Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ı Ağlatan Günâhkâr Gencin Hâli (2)


Hz. Ömer Radiyallahü Anh’ı Ağlatan Günahkâr Gencin Hali

Hz. Ömer Radiyallahü Anh bir gün ağlayarak mescide girdi… Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“- Neden ağlıyorsun ya Ömer?” diye sorunca…
“- Mescidin girişinde bir genç var, öyle içten ağlıyor ki, bende onunla ağlamaya başladım” dedi…
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem genci yanına çağırarak neden ağladığını sorar.
Genç:
“- Ben çok büyük bir günah işledim, o günahımdan dolayı ağlıyorum der…”
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“- Nasıl bir günah işledin? Allah’ü Teâlâ’ya şirk mi koştun?” der…
Genç:
“- Hayır ya Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem çok daha büyük bir günah! der…
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“- Senin günahın, Yedi kat semadan, Arş-ı Alâ’dan, yedi dağdan daha mı büyük?” der…
Genç:
“- Evet, daha büyük!” Der…
“- Peki, senin günahın Allah Teâlâ’nın rahmetinden de mi büyük?” Deyince…
Genç:
“- Hayır, Allah’ü Teâlâ’nın rahmeti daha büyük!” Der…
O zaman Gönüller sultanı:
“- Sen tövbe et, Allah’ü Teâlâ affeder!” dedi…
Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem merak etti ve anlat dedi… Genç başını önüne eğer utancından sararır…
Genç anlatmaya başlar:
“- Ya Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem, ben hırsızlık yapan biriydim… Kefen hırsızlığı yapardım. Ölülerin kefenlerini soyardım… Yeni biri öldüğü zaman takip eder, insanlar onu mezara koyduktan sonra gider, onu mezardan çıkarır kefenini çalar satardım… Bir gün yeni vefat etmiş bir genç kız cesedinin kefenini üzerinden çıkardım, o kız çıplak kaldı… Nefsime yenik düşüp geri döndüm ve o kızla ilişkiye girdim!”
“- Ben oradan uzaklaşacakken arkamdan ayak sesi geldi, o kız ayağa kalkmıştı bana arkamdan seslendi.
“- Sen bana bunu yaptın, Allah’ü Teâlâ’nın huzuruna abdestsiz çıkmama sebep oldun, Allah’ü Teâlâ’dan hiç korkmuyor musun!” dedi.
“- Sen de Allah’ü Teâlâ’nın huzuruna abdestsiz çıkarsın inşallah!” dedi. Ben düşüp bayılmışım…”
“- Bunun üzerine o kadar pişman oldum ki tövbe ettim…”
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem çok kızdı ve gence hemen burayı terk et diye huzurundan kovdu…
Genç Medine’yi terk etti. Dağlara gitti. Bir mağaraya sığındı.
Bazen dışarı çıkar:
“- Cehennemlik birini görmek isteyen bana baksın!” derdi.
Her gece sabaha kadar gözyaşı döktü, Allah’ü Teâlâ’ya yalvardı…
“- Allah’ım eğer tövbemi kabul eder beni affedersen bunu Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’e bildir, eğer affetmeyeceksen, gökten bir ateş indir ve beni bu dünyada yak ki cehennem ateşinden kurtar!” diye yalvarırdı…
Cebrail Aleyhisselâm peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’e gelip:
“- Ya Rasulullah, sen mi affedicisin yoksa Allah Teâlâ mı?” der.
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“- Tabi ki Allah’ü Teâlâ” der.
Cebrail Aleyhisselâm tekrar sorar:
“- Ya Rasulullah, senin mi rahmetin büyük yoksa Allah’ü Teâlâ mı?” der…
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“- Tabi ki Allah’ü Teâlâ’nın rahmeti büyük!” der.
Cebrail Aleyhisselâm tekrar sorar:
“- İnsanların rızkını sen mi verirsin yoksa Allah mı?” der.
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“- Tabi ki Allah’ü Teâlâ!” der.
Cebrail Aleyhisselâm şöyle der.
“- O halde Allah o kulunu affetti, sende affet!” der
Ve o gencin yerini söyler…
Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem Hz. Ömer ve Hz. Ali Radiyallahü Anhüma’yı o genci getirmesi için yollar…
Hz. Ömer ve Hz. Ali Radiyallahü Anhüma genci bularak, ona sarılırlar, alıp Medine’ye getirirler…
Genç gözyaşları içinde, peygamber efendimizden utandığını huzuruna çıkamayacağını söylese de, Hz. Ömer Radiyallahü Anh kabul etmez.
Genç:
“- O zaman Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem namaza durduğunda mescide girelim!” der…
Ve Gönüller sultanı farz namazına durunca mescide girerler…
Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem selam verince genci görür ve onu huzuruna çağırır. Allah’ü Teâlâ’nın onu affettiğini müjdeler.
Genç sevinç gözyaşlarıyla ağlayarak evine gider. 3 gün sonra vefat eder… Cenaze namazını Gönüller sultanı Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem kıldırır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis