Kayıtlar

Hasta etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ABD'de gündem: Bu adam Müslüman olsaydı...

Resim
ABD'de gündem: Bu adam Müslüman olsaydı... ABD'de yaşayan birçok kişi, yetkililerin ve basın organlarının Stephen Paddock için "terörist" terimini kullanmamasına tepki gösteriyor. Trump: Saldırgan hasta ve deli biri Basın organlarında, Mandalay Bay Oteli'nin 32'nci katında tuttuğu odadan konser izleyen kalabalığın üzerine ateş açarak 59 kişiyi öldüren 64 yaşındaki Paddock'tan "yalnız kurt", "dede", "kumarbaz" ve "emekli muhasebeci" ifadeleriyle bahsediliyor. Ancak "terörist" sıfatı kullanılmıyor. Deaş Saldırıyı Üstlendi Paddock'un bu saldırıyı neden düzenlediği henüz bilinmiyor. Terör örgütü DEAŞ'ın saldırıyı üstlenmesine rağmen, ABD polisi uluslararası terör örgütleriyle arasında herhangi bir bağ tespit edilemediğini ve psikolojik bir rahatsızlığı olduğu yönünde herhangi bir bulgu olmadığı açıkladı. Müslüman Olsaydı... Sosyal medyada, Müslüman olsaydı saldırının h

Ağır Bir Hastanın Yatağı

Ağır Bir Hastanın Yatağı Bugün bazılarımızın derin bir uykuya daldığı yumuşak yatakların üzerinde, bir zamanlar ağır bir hasta da yatmıştır. Yani bir zamanlar ağır bir hasta, şimdi üzerinde yattığımız yumuşak  yatağın en çelimsiz maliki olmuş, orada kökü kurumaya başlayan bir sarmaşık gibi kıvrılarak, çözülüp gitmekle dünyada kalmak arasında tereddütlü bir mevsime ev sahipliği etmeye başlamıştır. Ağır hasta, bu tereddütlü mevsimde göğsüne bir miktar hayat taşıyabilmek için, insanla nefesi arasındaki en uzun yolculuğa çıkmış; belki de ilk kez o vakit, şimdiye kadar kolaylıkla içine çektiği "bir tek nefesin" büyük bir kaya parçasından çok daha ağır olduğunu anlamıştır. Şimdiye kadar sayısız nefesi tüketen bedeninin artık bir tek nefesi bile kaldırmakta güçlük çektiğini yaşayarak anlamış olmak, belki de insanın dünyada ulaşabileceği bilgeliğin en son noktasıdır... Dünyadaki en verimkâr okul, ağır bir hastanın yatağıdır. Ağır bir hastanın yatağının kenarında oturan he

Hasta Ziyareti

Hasta Ziyareti Komşuluk ilişkilerine ve insanlığa önem veren bir zat, tanıdığı bir sağıra, komşusunun hasta olduğunu haber verdi. Bunun üzerine o sağır, komşusunun hatırın sorması gerektiğini, fakat bu sağır kulakla nasıl yapacağını düşündü. Kendi kendine, ''İnsan hasta olunca sesi de zayıflar. Komşudur gitmek lâzım. Fakat, söylediklerini bu kulakla duymam mümkün değil. En iyisi dudakları kıpırdayınca söylediklerini tahmin eder, ona göre konuşurum'' dedi. Ziyarete gittiğinde komşusuyla arasında şöyle bir konuşma geçebileceğini düşünerek, hazırlık yaptı. ''Ey benim dertli komşum! Nasılsın?'' derim. O da bana, ''İyiyim, hoşum'' der. Ben, ''Allah'a şükürler olsun'' derim. Sonra ne tür yemekler yediğini sorarım. O da herhalde bana, ''Şerbet içtim veya mercimek çorbası yedim'' der. Ben de, ''Afiyet olsun'' dedikten sonra, tedavi için hangi doktorun geldiğini sorarım. O,

Sağırın Hasta Ziyareti

Sağırın Hasta Ziyareti İyi kalbli sağır bir adam, komşusunun hasta olduğunu duyup ziyaretine gitmek istemiş ve kendi kendine: — Ben sağırım, o ise hasta... Adamın sesi zaten zor çıktığı için fazla zorlamaya gerek yok. Hastaya sorulan şeyler ve alınan cevaplar zaten bellidir. Ben nasılsınız derim, o iyiyim, der. Ben de ne yiyorsunuz derim, o bir yemek ismi söyler, ben de afiyet olsun, derim... Doktorlardan tedaviye kim geliyor, derim, o bir doktor ismi söyler. Ben de iyi bir doktor derim, olur biter, Diye düşünür ve hastayı ziyarete varıp başucuna oturur. — Nasılsınız? Dîye hâl-hatır sormaya başlar. Hasta inleyerek: — ölüyorum, Diye cevap verince, sağır hazırlandığı gibi: — Oh, oh çok güzel çok güzel... Memnun oldum, Diye mukabele eder. Hasta sinirlenir: — Bu ne demek, adam ölmemi istiyor galiba? Der. Adam tekrar sorar: — Ne yiyebiliyorsunuz? Hasta sinirli sinirli: — Zehir yiyorum! Der. Sağır onun bir yemek ismi söylediğini sanıp:

