediye ederek serbest bıraktı. Ona: “ Neden kendini daha önce tanıtmadın, dedi. Lokman Hakîm;”Bana zulmedenler, kötülük yaptıklarını bilmiyorlardı. Beni tanımıyorlardı. Ama hür birini esîr almak zulümdür. Bu Lokman o