Hz. Ömer Radıyallahu Anh’dan Hikmetli Sözler -1-


Hz. Ömer Radıyallahu Anh’dan Hikmetli Sözler -1-

01-  Günah işlemekten vazgeçmek, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır.
02-  Ya inandığın gibi yaşarsın ya da yaşadığın gibi inanırsın…
03-  Çok konuşan çok yanılır. Çok yanılanın hayâ duygusu azalır. Hayâ duygusu azalanın, günah ve harama düşme endişesiyle şüphelilerden sakınma titizliği kaybolur. Şüphelilerden sakınma titizliği kaybolanın kalbi ölür.
04-  Gaybı bilme iddiası gibi olmasaydı, beş kimsenin cennet ehli olduklarına şahitlik ederdim:
a)     Çok çocuk sahibi olup; şükür ve sabır hâlinde olan fakir.
b)    Kocası kendisinden razı olan saliha kadın.
c)     Mehr-i müsemmasını (yani nikâh esnasında iki tarafın da rızasıyla tayin edilen mehrini) kocasına tasadduk eden kadın.
d)    Baba ve anası kendisinden razı olan kişi.
e)     Günahından nefret ederek samimiyetle tövbe eden kimse.
05-   Bütün dostları gezdim, gördüm. Dili muhafaza etmekten daha iyi dost göremedim. Bütün elbiseleri gördüm. İffet ve sakınmaktan daha iyi elbise görmedim. Bütün malları gördüm; kanaatten daha iyi mal görmedim. Bütün iyilikleri gördüm; nasihatten daha iyisini görmedim. Bütün yemekleri görüp tattım; sabırdan lezzetlisini görmedim.
06-  İnsanlarla güzel dostluk kurmak, aklın yarısıdır. Yerinde sual sormak, ilmin yarısı; iyi tedbir almak da yaşamanın yarısıdır.
07-  Ahiret yanında dünya nedir ki! Ancak tavşanın bir defa sıçraması misali bir şeydir.
08-  Şu sekiz şeyi terk edene şu sekiz şey verilir.
a)   Fazla lakırdıyı terk eden kimseye hikmet bahşedilir.
b)  Fazla (tecessüsle) bakmayı terk edenin kalbine tevazu bahşedilir.
c)   Fazla yemeyi terk edene ibadet lezzeti bahşedilir.
d)  Fazla gülmeyi terk edene heybet bahşedilir.
e)  Mizahı terk edene izzet bahşedilir.
f)    Dünya sevgisini terk edene, ahiret muhabbeti bahşedilir.
g)  Başkasının ayıbı ile meşgul olmayı terk edene, nefsinin ayıplarını ıslah etme hâli bahşedilir.
h)  Müteal, yani idrak ötesi olan Allah’ü Teâlâ’nın keyfiyetinde araştırma ve tecessüsü terk edene, nifaktan kurtuluş bahşedilir.
09-  On şey, On şey olmadıkça on şey ıslah edilemez:
a)     Şüphelerden kaçınmadıkça, akıl ıslahı kabul etmez
b)    İlim olmadıkça, fazilet olmaz.
c)     Korku olmadıkça, feyiz olmaz.
d)    Adalet olmadıkça, sultanlık olmaz.
e)     Edeb olmadıkça, haseb olmaz.
f)      Emniyet olmadıkça, huzur olmaz.
g)     Çalışma olmadıkça, zenginlik olmaz.
h)    Kanaat olmadıkça, zenginlik olmaz.
i)       Tevazu olmadıkça, yücelik olmaz.
j)       Tevfik olmadıkça, cihad olmaz.
