Yirmi Yedinci Tavsiye: Kur’an-ı Kerim’deki Bazı Sûre Ve Ayetlerin Faziletleri Hakkında

 Yirmi Yedinci Tavsiye: Kur’an-ı Kerim’deki Bazı Sûre Ve Ayetlerin

Faziletleri Hakkında

Enes Radiyallahü Anh, Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Ashab'ından bir adama şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“- Sen evlendin mi?” Adam:

“- Hayır, vallahi Ya Rasulallah benim yanımda evlenecek bir şey de yoktur!”, dedi.

Rasulullah:

“- Yanında Kul huvallahü Ahad yok mudur?”, buyurdu.

Adam: “- Vardır!”, dedi.

Rasulullah:

“- Bu Kur’an-ı Kerim’in üçte biridir, Yanında iza cae Nasrullahi vel Feth yok mudur?”, buyurdu.

Adam: “- Vardır!”, dedi.

Rasulullah:

“- Bu Kur’an-ı Kerim’in dörtte biridir. Evlen, evlen!”, buyurdu (Tirmizi)

“İhlâs Sûresi”, “Ayetel Kürsi” ve “Amenerrasulü” hakkında ise şunları zikredebiliriz:

Muaz b. Enes El Cüheni Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“- Kim Kulhuvallahü Ahad’i sonuna kadar on defa okursa; Allah’ü Teâlâ o kişiye Cennet’te bir köşk yapar.”

Bunu üzerine Hz. Ömer b. Hattab Radiyallahü Anh:

“- Ya Rasulallah! O zaman biz de çokça yaparız!” dedi.

Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem, Allah’ü Teâlâ daha çoktur ve daha iyidir!” buyurdu. (Müsned)

Ebu Zer Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“- Allah’ü Teâlâ, Bakara Sûresini iki ayetle bitirmiştir ki bu ikisini Bana arşının altındaki hazinesinden vermiştir. Onları öğreniniz ve çocuklarınıza ve kadınlarınıza öğretiniz. Zira o iki ayet namazdır, Kur’an-ı Kerim’dir, duadır!” (Hakim)

Mü'minlerin annesi Aişe Radiyallahü Anha şöyle anlatır:

“- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem seriyyenin[1] başında bir adam gönderdi. Bu kişi namazda arkadaşlarına kıraat okuyor ve Kul hüvallahü Ahad ile bitiriyordu. Seriyye Medine'ye dönünce bunu, Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e bildirdiler.

Rasulullah da:

“- Sorun bakalım bunu hangi şeyden dolayı yapıyormuş?” buyurdu.

Onlar da sordular, Adam:

“- Çünkü bu Sûre Rahman olan Allah’ü Teâlâ’nın sıfatıdır. Ben de bunu okumayı çok seviyorum!” dedi.

Bunun üzerine Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem:

“- Ona haber verin ki Allah’ü Teâlâ onu seviyor!” buyurdu. (Buhari, Müslim, Nesei)

[1]Seriyye: Gece yolculuğu yapan askeri tim.

Ebu Hureyre Radiyallahü Anh şöyle anlatır:

Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem beni Ramazan ayının zekâtını korumaklâ görevlendirmişti.

Birden bana birisi belirdi ve yiyeceklerden almaya başladı. Ben de hemen onu yakaladım:

“- Seni Rasulullah'a götüreceğim!” dedim.

Adam: “Ben muhtaç birisiyim, yanımda bakıma muhtaç ailem vardır. Ben de şiddetli sıkıntıdayım!” dedi.

Ben de onu serbest bıraktım.

Sabaha çıktığımda Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem:

“- Ey Ebu Hureyre dün esirin ne yaptı?” buyurdu

Ben de:

“- Ya Rasulallah, ihtiyacından ve bakmaklâ sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu. Ben de ona acıdım ve bırakıverdim!” dedim.

Bunun üzerine şöyle buyurdu:

“- Bak o yalan söyledi, Tekrar geri gelecektir. Onun tekrar geri döneceğini Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem sözünden öğrendim ve onu gözetledim. Birden belirip geldi ve yiyecekten alıyordu.”

Ben de:

"“- Seni mutlaka Rasullulah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e götüreceğim!” dedim.

O da:

“- Beni bırak ben ihtiyaç sahibiyim! Bakmaklâ sorumlu olduğum ailem vardır! Bir daha dönmem!” dedi.

Ben de ona acıdım ve salıverdim.

Sabaha çıktığımda:

Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem bana:

“- Ey Ebu Hureyre dünkü esirin ne yaptı?” buyurdu.

Ben:

“- Ya Rasululah ihtiyacından ve bakmaklâ sorumlu olduğu ailesinden şikayette bulundu, ben de ona acıdım! Bırakıverdim!” dedim.

Şöyle buyurdu:

“- O yalan söyledi ve tekrar geri dönecek!”

Ben de üçüncü sefer gelmesini gözetledim. O da birden geldi, yiyecekten alıyordu, ben onu hemen tuttum ve:

“- Seni Rasulullah'a götüreceğim! Bu üçüncü defa gelmenin sonudur. Sen dönmeyeceğini söyleyip söz veriyorsun, sonra tekrar dönüyorsun!” dedim.