Hasta Doktor Ve Tedavi

Hasta Doktor Ve Tedavi Osmanlı şairlerinden Şeyhî namıyla maruf, asıl adı Sinan olan bir zat, ömrünün son zamanlarında şimdiki ismiyle baharatçılık yapmaya başlamıştı. O zaman attarlar (Baharatçılar) bir nevi eczane vazifesi görmekteydi. Dolayısıyla bir yerinden rahatsız olanlar oraya müracaat ederlerdi. Bir gün Şeyhî'nin Kütahya'daki dükkânına gözlerinden rahatsız bir adsın gelip ilâç istemişti. Şeyhî, adama lüzumlu ilaçları verdi ve parasının verilmesini bekliyordu. Adam bir de baktı ki, kendisine tedavi olması için göz ilâcı veren adamın gözleri de bozuk. Adam bir an düşündükten sonra tezgâhın üzerine Şeyhî'nin istediği parayı koyduğu gibi bir o kadar daha para bırakıp: — Şu bizim ilâcın parası, ikinci verdiğim ise kendi gözünüzün iyileşmesi için ilâçta kullanırsınız, bizim gibi siz de kurtulmuş olursunuz, dedi. Adamın bu keskin zekâsı Şeyhî'nin çok hoşuna gitti ve: — Hastayı tedavi eden doktor kendisi hasta, mısrasını mırıldandı. (Alıntı)

Hasta Ben Değilim

Hasta Ben Değilim Bir kadının çok sevdiği bir kızı varmış. Kızı hasta olmuş, ölüm döşeğinde iken annesi devamlı: — Allah’ım ne olur onun yerine benim canımı al, Diye dua edermiş. Yine bir akşam kızının başında bu dua ile âh-ü vah ederek otururken evin arka kısmından acayip bir ses gelmiş. Meğer evin ineği süt güğümüne su içmek için kafasını sokmuş çıkaramayınca can havli ile acayip sesler çıkarmaya başlamış, ölüm döşeğindeki kızının başında bekleyen annesi bu sesleri duyunca Azrail geliyor zannetmiş, ölüm korkusuna düşerek: — Aman ya Azrail! Hasta işte yataktaki kızımdır. Bana dokunma, diye yalvarmaya başlamış. (Alıntı)

Hasta Duası

Hasta Duası İbnu Abbas Radiyallahü Anh anlatıyor: “Rasulûllah Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki: -“Kim eceli gelmeyen bir hastayı ziyaret eder ve yanında şu duayı yedi kere okursa, Allah ona bu hastalığından mutlaka şifa verir: أسْألُ اللَّهَ الْعَظِيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظِيمَ أنْ يَشْفِيكَ Okunuşu: Es’elullahe’l azime rabbe’l-Arşi’l-azimi en yeşfike. Anlamı: Büyük Arş’ın Radiyallahü Anh bbi olan Allah’tan senin için şifa talep ediyoruz!  (Ebu Davud, Cenaiz 12)

Kısa Bir Hasta Duası

Kısa Bir Hasta Duası يَابَدِيْعَ اْلعَجَائِبِ بِالْخَيْرِ إِرْحَمْنِى إِلَى يَوْمِ الدِّيْنِ Hastanın okuması ya da onun yanında okunması gereken duadır. Okunuşu: “Yâ Bedî’al ‘acâib-i, bi’l-Hayri’r-Hamnî ilâ yevmi’d-Dîn.” Anlamı: "Ey acayip işleri eşsiz olan Allah’ım! Ceza gününe kadar bana hayırla rahmet et" tesbihiyle zikirde bulunursa Allah-u Subhanehu ve Tela ona yepyeni bir hayat bahşeder. [1] Muhammed İbn-ü Hatîrü’d-Dîn, el-Cevâhiru’l-Hams, sh:53-54.

Eğer Hasta Olmak İstemiyorsan

Eğer Hasta Olmak İstemiyorsan Eğer hasta olmak istemiyorsan, duygularını anlat! Saklanan veya baskılanan heyecan ve duygular gastrid, ülser, bel fıtığı, bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar. Zamanla duyguların bastırılması kansere dönüşür. Öyleyse sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız.. Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel bir terapidir! Eğer hasta olmak istemiyorsan, karar vermelisin! kararsız kişi güvensiz, endişe ve ıstırap içinde olur. kararsızlık endişeleri, sorunları ve catışmaları çoğaltır. İnsanlık tarihi kararlardan oluşur. Karar vermek, diğerlerinin kazanması icin vazgeçmeyi ve avantajları kaybetmeyi kesinlikle bilmektir. kararsız kişiler mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunlarının kurbanlarıdır. Eğer hasta olmak istemiyorsan, olduğundan farklı yaşama!. Gerçeği saklayan, rol yapan, her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren, mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir. Ayağı kilden olan bron