10-  Merhamet etmeyene merhamet olunmaz, kusurları bağışlamayan bağışlanmaz, affetmeyen kişi affolunmaz, günahlardan korunmaya çalışmayan kimse de korunup takvaya erdirilmez. (Buhârî, el-Edebü’l-Müfred, s. 415, no: 371)
11-  Dua, sema ile arz arasında durur. Rasulullah’a salâvat getirilmedikçe, Allah’ü Teâlâ’ya yükselmez. (Tirmizî, Vitr, 21)
12-  Bizim çarşımızda dinin ticaret kaidelerini bilen kimseler satıcılık yapsın. (Tirmizî, Vitr, 21/487)
13-  Yüze karşı övmek, boğazlamak gibidir. (İbn-i Kuteybe, el-Mesâil, s. 145)
14-  Hazret-i Ömer, valilerine şöyle yazmıştır: Benim katımda en mühim işiniz namazdır. Kim onu koruyup vakitlerine dikkat ederse dinini korumuş olur; kim de onu yerine getirmeyip yitirirse dinini de kısa zamanda yitirir. (Muvatta’, Vukûtu’s-Salât, 6)
15-  Kadı Şurayh, Hazret-i Ömer’e mektup yazarak nasıl hükmedeceğini sordu. Hazret-i Ömer Radıyallahu Anh cevaben şöyle yazdı:
a)     Allah’ü Teâlâ’nın kitabında olanlarla hükmet.
b)    Eğer onda bulamazsan Allah’ü Teâlâ Rasulü’nün sünnetiyle hükmet.
c)     Allah’ü Teâlâ’nın kitabı ve Rasulü’nün sünnetinde de bulamazsan salihlerin verdiği hükümlerle hüküm ver.
d)    Salihlerin verdiği hükümler arasında da yoksa istersen devam et! Hükmünü ver, istersen geri dur. Geri durup hüküm vermemenin senin için daha hayırlı olduğu kanaatindeyim. Ve’s-selâm. (Nesâî, Kudât, 11/3)
16-  Zenginlik de fakirlik de aynı şekilde birer binektir. Hangisine bineceğime aldırmıyorum.
17-  En akıllı kimse, insanların hareketlerini en iyi takdir edendir.
18-  İş bir kere geri kalırsa artık hiçbir zaman ilerleyemez.
19-  Şerri bilmeyen, onun tuzağına düşer.
20-  Dünyaya az meylet ki hür yaşayasın. (Nefsin esaretine düşmeyesin.)
21-  İnandığınız gibi yaşamıyorsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.
22-  İnsanları düzeltebilmeniz için önce kendinizi ıslah etmeniz gerekir.
23-  Bir iyiliğin şerefi, geciktirilmeden hemen yapılmasındadır.
24-  Kötü bir işin en gizli şahidi vicdanımızdır. (Nitekim Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, iyiliğin ne olduğunu sormaya gelen birine: Kalbine danış! İyilik, kalbinin müsterih olduğu ve yapılmasını tasdik ettiği şeydir. Günah ise içini tırmalayan ve başkaları sana ‘Yap!’ diye fetvalar verse bile, içinde şüphe ve tereddüt uyandıran şeydir.” buyurmuştur.
25-  Sırrını gizleyen, kendine hâkim olur.
26-  Şiddet göstermeksizin kuvvetli, zayıflık belirtmeksizin yumuşak ol!
27-  Ahmakla dostluktan çekin, zira iyilik edeyim derken çok defa kötülük eder.
28-  İnsan için iş çoktur, fakat tutacağı işten ak yüzle çıkmayı düşünmelidir.
29-  Kötülüğü bilmeyen adam, onun tuzağına kolay düşer.
30-  Kalbinizin sevmediği kimselerden sakınınız!
31-  Bir insanın şöhretine ve görünüşüne aldanma, namaz ve niyazına bakma, aklına ve doğruluğuna bak!
32-  Olmamış şeyleri soracağına, olmuşlardan ibret almaya çalış!
33-  Amirin en kötüsü, halkı kötü yola sevk edendir.
34-  Halka karşı insaflı davranan, işinde muvaffakiyete erişir.
35-  Başkasında görüp hoşlanmadığın ayıbın kendinde olduğunu görmemekten büyük ayıp olamaz.
36-  Kibir ve gururda haddini aşanı, Cenab-ı Hak yerden yere çarpar.
37-  Allah’ü Teâlâ’yı anın, O’nu anmak şifadır.
38-  Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.
39-  Ölçünüz daima “Allah’ü Teâlâ’nın rızası” olsun.
40-  Etrafındakilerin çokluğu sen aldatmasın. Çünkü yalnız ölecek, yalnız dirilecek ve yalnız hesaba çekileceksin.
41-  Beni kimsenin bilmesi önemli değil. Rabb’im bilsin yeter. Kim ne derse desin bana Rabbim kulum desin yeter.