Adam:

“- Beni bırak, ben sana birtakım kelimeler öğretirim Allah’ü Teâlâ onlarlâ seni faydalandırır!” dedi.

Ben:

“- Nedir onlar?” dedim.

Adam:

“- Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku. Zira senin başında devamlı sabaha kadar Allah’ü Teâlâ tarafından gönderilmiş muhafız bekler, sana şeytan yaklaşamaz!” dedi.

Ben de onu salıverdim.

Sabaha çıktığımda Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in:

“- Esirin ne yaptı?” buyurdu.

Ben de:

“- Ya Rasulallah bana Allah’ü Teâlâ’nın kendileriyle beni faydalandıracağı bir takım kelimeler öğreteceğini söz verdi, ben de onu salıverdim!” dedim.

Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem:

“- Onlar nedir?” buyurdu.

Ben de:

“- Yatağına girdiğinde Ayetül Kürsiyi oku.” Dedi. “Senin başından devamlı sabahlayana kadar Allah’ü Teâlâ tarafından gönderilmiş bir muhafız bekler. Sana şeytan yaklaşamaz!” Dedi.

Bunun üzerine Rasulullah:

“- Bak o yalancı birisi olduğu halde sana doğru söylemiştir Üç gündür kiminle karşılaştığını biliyor musun, Ey Ebu Hureyre?” buyurdu.

Ben de:

“- Hayır!” dedim. O şeytandır!” dedi. (Buhari)

Übey b. Ka'b Radiyallahü Anh'dan babasının şunu bildirdiği rivayet edilmiştir:

Kendilerinin hurmalarını kurutulduğu ve saklandığı bir ambar vardı. Arasıra buraya uğrar ve hurmaları eksilir görür. Bir gece burayı bekler Aniden yeni yetme bir oğlan çocuğu şeklinde bir canlı belirdi, selâm verdi, o da selâmını aldı ve:

“- Sen nesin? İnsan mı? Cin mi?” buyurdu.

“- Cin!” dedi.

“- Elini uzat!” dedim.

Baktım sanki eli köpek eli gibi tüyleri de köpek tüyü gibiydi.

“- Seni bu işi yapmaya yönelten nedir?” dedim.

O:

“- Bana senin sadakayı sevdiğin ulaştı, bu nedenle senin yiyeceğinden bir şeyler almayı istedim!” dedi.

Ben de:

“- Sizden bizi ne korur?” dedim.

O da:

“- Şu ayet, Ayetül Kürsi!” dedi.

Babası:

“- Ben de onu bıraktım!” demiştir.

Übey sabahleyin Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e gider ve durumu bildirir. Rasulullah herif doğru söyledi!” buyurmuştur. (İbni Hibban)

İhlâs ve Felâk Nas Sûrelerinin fazileti hakkında ise şu hadisleri zikredebiliriz:

Muaz b. Abdullah b. Hubeyb babasının şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

Babası şöyle anlatır:

Yağmulu ve zifiri karanlık bir gecede bize namaz kıldırması talebiyle mescide çıktık. O'nu bulunca;

“- Söyle!” dedi.

Bir şey söylemedim.

Sonra:

“- Söyle!” dedi.

Ben yine bir şey söyleyemedim.

Sonra tekrar:

“- Söyle!” dedi.

Ben de:

“- Ya Rasulallah ne söyleyeyim?” dedim.

O da:

“- Sabah ve akşama çıktığında; “Kul hüvallahü ahad, Felak, Nas” Sûrelerini üç defa oku! Her şeye karşı sana yeter!” dedi. (Ebu Davud, Tirmizi)

Ukbe b. Amir Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“- Bu gece indirilen bir benzeri görülmemiş ayetleri bilmedin mi? Bunlar Kul eûzu bi Rabbil Felâk ve Kul eûzu bi Rabbinnas'tır” (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesei)

Diğer bir rivayette ise şöyledir:

Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beraber bir seferde yürüyordum.

Bana:

“- Ey Ukbe, okunan hayırlı iki sûreyi öğreteyim mi?” buyurdu ve bana:

Felâk ve Nas Sûrelerini öğretti.

Ebu Davud'un rivayetinde ise şöyledir:

Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ile beraber Cuhfe ile Ebva arasında yürürken birden bizi zifiri karanlıklâ rüzgâr esti.

Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem de Felâk ve Nas Sûreleri'ni okuyarak Allah’ü Teâlâ’ya sığınmaya başladı ve şöyle diyordu:

“- Ey Ukbe bu ikisi ile Allah’ü Teâlâ’ya sığın! Hiçbir kimse bunların bir benzeriyle bunlar kadar Allah’ü Teâlâ’ya sığınamaz.”

Cabir b. Abdillah Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“- Oku ey Cabir!”

Ben de:

“- Anam babam Sana kurban olsun, ne okuyayım?” dedim.

“- Felâk ve Nas Sûreleri'ni oku!” Buyurdu.

Ben de bu ikisini okudum.

Bana şöyle buyurdu:

“- Bu ikisini oku! Bu ikisinin bir benzerini aslâ okuyamazsın!” (Nesei, İbni Hibban)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)