Kayıtlar

Hızır etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hızır Aleyhisselâm Duası

Hızır Aleyhisselâm Duası Denildiğine göre Hızır Aleyhisselâm ile İlyâs Aleyhisselâm her mevsimde buluşurlar ve aşağıdaki duayı yapmadan ayrılmazlarmış… بِسْمِ اللهِ مَا شَاءَ اَلله! لَا قُوَّةَ إِلَّا بِالله! مَا شَاءَ اَلله! كُلُّ نِعْمَةٍ مِنَ اَللهِ، مَا   . شَاءَ اَلله! اَلْخَيْرُ كُلُّهُ بِيَدِللهِ مَا شَاءَ اَلله! لَا يَصْرِفُ السُّوءَ إِلَّا اللهُ Okunuşu: Bismillâhi! Mâşâallahü lâ kuvvete illâ billâhi,   mâşâallahü   küllü   ni’metin   minallâhi mâşâallahü   el-hayrü   küllühü biyedillâhi   mâşâallahü   lâ yusrifüs sûe   illâllah" Anlamı: "Allah'ın ismiyle başlarım, Allah neyi dilerse o olur. Kuvvet ve kudret ancak Allah'ındır. Allah neyi dilerse o olur. Her nimet Allah'tandır. Allah neyi dilerse o olur. Hayrın tamamı Allah'ın kendi kudretindendir. Allah neyi dilerse o olur. Fenalıkları insanlardan defeden ancak Allah'ı Teâlâ’dır." Hızır Aleyhisselam yaptığı bu duanın neticesi ile kendisine Abı hayat suyunun yeri gösterildi

Bulunmayan Hızır Kendi Geldi

Bulunmayan Hızır Kendi Geldi Padişahlardan biri memleketinde bozulan düzeni yeniden ihya etmekte milletine doğru yolu gösterip onların birbirleri arasında kardeşçe ve insanca yaşamalarını teminde son derece güçlük çekiyordu. Birisi sadrazam olmak üzere üç tane veziri vardı ama hiç birisi padişahın istediği gibi memleket ve millet için çalışarak gereken sükûn ve istikrarı sağlayamıyordu. Bu durum karşısında ne yapacağını şaşıran padişah Hızır (as)’ı bulup gerekli aklı O’ndan almaya ve O’nun dediğini yapmaya karar verdi. Memleketin her yanına haberciler gönderen padişah Hızır (as)’ı bulup getirene çok büyük ihsanlarda bulunacağını ve onları dünyalık olarak ihya edeceğini bildirdi. O muhitte bir alim vardı ki ilmine rağmen çok sefalet içinde, ailesinin geçimini teminde bile son derece güçlük çekiyordu. Bu alim zat padişahın huzuruna çıktı. Hızır’ı kendisinin bulabileceğini söylerek iki at ve bir miktar da para verilmesini istedi. “- Diyar diyar gezip Hızır’ı bulacağım. Bu iki at

Hz. Hızır Aleyhisselâm’ı Görmek İsteyen Kadın

Hz. Hı zır  Aleyhisselâm ’ı Görmek İsteyen Kadın Sultan II. Mahmud Han zamanında yaşlı bir kadıncağız duymuş ki, Hazreti Hızır her gün yatsı namazında, Yeni Câmî'de görülürmüş. Kendisi de zâten Hızır Aleyhisselâm'ı görmeyi öteden beri çok istermiş. Duyduğu söz üstüne ertesi gün kocasına durumu bildirip, ondan izin alarak yatsı namazına Yeni Câmî'ye gitmiş. Namaz çıkışında, avluda bir kenara çekilmiş ve başlamış çıkanlara dikkatli dikkatli bakmaya. O pür dikkat çıkanları tâkip ederken, karşısından bir yaşlı amca çıkagelmiş. -Neye bakarsın hâtun? -Dediler ki, bu câmîde her gece Hızır Aleyhisselâm görünürmüş. Onu görmeye geldim. -Peki onu görsen nasıl tanıyacaksın? -Bilmem. -O zaman buradan geçse, sen onu tanıyamazsın. -Doğru, nasıl da akıl edemedim. -Bak öyleyse, sana onu nasıl tanıyacağını öğreteyim. -Olur -Arkamdaki câmîyi görüyor musun? -Evet -Işıklarına bak. Söndü mü şimdi? -A evet, söndü. -Şimdi bir daha bak, ışık

Hızır Aleyhisselâm Yazdığı Kitapları Nehre Attırdı

Hızır Aleyhisselâm Yazdığı Kitapları Nehre Attırdı İlm-i zahir ve ilm-i bâtın sahibi Imam-ı Kuşeyr'i Hazretleri, öğrendiği ilimle alâkalı olarak başından geçen hâdiseyi şöyle anlatıyor: Küçük yaşta babamdan yetim kalmıştım. Bir annem vardı, başka da kardeşim yoktu. Ben çevremde mümkün olduğu kadar dini bilgilerimi öğrenmiştim. Fakat bu öğrendiğim bilgiler beni tatmin etmiyordu. Daha fazla okuyup, ilim sahibi olmak istiyordum, ilme karşı büyük bir aşkım vardı. Arkadaşlarım ilim tahsiline gidiyorlardı. Onlarla beraber ben de gitmeye karar verdim, gelip anneme durumu arzedip ilim tahsiline gitmem için izin vermesini istedim. Annem: — Oğlum, sensiz ben ne yaparım. Senden başka kapımı açacak kimsem yok. Sen de gidersen, ben yapa yalnız kalacağım. Senden uzun müddet ayrı kalmaya yüreğim tahammül etmez, diyerek bana müsaade etmedi. Fakat ben gitmeye kararlı idim. Çok rica minnet ettim. Annem de en sonunda kabul ederek beni uğurladı. ilim öğrenmek aşkıyla sevinçle evden a

Büyüklerin Gözüyle Dünya

Büyüklerin Gözüyle Dünya Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede, Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de.  B işr-i Hafi Rahmetullahi Aleyh Gün akşamlıdır devletlüm, dün doğduk bugün ölürüz... Evliya Çelebi  Rahmetullahi Aleyh "Dünya üç gündür; dün, bugün ve yarın. Dün geçti, yarın geleceği belli değil. Öyle ise bugünün kıymetini bil" Hasan-ı Basri  Rahmetullahi Aleyh Bugünü düşünürüm… Dün geçti, yarın var mı? Gençliğe de güvenmem... Ölenler hep ihtiyar mı?" Ebu Turab Rahmetullahi Aleyh Dünya üç gün gibidir. Dünya üç gün gibidir. Dün, bugün, bir de yarın. Dün gitti, geri gelmez, Bu senin büyük kaybın… Yarın henüz gelmedi, Belki de gelmeyecek. Zira yarın gelmeden Belki ecel gelecek. Öyleyse gün bu gün, Saat bu saattir. Bulunduğun gün ve an Sana büyük fırsattır.     Hasan-ı Basri  Rahmetullahi Aleyh Yalan Dünya Bilirim seni yalan dünyasın, Bütün Evliyaları alan dünyasın… Kaçan kurtulmaz senin el