42-  Bir kimsenin kıldığı namaza ve tuttuğu oruca bakmayanız. Konuştuğunda doğru söylüyor mu, kendisine bir şey emanet edildiğinde riayet ediyor mu, helal haram gözetiyor mu, insanlara merhametli davranıyor mu ona bakın.
43-  Allah’ü Teâlâ seni birinin sevgisiyle rızıklandırdığı zaman gücün yettiğince o sevgiye sıkıca tutun.
44-  Eşler arasında tartışma olursa iki tarafta ateş olmasın. Bir taraf su olsun ki sorun çözülsün.
45-  Namaz kılan yaşlıyı severim ama namaz kılan gence aşığım.
46-  Kişiye imandan sonra verilen şeylerin en hayırlısı saliha kadındır.
47-  Ey İnsanlar! Yerlerinizi temiz tutun. Hal ve tavırlarınızı güzelleştirin. Rabbinizin gazabından korunun ve kadınlarınıza "kıbtiye" denen ince elbise giydirmeyin. Çünkü o vücudun rengini gösterir.
48-  Sizler harp meydanlarında öldürülenler için "falan şehid edildi" diyorsunuz. Böyle söylemeyin. Ne biliyorsunuz belki o para kazanmak için ve ticari kazanç elde etmek için bu yola düşmüştür. Öyleyse, Allah Rasulü'nün dediği gibi "Her kim Allah yolunda öldürülür veya ölürse, o cennettedir" deyin.
49-  Sade bir hayat yaşayın ve yabancıların yaşantılarını taklit etmeyin. Zorbalarla hemdem olmayın. Aranızda haçın yükselmesine izin vermeyin. İçki sofralarına oturmayın. Hamamlara peştemalsiz girmeyin.
50-  Kadınlarınızı hamama göndermeyin.
51-  Birisi çıkıp "ben hicret ettim" diyor. Halbuki hicret etmemiştir. Çünkü hicret edenler günahları terk edenlerdir. Bazıları da "biz cihad ettik" derler. Cihad, Allah yolunda düşmanla çarpışmak ve haramları terketmektir. Bazı kimseler öyle güzel savaşırlar ki karşılığında hiçbir kazanç ve şöhret istemezler. Savaşta öldürülmek sıradan bir ölümdür. Ama kişi ne için öldürülmüşse ona göre karşılık görür.
52-  Ey insanlar! Kalplerinizi doğrultun ki dış görünüşünüz de doğru olsun. Ahiretiniz için çalışın ki, dünya işleriniz de yoluna girsin.
53-  Cennetin yolunu arayan cemaate sarılsın. Şeytan tek kişiyle beraberdir.
54-  İyiliklerine sevinen, kötülüklerine üzülen kişi mümindir.
55-  Ey insanlar! Aşırı tamahkârlık ve ihtiras fakirliktir. Kimseden bir şey istememek de zenginliktir. Şunu iyi biliniz ki, biriktirdiğiniz serveti yiyemeyeceksiniz ve umduğunuz gayeye ulaşamayacaksınız. Siz bir yalancı dünyadasınız. Her biriniz kendi sıranızı beklemektesiniz. Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem zamanında kim ne yapıyorduysa, ilan-ı vahy hemen onun boyasını ortaya çıkartıyordu. Gizli açık hiçbir kötülük karşılıksız kalmazdı. Bugün ise vahy kesilmiştir. Bize iyi görünmeye çalışınız. Zira içinizi ancak Allah bilir. Kim açık olarak bir kötülük yapıp ta, kalbinin iyi olduğunu söylerse o kimseye inanmayınız. Açık olarak iyilik yapan kimseyi ise iyi biliriz. Biliniz ki, aşırı ihtiras ve tamahkârlık münafıklığın bir dalıdır.
56-  Allah'a ait olan devlet malını koruma hususunda kendimi yetimin malını korumayı üstlenmiş bir kimse gibi görüyorum. İhtiyacım olmadıkça ona el sürmem, muhtaç olursam aşırıya kaçmadan bir miktar kullanırım.
57-  Ey Sa'd Allah Rasulünün dayısı olman, Rasulullah'ın sohbetinde bulunman seni yanıltmasın. Allah ile kulları arasında soyluluk değil ona yapılan taat geçerlidir.
