Kayıtlar

Ayet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Selâm Olsun

Selâm Olsun (Alıntı) Bismillahirrahmanirrahim ·      Selâm olsun Allah'ü Teâlâ’nın ayetlerine inananlara! (Enam Sûresi, 54) ·      Selâm olsun Cennetliklere! (Araf Sûresi, 46) ·      Selâm olsun iman edip salih amel işleyenlere! (Tevbe Sûresi, 9-10) ·      Selâm olsun Nuh Aleyhisselâm ile birlikte olan, gemiye binenlere! (Hud Sûresi, 48) ·      Selâm olsun putları kıran İbrahim Aleyhisselâm'a! (Hud Sûresi, 69) ·      Selâm olsun sabredenlere, direnenlere! (Rad Sûresi, 24) ·      Selâm olsun takva sahiplerine Allah’ü Teâlâ'nın sınırları koruyanlara! (Hicr Sûresi, 45-46) ·      Selâm olsun ölümü güzel olanlara! (Nahl Sûresi, 32) ·      Selâm olsun dünyada iken Allah'ü Teâlâ'ya asi olmayan kullara! (Meryem Sûresi, 14-15) ·      Selâm olsun anne ve babasına güzel davrananlara! (Meryem Sûresi, 32-33) ·      Selâm olsun hidayete (Kur'an'ı Kerim’e) tabi olanlara! (Taha Sûresi, 47) ·      Selâm olsun Allah'ü Teâlâ'nın seçtiği kullar

Şûrâ Suresi Ayet – 19 Açıklaması ve Tefsiri

Şûrâ Suresi Ayet – 19 Açıklaması ve Tefsiri بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ ۱۹ اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَنْ يَشَاءُ ۖ وَهُوَ الْقَوِيُّ الْعَزِيزُ Allâhu latîfun biibâdihî yerzuku men yeşâu, ve huvel kavîyyul azîz (azîzu). Allah’ü Teâlâ, kullarına Lâtif'tir (lütufkâr). Dilediği kimseyi rızıklandırır. Ve O, Kaviyy'dir (kuvvetli), Azîz'dir (yüce ve şerefli). 1. اللَّهُ : Allah’ü Teâlâ 2. لَطِيفٌ : lâtif, lütuf sahibi 3. بِعِبَادِهِ : kullarına 4. يَرْزُقُ : rızıklandırır 5. مَن : kimse, kişi 6. يَشَاء : diler 7. وَهُوَ : ve o 8. الْقَوِيُّ : kavi, kuvvetli 9. العَزِيزُ : azîz, yüce ve şerefli AÇIKLAMA Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ü Teâlâ bir insana hayatı boyunca devamlı rızık verir. Allah’ü Teâlâ'nın bize verdiği imkânları sadece kullanabiliriz. İnsan Allah’ü Teâlâ'ya ibadet edebilir, zikir yapabilir ama dünyada yaşaması öngörülen mutluluğu gerçek anlamda hakedemez. O hedefleri, insana Allah’ü Teâlâ&#

Bir Ayet Okudu Hakka Yürüdü

Bir Ayet Okudu Hakka Yürüdü Allah’ü Teâlâ dostlarından Ebu Bekir Verrak Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinin küçük bir oğlu vardı. Bir gün babası onun elinden tutup hocaya götürdü. “- Ey ilim bahçesinin servi, yavruma Kur’an-ı Kerim’i okut ve onu yetiştir…” Dedi. Nur çocuk hoca önünde diz çöktü ve derse koyuldu. Kısa zamanda Kur’an-ı Kerim’i örgendi… Yine bir gün hocanın önünde Kur’an-ı Kerim okuyordu. Birden bir ayetle karşılaştı. Ayeti kelimeyi tek tek heceledi. Ne var ki yüreğine müthiş bir kurşun saplanıvermişti. Rabbimiz buyuruyor ki: “O halde, küfre varırsanız çocukları ak saçlılar haline çevirerek bir günün (kıyametin) azabından kendinizi nasıl koruyacaksınız.” Bu ayeti okur okumaz harika çocuğun yüzü kireç gibi bembeyaz kesildi ve kendisini bir titreme aldı. Artık okumaya devam edemiyordu. Derhal evin yolunu tuttu ve kapıyı çaldı. Babası içeriden seslendi: “- Kim o?” “- Benim ey baba çabuk aç!” Ebu Bekir Verrak Rahmetullahi Aleyh kapıya koşup açtı.

