Kayıtlar

Hikmetler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hak Dostlarından Hikmetler

Hak Dostlarından Hikmetler Lokman Hâkim Aleyhisselâm buyurur:   “- Yavrucuğum! Sükût ettiğim için asla pişman olmadım. Söz gümüşse sükût altındır. Sükût hikmettir; ancak yapanı az bulunur.” Lokman Hâkim Aleyhisselâm bu nasihatinde de az konuşmak düsturuna dikkat çekmektedir. Sükût; âlimlerin süsü, cahillerin örtüsüdür. Sükût zırhına bürünen insan, pek çok tehlikeden korunmuş olur. Bilhassa haset ehlinin zehir saçan nazarlarından kurtulur. Bu itibarla insan çok konuşmaktan ziyade, bol bol salih ameller işlemeli, hayırlı ve güzel işler ortaya koymalıdır. Yoksa bol bol konuşup da yapacağı güzel şeyleri anlatmaktan, onları yapmaya fırsat bulamayan bir insan, derin bir gaflet ve aldanış içinde demektir. Nefsi dizginleyerek yapılan bir sükût yerine göre cahillere verilmiş en fasih bir cevap olur. Nitekim İslam âlimleri; Ahmağa verilecek en güzel cevap sükûttur.” demişlerdir. Şu hadis bunun ne güzel bir misalidir. Bir gün Rasulallah Sallallahü Aleyhi Vesellem ashab-ı kiramın a

Gönül Dergâhından Hikmetler: Terbiye

Gönül Dergâhından Hikmetler: Terbiye   Terbiye, insana fıtratında olmayan bir şeyi kazandıramaz. Takvâ ve fücur, yani iyilik ve kötülük temâyülleri insanda fıtrî olarak mevcuttur. Asıl mârifet, fıtrattaki menfî temâyülleri körelterek müsbet meziyetleri inkişâf ettirebilmektir. Şeyh Sâdî şöyle der: “– Âmâ olan bir kimsenin gözü, sürme ile açılamaz. Bütün doktorlar bir araya gelse, zakkumdan bal yapamazlar. Aynadan pas çıkarılabilir ama taştan ayna yapılamaz. Yine, çalışmakla söğüt ağacının dalında gül bitmez.” İnsanlık tarihi göstermektedir ki; kavimler ve milletler, peygamberlerinin dâvetine icâbet ederek, istikâmetlerini Hakk’ın rızâsına çevirdiklerinde, dünyada da âhirette de Cennet huzuruna nâil oldular. Peygamberlere kulak ve gönül vermeyenler ise her iki cihanda da bedbaht oldular. Karanlık, çirkin ve elem verici bir âkıbete dûçâr oldular. Osmanlı medeniyetinin âbide şahsiyetler yetiştirmesi aslâ tesâdüf değildir. Zira ecdâdımızda mâneviyat ve rûhâniyetle dolu bir terb

İbn Atâullah el-İskenderî’den Hikmetler

İbn Atâullah el-İskenderî Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinden Hikmetler Şeyh, Muhakkik İmam Ebu’l Fazl Ahmet b. Muhammed b. Abdulkerim b. Atâ­ullah el- İskenderiyye buyurdu ki; 001-   Hataya düşme durumunda recânın (ümidin) noksan oluşu, amel ve ibâdete güvenmenin alâmetlerindendir. 002-   Bir taraftan senin için tayin ve kefil olunan şey için çalışıp-çabalaman; diğer taraftan ise senden yapılması istenen ibâdetler için kusur ve tembellik yapman, kalp gözünün kör olduğuna bir delildir. 003-   İbâdetler, ayakta duran bir takım şekil ve sûretlerden ibarettir. Bu şekillerin rûhu ve özü ise, kendilerinde bulunan ihlâsın sırrıdır. 004-   Varlığını bilinmezlik toprağına göm. Çünkü gömülmeyen şey bitmez. Bitse de netice itibariyle tam olmaz. 005-   Dünyanın ve maddenin şekilleriyle aynası kirlenmiş olan kalp nasıl parlar? 006-   Şehvetleriyle bağlanmış olan kalp Allah’a doğru nasıl yol alır? Gafletlerin kirinden temizlenmemiş olduğu halde Allah’ın huzuruna girmeyi nasıl arzu

Hikmetler 1

Hikmetler 1 ·         Hadîs-i şerîfte buyruldu ki: Ne kadar yaşarsan yaşa, bir gün öleceksin! Kimi seversen sev, bir gün ayrılacaksın! İster iyi, ister kötü ne yaparsan yap karşılığını göreceksin! ·         Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini yiyor. ·         İnsanda hayallerin, ideallerin yerini anılar almaya başlamışsa, yaşlılık başlamış demektir. ·         Kalp ne ile dolu ise dudaklardan dökülen odur. ·         Öyle adamlar gördüm üstünde elbisesi yok, öyle elbiseler gördüm içinde adam yok. ·         Para her şeyi yapar diyen adam, para için her şeyi yapan adamdır. ·         İstediğiniz bazı şeylere sahip olamamak, mutluluğun bir parçasıdır. ·         Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir. ·         Birçok insan mutluluğu burnunun üstünde unuttuğu gözlük gibi etrafta arar. ·         İnsanların yaptığı sahte paralardan çok, paraların yaptığı sahte insanlar vardır. ·