İkinci Tavsiye: Tevhid Üzerine Genel Tavsiyeler (2)
İkinci Tavsiye: Tevhid Üzerine Genel Tavsiyeler (2)
İbni
Abbas Radiyallahü Anh'den rivayet edilmiştir:
Bir gün
Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’in terkisinde idim. Bana buyurdu ki:
“- Ey evlât!
Ben sana bir takım kelimeler öğretiyorum; Allah’ü Teâlâ’yı gözet ki; O da seni
gözetsin. Allah’ü Teâlâ’yı gözet ki; karşında bulasın. Bir şey istediğinde Allah’ü
Teâlâ’dan iste! Yardım talebinde bulunduğunda Allah’ü Teâlâ’dan yardım iste!
Şunu bil ki, bütün halk sana fayda vermek üzere birleşseler, ancak Allah’ü
Teâlâ’nın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler ve eğer bütün halk sana
zarar vermek için birleşseler ancak sana Allah’ü Teâlâ’nın takdir ettiği kadar
zarar verebilirler. Kâlemler kaldırıldı, sahifeler kurudu.” (Tirmizi, Müsned)
Tirmizi’ın
dışındaki bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:
“- Allah’ü
Teâlâ’yı gözet ki önünde bulasın, Allah’ü Teâlâ’yı rahatlıkta tanı ki; O da
seni sıkıntıda tanısın! Şunu bil ki başına gelmeyecek olan şeyin, sana isabet
edeceği de yoktur ve senin başına gelecek olanın da gelmemesi yoktur! Bil ki: Yardım
ve zafer sabretmekle olur. Sevinç üzüntü ile beraberdir. Sıkıntı ve güçlük te
kolaylıklâ beraber olur.”
02-Üçüncü Tavsiye: İlim Tahsil Etmenin
Fazileti
Kubeysa
b. El Muhârik Radiyallahü Anh'ın şöyle buyurduği rivayet edilmiştir:
Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem’in yanına gelmiştim.
Bana:
“- Ey
Kubeysa! Seni buraya getiren nedir? ” Dedi.
Ben de:
“Yaşım
ilerledi, kemiğim inceldi, sana geldim ki bana Allah’ü Teâlâ’nın kendisiyle
faydalandıracağı şeyleri öğretesin”, dedim.
Bunun
üzerine Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:
“- Ey
Kubeysa! Bir taşa, bir ağaca, bir toprak yığınına uğrasan sana mutlaka istiğfar
eder. Ey Kubeysa! sabah namazını kılınca üç defa:
سُبْحَانَ اللَّهِ الْعَظِيمِ
وَبِحَمْدِهِ
“Sübhanellahi'l Azîm ve bihamdihi” de! Körlükten, cüzzamdan ve felçten
kurtulursun! Ey Kubeysa! Şöyle dua et”:
اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِمَّا
عِنْدَكَ، وَأَفِضْ عَلَيَّ مِنْ فَضْلِكَ، وَانْشُرْ عَلَيَّ رَحْمَتَكَ، وَأَنْزِلْ
عَلَيَّ مِنْ بَرَكَاتِكَ
‘Allahümme
inni Es'eluke mimma indeke ve efid aleyye min fadlıke venşur aleyye rahmetike
ve enzil aleyye min berekâtike.
(Ey
Allah'ım ben senin yanındakilerden isterim, bana lütfundan gönder, bana
rahmetini yay, bereketinden üzerime indir). (Müsned)
İşte bu
değerli tavsiye ilim tahsili yapanın değerine delâlet eder Ebu'd Derdâ
Radiyallahü Anh tarafından rivayet edilen hadiste ise şöyle buyrulur: “Kim ilim
elde edeceği bir yolâ girerse; Allah'ta ona Cennet’e giden yolu kolaylaştırır. İlim
talibine yaptığı şeyden hoşnud olduklarından dolayı kanatlarını sererler. Alime
gökte ve yerde olanlar hatta sudaki balıklar istiğfar getirip onun için Allah’ü
Teâlâ’dan bağışlama dilerler.
Alimin
Abid'e olan üstünlüğü dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir.
Şüphesiz alimler peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki peygamberler ne bir
dinar ne de bir dirhem miras bırakmazlar. Ama onlar ancak ilmi miras bırakırlar.
Kim de onu alırsa büyük bir pay almış olur.” (Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mace, İbni
Hibban, Beyhaki)
Yine bu
hususta Safvan b. Assâl el Murâdî Radiyallahü Anh'dan rivayet edilen hadiste
şöyle anlatır:
Peygamber
Sallallahü Aleyhi Vesellem’in yanına gelmiştim. O mescidde kırmızı hırkaya
yaslanmıştı.
“- Ya Rasûli
Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem! Ben ilim istemek için geldim”, dedim.
Bunun
üzerine şöyle buyurdu:
“- İlim
talibine merhaba! Muhakkak ki ilim talibine melekler kanatlarını gerer, sonra
da istediği şeye karşı sevgi ve muhabbetlerinden birbirine girerek dünya
semasına ulaşırlar.” (Müsned, Taberani, İbni Hibban, Hakim)
Yorumlar
Yorum Gönder