Dünyada Kaç Yıl Kaldınız?

Dünyada Kaç Yıl Kaldınız? Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla; Yunus suresi; 45. Ayet وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ كَاَنْ لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا سَاعَةً مِنَ النَّهَارِ يَتَعَارَفُونَ بَيْنَهُمْۜ قَدْ خَسِرَ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِلِقَٓاءِ اللّٰهِ وَمَا كَانُوا مُهْتَد۪ينَ ﴿٤٥﴾ ﴿45﴾   Allah onları mahşerde topladığı vakit, sanki (dünyada) sadece günün bir saatinde, aralarında tanışacak kadar kısa bir süre kaldıklarını düşünürler. Allah’ın huzuruna çıkarılacakları uyarısını asılsız sayanlar ve doğru yolda yaşamamış olanlar hüsrana uğramış olacaklar. Tâ-Hâ Suresi; 103., 104. Ayetler يَتَخَافَتُونَ بَيْنَهُمْ اِنْ لَبِثْتُمْ اِلَّا عَشْرًا﴿١٠٣﴾ نَحْنُ اَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ اِذْ يَقُولُ اَمْثَلُهُمْ طَر۪يقَةً اِنْ لَبِثْتُمْ اِلَّا يَوْمًا۟﴿١٠٤﴾ Tâ-Hâ Suresi; 103,104: Aralarında birbirlerine “(Dünya’da) sadece on (gün) kaldınız” diye gizli gizli konuşacaklar. -Onların, hakkında konuşacakları şeyi biz daha iyi biliriz.- O vakit içlerinden en aklı başında olanları, “S

Kaç!!!

Kaç!!! - "Nereye kaçabilirsen kaç..." - "Muhakkak sonunda Allah'a döndürüleceksiniz..." - "Yapmak istediklerini yap, çünkü yaptıklarını bir kitapta kayıtlı olarak yanında bulacaksın...!" - "O Kitap’ta büyük küçük hiç bir şey eksiltilip fazlalaştırılmadan yaptıklarını içinde bulacaksın!" - "Dostum: Bu gün (dünyada) Allah miskal ve zerre kadar şeyleri senden kabul eder..." - "Yarın; (ahirette) Allah yer gök dolusu kadar altınını senden kabul etmez..." - "Öyleyse dostum; Allah'tan kork! Korkulacak şeyler üzerinde aklınla düşün..." - "Her nerede olursanız (olun), ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile!". (Nisâ Suresi 78. Ayet)

Mutluluğun Formülü 40 Ayette Saklı

                                                            Mutluluğun Formülü 40 Ayette Saklı İrfan Çelebi , "Vahiyden Kalbe"  adlı çalışmasında yıllardır bulunamayan mutluluğun formülünün Kur'an-ı Kerim'deki 40 ayette saklı olduğunu söylüyor. İşte o Ayet-i Kerimeler... 01- İsra Sûresi- 37: Kibirli olma, alçakgönüllü davran. (Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, boyca da dağlara asla erişemezsin.) 02- Müddesir Sûresi- 1-5: Kendini fazla abartma. a)      Ey örtünüp bürünen (Peygamber!) b)     Kalk da uyar. c)      Rabbini yücelt. d)     Nefsini arındır. e)      Şirkten uzak dur. 03- Tekvir Sûresi- 25-27: Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma a)      Kur’an, kovulmuş şeytanın sözü değildir. b)     (Hâl böyle iken) nereye gidiyorsunuz? c)      O, âlemler için, içinizden dürüst olmak isteyenler için, ancak bir öğüttür.) 04- Bakara Sûresi- 156: Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğu