Dokuzuncu Tavsiye: Allah'tan Bağışlama Ve Afiyet Dileyiniz
Dokuzuncu Tavsiye: Allah'tan Bağışlama Ve Afiyet Dileyiniz
Ebu'l Fadl
El Abbas b. Abdi'l Muttalib Radiyallahü Anh şöyle demiştir:
Ya
Rasulallah bana Allah’ü Teâlâ’dan isteyeceğim bir şey öğret dedim:
Şöyle buyurdu:
“- Allah’ü
Teâlâ’dan afiyet isteyiniz.”
Bir kaç
gün durdum, tekrar:
“- Ya
Rasulallah! Bana Allah’ü Teâlâ’dan isteyeceğim birşey öğret!” dedim.
Bana
şöyle buyurdu:
“- Ey
Abbas, Ey Rasulullah'ın amcası! Allah’ü Teâlâ’dan dünya ve ahirette afiyet
isteyiniz!” (Tirmizi)
Şimdi
biz burada Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’den rivayet edilen ve
Ashab'ına öğrettiği bazı duaları getireceğiz.
İbni
Ömer Radiyallahü Anh'ın şöyle buyurduği rivayet edilmiştir:
Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem Ashab'ına şu kelimelerle dua etmeden meclisinden
nadiren kalkardı:
اَللّٰهُمَّ اقْسِمْ لنَا مِنْ خَشْيَتِكَ
مَا تَحُولُ بِهِ بَيْنَنَا وَبَيْنَ مَعْصِيَتِكَ، ومِنْ طَاعَتِكَ مَا تُبَلِّغُنَا
بِهِ جَنَّتَكَ، ومِنَ الْيَقِينِ مَا تُهَوِّنُ بِهِ عَلَيْنَا مُصِيبَاتِ الدُّنْيَا،
اَللّٰهُمَّ وَمَتِّعْنَا بِأَسْمَاعِنَا، وَأَبْصَارِنَا، وَقُوَّتِنَا مَا أَحْيَيْتَنَا،
وَاجْعَلْهُ الْوَارِثَ مِنَّا، وَاجْعَلْ ثَأْرَنَا عَلَى مَنْ ظَلَمَنَا، وَانْصُرْنَا
عَلَى مَنْ عَادَانَا، وَلاَ تَجْعَلْ مُصِيبَتَنَا فِي دِينِنَا، وَلاَ تَجْعَلِ الدُّنْيَا
أَكْبَرَ هَمِّنَا، وَلاَ مَبْلَغَ عِلْمِنَا، وَلاَ تُسَلِّطْ عَلَيْنَا مَنْ لاَ
يَرْحَمُنَا
“- Allah'ım
bizimle sana karşı olan isyanların arasında engel olacak korkundan, bizi Cennet’ine
ulaştıracak taatından ve bize dünya musibetlerini kolaylaştıracağın yakin (sarsılmaz
iman)'den bizlere taksim et! Yaşattığın müddetçe bizleri, kulaklarımızdan,
gözlerimizden ve kuvvetlerimizden yararlandır! Bunları ölümümüze kadar kalıcı
kıl öcümüzü yalnız bize zulmedenlere karşı kıl! Bize karşı düşmanlık edenlere,
bizlere zafer nasib eyle! Musibetimizi dinimiz üzerine kılma! Dünyayı en büyük
kaygımız ve ilmimizin ulaşabileceği yerde kılma! Bizim üzerimize merhamet
etmeyenleri de musallat etme!” (Tirmizi)
Ebu
Hureyre Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle
buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Kim Allah’ü
Teâlâ 'nın, şiddet ve üzüntü anlarında duasını kabul etmesini istiyorsa;
rahatlık anında da duayı çok yapsın.” (Tirmizi)
Abdullah
b. Mesud Radiyallahü Anh Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle
buyurduğunu rivayet eder:
اَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْهُدَى، وَالتُّقَى،
وَالْعَفَافَ، وَالْغِنٰى.
“Ey
Allah'ım ben senden; hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği isterim!” (Müslim)
Târık
b. Eşyem el Eşcâi Radiyallahü Anh şöyle demiştir:
“- Bir
adam Müslüman olduğunda Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem ona namazı kılmayı
öğretir sonra da şu kelimelerle dua etmesini emrederdi:
اَللّٰهُمَّ اغْفِرْلِي وَارْحَمْنِي
وَاهْدِنِي وَعَافِنِي وَارْزُقْنِي
“Allah’ım!
Beni bağışla, bana merhamet et, bana hidayet eyle, afiyet ver, beni
rızıklandır.” (Müslim, 4/2073; 2078)
Yine
Müslim'in diğer bir rivayetinde Hz. Târık Radiyallahü Anh Peygamber Sallallahü
Aleyhi Vesellem’den şunu işitmiştir ki:
Bir
adam O'na gelip şöyle demiştir:
“- Ya Rasulallah!
Rabbimden birşey istediğimde nasıl diyeyim?”
O da
şöyle buyurdu:
Şöyle
de;
اَللّٰهُمَّ اغْفِرْلِي وَارْحَمْنِي
وَاهْدِنِي وَعَافِنِي وَارْزُقْنِي
“Allah'ım beni bağışla, bana merhamet et, bana
afiyet ver ve beni rızıklandır!”
İşte
tüm bunlar sana dünya ve ahiretini toplar.
Ebu
Hureyre Radiyallahü Anh'ın şöyle buyurduği rivayet edilmiştir:
Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:
اَللَّهُمَّ اصْلِحْ لِي دِينِي الَّذِي هُوَ
عِصْمَةُ اَمْرِي، وَاَصْلِحْ لِي دُنْيَايَ الَّتِي فِيهَا مَعَاشِي، وَاَصْلِحْ لِي
اَخِرَتِي الَّتي فِيهَا مَعَادِي، وَاجْعَلِ الحَيَاةَ زِيَادَةً لِي فِي كُلِّ خَيْرٍ،
وَاجْعَلِ المَوْتَ رَاحَةً لِي مِنْ كُلّ شَرٍّ
“Allah’ım! Her işimin koruyucusu olan dinim
ile beni ıslah eyle, kurtuluşa erdir. İçinde yaşadığım, geçimimi sağladığım
dünyamı benim için ıslah eyle, hayırlı kıl. Gidip ebedî yaşayacağım ahiret hayâtımı
benim için hayırlı eyle. Hayatımda her türlü hayrı ziyadesiyle ihsan eyle.
Ölümümü de her türlü şerlerden muhafaza eyle.” (Müslim, Dua, 71)
Ebu
İmame Radiyallahü Anh şöyle demiştir:
“- Rasulullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem öyle bir dua etti ki biz ondan hiçbir şeyi
ezberleyip muhafaza edemedik. Bunun üzerine de:
“- Ya Rasulallah!
Sen pek çok dua ettin ki biz onlardan birşey ezberliyemedik!”, dedik.
Şöyle
buyurdu:
“- Size
tüm bunları toplayan şeyi göstereyim mi?”
“Şöyle
dersin”:
اَللَّهُمَّ إِنَّا نَسْأَلُكَ مِنْ خَيْرِ مَا
سَأَلَكَ مِنْهُ نَبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَنَعُوذُ
بِكَ مِنْ شَرِّ مَا اسْتَعَاذَ مِنْهُ نَبِيُّكَ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ، وَأَنْتَ الْمُسْتَعَانُ، وَعَلَيْكَ الْبَلَاغُ، وَلَا حَوْلَ وَلَا
قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ.
“Allah’ım
Biz Peygamberin Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Senden istediği hayırlı
şeyleri istiyoruz. Yine Peygamberin Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Sana
sığındığı şeylerden biz de Sana sığınıyoruz. Sen yardım istenilensin, dualar
ancak sana ulaşır, duaları sen kabul edersin, güç ve kuvvet ancak Allah’ü Teâlâ
ile birlikte vardır.” (Tirmizî, De’avât, 94)
Yorumlar
Yorum Gönder