58-  Allah nezdinde insanların soyluları ile hakir görünenleri eşittir. Zira Allah hepsinin Rabbidir. Onlar da Allah'ın kullarıdır. Üstünlükleri sahip oldukları takva nispetindedir.
59-  Peygamber efendimizin peygamber olarak gönderildiği andan aramızdan ayrıldığı zamana kadar ki süresini gördün. Buna dikkat et! O'nun yoluna tam uygun hareket eyle.
60-  Allah'ın nimetlerine sevinirken sizden geri alınması ihtimaliyle korku içinde bulunmanızı tavsiye ederim. Zira nimeti küçümseyip kadrini bilmemek kadar, nimetin elden gitmesine sebep olan birşey yoktur. Nimete karşı şükretmek ise nimetin devamını, hatta daha çoğalmasını sağlar.
61-  Ben sizin zalimlere, hakkı gasbedenlere dayanıp güvenmenizden korkuyorum. Servet sahiplerine de bağlanmayın. Ku'an'a sarılın. Aydınlık ve şifa ondadır. Onun ötesi sapıklıktır.
62-  Kendini ve maiyetindekileri hayra alıştır. Hayırla işe başla. Şunu iyi bil ki her işin bir hazırlık devresi vardır. Hayrın hazırlığı, elde edilmesi ise sabırladır. Sabır başına inebilecek musibetlere katlanmandır. Bu sabır sana Allah'tan korkmanı sağlar.
63-  Allah'ın; batılı terk ederek öldüren, hakkı da zikretmek suretiyle dirilten kulları vardır. Bunlar iyiliğe yöneltildiklerinde rağbet ederler, kötülüklerden sakındırıldıklarında da sakınırlar. Korkarlar emin olmazlar. Gözleriyle görmedikleri halde yakinen inanırlar. Korku onları ihlaslı yapar. Ebedi olan iç faniyi terk ederler. Hayâ onlar için nimet, ölüm bir şereftir. Hurilerle evlendirilirler, ölümsüz gençler onlara hizmet ederler.
64-  Kitaplarla ve ilimle dolunuz, ilim pınarı olunuz. Allah'tan hergün rızkınızı isteyiniz. Tevbe edenlerle oturunuz. Çünkü onlar kalbi yumuşak olanlardır.
65-  Allah'tan korkan intikam almaz. Takva sahibi olan günah işleyemez.
66-  İnsanlara karşı insaflı olanlar, işinde başarılı olurlar. İbadet edince aşağılanmaz, iyiliğe, günahla yücelmeden daha yakındır.
67-  Kişinin şerefi takvasıdır. Soyu, dini, insanlığı da ahlakıdır. Sen Farslı, Acemli ve Nabatlı birinden daha hayırlı değilsin. Üstünlük ancak takva iledir.
68-  Hikmet yaş büyüklüğünde değildir. Ancak o Allah'ın dilediğine verdiği bir ihsanıdır. Aşağılık ve kötülenen önemsiz işlerden sakının.
69-  Şunu iyi biliniz ki; bir zalime karşı hakkı haykırmak, kişinin ölümünü yaklaştırmayacağı gibi, rızkına da engel olmaz. Kul ile rızkı arasında bir perde vardır. Kul sabrederse rızkı onu arar ve bulur. Acele edip o perdeyi yırtsa bile daha fazlasını elde edemez.
70-  Erkekler ve kadınlar üç gruptur. Üç grup kadın şunlardır:
a)     Dindar, iffetli, yumuşak, sevimli ve doğurgan kadınlar. Bunlar kocasının zararına çalışmaz, sıkıntılı günlerinde yardımcı olur. Bunları çok az bulursun.
b)    Sadece bir kap olan kadınlar. Bunlar çocuk doğurmaktan başka işe yaramazlar.
c)     Bir de kocasının boynuna bir bukağı gibi olan kadınlar. Allah bunları dilediğinin boynuna geçirir, dilediği zaman da çıkarır.
Üç grup erkekte şunlardır:
a)     İffetli, yumuşak görüş sahibi ve kendisine danışılabilecek olanlar. Bunlar başlarına bir iş geldiğinde kendi akıllarıyla onu hallederler.
b)    İkincisi, herhangi bir görüş sahibi olmayan erkeklerdir. Bunlar başlarına bir iş geldiğinde meseleyi görüş yerinde olan ve danışılacak kimseye ileterek hallederler.
c)     Üçüncüsü ise görüşü olmayan ve şaşkın kimselerdir. Bunlar da herhangi bir yol gösterene de itaat etmeyen kimselerdir.
