Kayıtlar

Ramazan

Ramazan (Ramazan'ın On Beşine Kadar Okunan Bölüm) On bir aylık yoldan geldin, Müminler misafir oldun, Sefa geldin bize geldin, Ey Mübarek Ramazan... Çalışan kimseler kazanır, Müminler oruca özenir, Oruç sevmeyenler dert kazanır, Sefa Geldin ey Mübarek Ramazan...   Evvelin rahmet, evsatın mağfiret, Ahirin cehennemden azat ettirmek, Buyurmuş Hazret-i Muhammed, Sefa Geldin ey Mübarek Ramazan...   (Ramazan'ın On Beşinden Sonra Okunan Bölüm)   Ey Mübarek Kur'an ayı, Saimlere gufran ayı, Müminlere ihsan ayı, Şehri Mübarek elveda!   Gündüzlerin rahmet idi, Gecelerin nimet idi, Âşıklara vuslât idi, Şehri Mübarek elveda!   Hakkıyla kadrin bilmedik, Pek çok kusurlar eyledik, Nâdim olup tövbe ettik, Şehri Mübarek elveda!

Sahabe Kiram Radiyallahü Anhüm Ecmain’de Allah Korkusu

Sahabe Kiram Radiyallahü Anhüm Ecmain’de Allah Korkusu   Sahabileri düşünen kimse onların hem ciddî bir amel ve çaba, hem de büyük bir korku içinde olduklarını görür. Biz ise, amelde gevşek hatta ihmalkâr olduğumuz gibi aynı zamanda korkudan uzakta, güven hissi içindeyiz.   İşte Ebû Bekir Sıddık Radiyallahü Anh   O: "Keşke bir mü'minin bedeninde bir tüy olsaydım!" demiştir. Bunu Ahmed b. Hanbel Rahmetullahi Aleyh zikretmiştir.   Yine onun zikrettiğine göre Ebû Bekir Radiyallahü Anh dilini tutar ve "İşte beni, belâlara bu soktu!" derdi. Çok ağlar ve "Ağlayın, ağlayamazsanız ağlar gibi yapın!" derdi. Namaza kalktığında, bedeni Allah korkusundan sanki bir odun kesilirdi. Bir kez ona getirilen bir kuşu elinde evirip çevirdi, sonra:   "Bir hayvan avlanmış, bir ağaç mutlaka kesilmişse, bu mutlaka Allah'ı tesbih ve tenzihi ihmalden dolayı olmuştur!" dedi.   Vefat ederken Âişe Radiyallahü Anha'ya:   "Ey kızı

Kâmil İman

Kâmil İman   Enes İbni Mâlik Radıyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: ثلاثٌ مَنْ كُنَّ فيه وجَدَ حلاوَةَ الإيمانِ: أنْ يكونَ اللهُ و رسولُهُ أحبُّ إليه مِمَّا سِواهُما، و أنْ يُحِبَّ المرْءَ لا يُحبُّهُ إلَّا للهِ، و أنْ يَكْرَهَ أنْ يَعودَ في الكُفرِ بعدَ إذْ أنقذَهُ اللهُ مِنْهُ؛ كَما يَكرَهُ أنْ يُلْقى في النارِ الراوي: أنس بن مالك| المحدث : الألباني| المصدر: صحيح الجامع| الصفحة أو الرقم: 3044| خلاصة حكم المحدث : صحيح| التخريج: أخرجه البخاري (16)، ومسلم (43)، والترمذي (2624) واللفظ له، والنسائي (4987)، وابن ماجه “Üç özellik vardır; bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını tadar: 1- Allah ve Rasûlünü, (Bu ikisinden başka) herkesten fazla sevmek. 2- Sevdiğini Allah için sevmek. 3- Allah kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek.”   (Buhârî, Îmân 9, 14, İkrah 1, Edeb 42; Müslim, Îmân 67.Ayrıca bk. Tirmizî, Îmân 10) Allah’ü Teâlâ Buyurdu ki

Dünya ve Ahirette En Büyük ve Zor Olan Şey Nedir?

Dünya ve Ahirette En Büyük ve Zor Olan Şey Nedir?   İsa Aleyhisselâma sordular: "- Ey Allah'ın nebisi, bu dünyada da ve öte dünyada da en büyük ve zor olan şey nedir?" Şu cevabı verdi: "- Allah'ın Celle Celâlûhu’n gazabıdır." Sordular: "- Ondan kurtulmanın çaresi nedir?" Buyurdu ki: "- Öfkeni yenmen ve kinini söndürmen!"   (Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh)

Ali İmran Sûresi Okumanın Fazileti

Ali İmran Sûresi Okumanın Fazileti   Al-i İmran Sûresinin Fazileti ile İlgili Hadisi Şerifler   01- Rasulullah Sallallahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: "Kim Âl-i İmran Sûresini Cuma günü güneş batıncaya kadar okursa melekler onun için geceye kadar Allah’tan bağış dilerler."(1) 02- Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: "Her kim Al-i İmran Sûresini okur da o Sûreler içinde onları tefekkür ermeyen kişilere yazıklar olsun."(2) 03- Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: "Kim Bakara ve Al-i İmran’ı okursa, onlar Kıyamet günü gelir, şöyle derler:"Ya Rabbi, ona hiçbir azarlama yapılmasın." (3) 04- Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: "Her kim Cuma gecesi, Bakara ve Al-i İmran Sûrelerini okursa Kıyamet gününde o Sûreler kanatlara dönüşür ve o kanatlarla sırat köprüsünün üzerinden (Cennete) uçar."(4) 05- Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: "Al-i İmran’ı okuyan kimseye kıyamet g

Nasuh Tevbe

  Nasuh Tevbe   İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur’an-ı Kerim'de,   “Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki, istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar." (Nisa, 4/48, 116)   Buyurarak, hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir.   Kitaplarımız da canı gönülden yapılan tövbenin Allah Teâlâ tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah Teâlâ,   “Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim, 66/8)   Buyurarak, yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Ayette geçen nasuh tövbe ise şöyledir:   1. Allah Teâlâ’ya karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah Teâlâ’ya sığınmak ve pişman olmak. 2. Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız