Kayıtlar

etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Canım Yavrum, Bir Yerin Acıdı mı? Canım Yavrum, Bir Yerin Acıdı mı?

Canım Yavrum, Bir Yerin Acıdı mı? Delikanlı, katı yürekli bir kızı sevmiş ve onunla evlenmek istemişti. Ancak kız, korkunç bir şart ileri sürerek: -“ Senin sevgini ölçmek istiyorum” , dedi. “Bunun için de köpeğime yedirmek üzere bana annenin kalbini getireceksin!” Delikanlı, tüyler ürperten bu teklif karşısında ne yapacağını şaşırmış ve uzun bir tereddütten sonra hislerine mağlup olup annesini öldürmeye karar vermişti. Annesi, belki de durumu fark ettiği için oğluna fazla direnmedi. Ve çocuk, annesini öldürerek kalbini bir mendile koydu. Delikanlı, kızın isteğini yerine getirmiş olmanın heyecanıyla yolda koşarken, ayağı bir taşa takıldı. Kendisi bir tarafa, mendil içindeki kalp bir tarafa fırladı. Canının acısından, ağzından ister istemez "Ah anacığım!" sözleri döküldüğünde annesinin tozlara bulanan ve hala soğumamış olan kalbinden bir ses yükseldi: - Canım yavrum, bir yerin acıdı mı?

Sizin Yanlışınızı Düzeltecek Adam Anasından Doğmamış mı?

Sizin Yanlışınızı Düzeltecek Adam Anasından Doğmamış mı?     Bir gece Medine sokaklarında Halife Hazreti Ömer ve Abdurrahman bin Avf hazretleri gezerken bir evin içinden karışık seslerin geldiğini duyarlar. Biraz yaklaşınca sorar Halife:     - Ey Abdurrahman, bu evin kime ait olduğunu biliyor musun?     Abdurrahman bin Avf, "Bilmiyorum" der. Şöyle açıklama yapar.     - Burası Rebi'a bin Ümeyye'nin evidir. İçindekiler de sarhoşlar, içmişler bağırıp çağırışıyorlar. Ne dersin, bunlara ne türlü bir ceza uygulayalım? Gecenin bu saatinde  bu haldeler...     Abdurrahman bin Avf der ki:     - Bana kalırsa ceza uygulanacaklar onlar değil, biziz!     İrkilir Halife.     - Neden? Diye sorar. Şöyle izah eder büyük sahabe:     - Allahü Azimüşşan 'İnsanların gizli ayıplarını araştırmayınız' buyuruyor. Biz ise gecenin bu saatinde evinin içindeki ayıplarını araştırıp meydana çıkarmakla meşgulüz. Aslında cezalık işi biz yapıyoruz demektir!     Bunun üze

Hiç Hayallerinizden Sıfır Aldınız mı?

Hiç Hayallerinizden Sıfır Aldınız mı? Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası... Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi... İki gün sonra ödevi geri aldı. Kâğıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı. "Neden "0" ald

“Bana da mı Lolo?”

 “Bana da mı Lolo?” Bir avukat, kurtuluş imkânı olmayan bir dâvayı çok büyük bir para mukabilinde üzerine almıştı. Son bulduğu çareyi suçluya söyledi:  — Hâkim sana ne sorarsa, sâdece “Lolo” Diye cevap verecek başka hiç bir şey söylemeyeceksin. Suçlu avukatın sözünü tuttu. Adı sorulduğu zaman bile: — Lolo dedi. Avukat, müvekkilinin bir deliden başka bir şey olmadığında ısrar etti, isbat etti, ve beraat kazandı. Sevinç içinde idi, meslek hayatının en büyük mükâfatını kazanıyordu. Tam 20 bin lira. Müvekkiline gitti: — Oh dedi, kurtuldun... Paraları bugün mü, yarın mı verirsin? Adam cevabını verdi: — Lo, lo. — Aman ne yapıyorsun, seni felaketlerden kurtardım. — Lo, lo. — Ama dedi bana da mı Lolo?  — Lo, lo. (Alıntı)

Kumar oynamak haram mı?

Kumar oynamak haram mı? Kumar, fert ve toplum hayatında derin yaralar açan ve dinimiz tarafından haram kılınan bir kazanç yoludur. (Bkz. Maide, 5/90) Kumar yüzünden nice aileler sönmüş, nice servetler yok olup gitmiştir. Geride kalan çocuklar perişan olmuş, sağlık, afiyet ve huzur yerini bunalımlar, çeşitli bağımlılıklara bırakmıştır. "Bir kereden bir şey olmaz" diye başlayan her günah gibi kumar da oynayanı kısa sürede bağımlı haline getirmektedir. Kaybettiğini zorla geri almak için işlenen cinayetler, kaybedileni telafi etmek için yapılan hırsızlıklar, düşülen kötü yollar ise bu işin cabasıdır. Kumar, insana Yaratıcı’sını unutturan, ibadetten alıkoyan, tembelliğe sürükleyen, insanlar arasına düşmanlık saçan bir yoldur. Kul haklarının ihlali olan kumarın özendirilmesi toplumun temel yapısını giderek çökertmektedir. Geceler boyu kumar masalarından ayrılamayan, rüyalarında bile sayıklayan insanlar bu yolda sıhhatlerini, servetlerini, ahlâklarını ve vakitlerini kay