71-  Midenizi tıka basa doldurmayın. Zira namaza karşı tembellik yapar, vücudunuza zararlıdır ve hastalıklara sebep olur. Ölçülü olunuz. Bu hem israftan uzak vücut için yararlı hem de ibadetlere karşı güç vericidir. Kul arzu ve isteklerini dinin önüne geçirdiği zaman helak olmuştur.
72-  Hiçbiriniz rızık aramayı bırakıp da: “Allah’ım beni rızıklandır.” demesin. Muhakkak gökyüzünün altın ve gümüş yağdırmadığını biliyorsunuz!
73-  Kuvvet, merhametle necat doğrulukla beraberdir!
74-  Sırrını saklarsan ona hâkim olursun. Saklamazsan, o sana hâkim olur.
75-  Toprağın derinliklerinden rızkı arayınız! Arza lanet etmekten sakınınız. Arz, rızıkların yeridir…
76-  Hangi vali birine zulmeder ve o zulüm bana şikâyet olunur da ben, o zulmü izale etmez isem o kimseye ben zulmetmiş olurum!
77-  Güvenilen kimsenin güçsüzlüğünü, kuvvetli kimsenin hıyanetini Allah’a şikâyet ederim!
78-  Çoluk çocuğu çoğaltınız. Şüphesiz niçin rızıklandırılıyorsunuz bilmezsiniz!
79-  Çalışmak en hayırlı maldır.
80-  Bir kimseyi komşusu, akrabası ve arkadaşı methedecek olursa onun iyiliğinde şüphe etmeyiniz!
81-  Takva sahibini zenginleri seviyor görüyorsanız o dünyanın dostudur. Zaruret olmadığı halde sultandan ayrılmadığını görüyorsanız o bir hırsızdır!
82-  İlmi araştırma ve derin meselelerin çözümü cihat gibidir!
83-  Yazmadan önce biliniz, düşününüz! Nesebi öğreniniz. Nice sılayı rahimler nesebi bilmekle yerine getirilir!
84-  İnşalarla iyi dostluk kurmak aklın yarısıdır. Yerinde sual sormak ilmin yarısı, iyi tedbir almak yaşamanın yarısıdır…
85-  Allah’a ant olsun ki duçar olduğum her belada Allah’ın benim üzerimde dört nimeti olmuştur:
86-  Günahlarımdan dolayı olmadığı zaman (o belâ bir nimettir.) Günahım (o beladan) daha büyük olmadığında (yine bir nimettir.) Allah rızasından mahrum etmediği zaman (o belâ yine bir nimettir.)
87-  O belâ karşılığında bir sevap umuyorum ki (o da bir nimettir.)
88-  Gerçekten, Allah’ü Teâlâ altı şeyi altı şeyde gizlemiştir:
a)     Rızayı taatte;
b)    Gazabı isyan etmekte;
c)     İsm-i A’zam’ını Kur’anı Kerim’de;
d)    Kadir gecesini ramazan ayında;
e)     Salat-ı vustayı namazlarda,
f)      Kıyamet gününü de günler içinde…
89-  Gülmesi çok olanın heybeti azalır. İnsanları küçümseyen, insanlar tarafından küçümsenir. Bir şeyi çokça yapan o şey ile tanınır. Sözü çok olanın hatası çok olur. Hatası çok olanın hayâsı az olur. Hayâsı az olanın iffeti az olur. İffeti az olanın kalbi ölmüştür…
90-  Allah’tan başkasından korkanın bütün gayreti boşadır.
91-  Kişinin erdemini dini, aslını aklı, insanlığını huyu belirler.
92-  İşsizliğin kötü sonuçlarından sakınınız. Kuşkusuz o, sarhoşluktan daha zararlı olan kötülükleri kendisinde barındırır.
93-  İman sözle değil gereğine uymakla olur.
94-  Çalışma zahmetse, boş durma mahvolmadır.
95-  Sabah uykusundan sakınınız. Çünkü o ağız kokusu ve nefes darlığı yapar.
96-  Mümin amellerinde kusur ederse, girdiği günahın affı için bir dertle imtihan edilir.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis