İnançlar Şehri Kudüs Tarihi ve Önemi
Kutsal Kudüs’ün Kısa Tarihi
Kudüs,
Asya, Afrika ve Avrupa’nın tam ortasında bulunan bir konumdadır ve tarih
boyunca da hep önemli bir merkez olmuştur. Kudüs’ün bu tam ortada olma durumu
yalnızca coğrafi açıdan değil, sembolik önemi açısından ve büyük dinlerin ortak
noktası açısı olmasından da geçerlidir.
Kudüs;
Akdeniz ve Ölü Deniz’in kuzey sınırları arasında bulunur. Bu şehrin önemi
yalnızca günümüze özgü değildir tarih boyunca pek çok devlet ve büyük dinler
için önemli bir şehirdir Kudüs.
Dünyanın
en kadim kentlerinden olan Kudüs’ün köklü tarihini özetleyecek olursak;
Kudüs;
Bronz çağın son yıllarında Mısır İmparatorluğu’nun kentlerinden birisiydi.
Daha
sonra Hz. Davut Aleyhisselâm tarafından işgal edilen Kudüs; Birleşik İsrail
Krallığı’nın başkenti sıfatı ile İsrail’e tabi olmuştur.
Hz.
Davut’un Aleyhisselâm 40 yıllık hükümdarlığından sonra ise onun yerini oğlu Hz.
Süleyman Aleyhisselâm almıştır.
Hz.
Süleyman Aleyhisselâm döneminde Kutsal Tapınak inşa edilmiştir ve buradaki
birinci tapınak olan Süleyman Tapınağı daha sonra Yahudiler için çok önemli bir
konuma gelmiştir. Çünkü Süleyman Tapınağı, Ahit sandığının barındığı yerdir.
Kudüs
kenti M.Ö. 722 yılında Asurlular, M.Ö. 587 yılında ise Babil istilasına
uğramıştır. Bu istilalardan önce ise 400 yıllık bir süreçte İsrail’e yani
Yehuda Krallığı’na başkentlik yapmıştır.
M.Ö. 538
senesine gelindiğinde ise Babil istilasından kurtulmuş ve Perslerin eline
geçmiştir. Pers Kralı, Yahudilere çağrıda bulunmuş ve böylece Kudüs, tekrar
Yehuda başkenti olmuştur. Bu dönemde de Kutsal Tapınağı’n ikinci tapınağı
kurulmuştur.
Kısa bir süre
sonra Büyük İskender, Kudüs’ü işgal etmiştir ve böylece şehir Makedon kontrolü
altına girmiştir.
M.Ö. 63
yılında Roma İmparatorluğu’nun eline geçen Kudüs’te Büyük Herod döneminde çok
sayıda duvar, kule, saray ve tapınak inşa edilmiştir. Kudüs’ü Hristiyanlaştırılmak
için çalışmalar yapılmıştır.
Yine
Romalı İmparator Hadrianus döneminde ise Yehuda ismi yok edilerek Kudüs
Romalılaştırılmaya çalışılmıştır; Yahudiler’in şehre yılda bir kere girmesine
izin verilmiştir ve bazen tamamen yasaklanan Kudüs’e çok uzun bir süre M.S 4.
yüzyıla kadar Yahudiler girememiştir.
Roma
İmparatoru 1. Kostantin döneminde ise Kudüs’ün Hristiyanlaştırılması
çalışmaları devam etmiş ve burada Hristiyan şehirleri kurulmaya başlanmıştır.
Orta
Çağ’da da Bizans yönetiminde olan Kudüs, daha sonra Hz. Ömer Radiyallahü Anh
yönetimindeki Müslüman ordusu tarafından fethedilmiştir. Kudüs’ün
Müslümanlaştırılması 6. Yüzyılda aslen 620’de başlamıştır.
620
tarihinden itibaren Kudüs, İslamiyet’te ilk kıble olarak kabul edilmiştir.
Ardından Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in
Miraca yükselmesi de yine bu kutsal Kudüs topraklarında gerçekleşmiştir.
İlk
kıblemiz olan Kudüs’ün Mescid-i Aksa’sından 16 ay sonra kıble Mekke’ye
çevrilmiştir.
638
yılında Halifelik yönetim alanını Kudüs’e kadar genişletmiştir.
Bu
dönemde Hz. Ömer Radiyallahü Anh, Yahudilerin kente girmesine izin vermiş,
Hristiyanların ve Yahudilerin kutsal alanlarının da korunacağına ve
Müslümanların yönetimi altında güvende olacağına teminat vermiştir. Bu dönemde
inançlar arasında uzlaşmalardan bahsedilmektedir.
(*Bu
uzlaşma ile ilgili olarak hem Arap hem de İbrani kaynakları Mescid-i Aksa’nın
etrafının çöplerle dolu olduğunu ve Yahudi ve Arapların bu alanı birlikte
temizlediğini yazmaktadır.)
Emeviler
döneminde ise Halife Abdülmelik, 7. yüzyılın sonuna doğru kente Kubbet-ü
Sahra’yı inşa ettirmiştir.
1099
yılında Fatimi lideri tarafından Kudüs’teki Hristiyanlar kovulmuş; ardından da
Haçlı orduları tarafından Müslüman ve Yahudi halk katledilmiş; Haçlılar
tarafından Kudüs Krallığı kurulmuştur.
1187
yılında Selahaddin Eyyubi tarafından ele geçirilen Kudüs’e, Müslümanlar ve
Yahudiler tekrar yerleşmeye başlamıştır.
1250-1517
tarihleri arasında ise Kudüs’te Memlüklüler egemen olmuştur.
1517
yılında Kudüs; Osmanlı Devleti tarafından fethedilmiş ve 1917 yılına kadar
Osmanlılar tarafından huzur içerisinde yönetilmiştir.
Osmanlı
Dönemi boyunca barış ve yenilenme içerisinde olan Kudüs, Osmanlı’dan sonra 1744
yılında ise İngilizler tarafından Filistin’in başkenti olarak anılmıştır.
1967’de
ise İsrail, kentin doğusunu işgal etmiş ve 1980 yılında tamamını başkenti ilan
etmiştir.
Kudüs’ün
Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık İçin Önemi
Yahudiler
için önem sebepleri; Hz. Davut’un Aleyhisselâm Ahit Sandığı, Hz. Musa’ya Aleyhisselâm
indirilen On Emir’in yazılı olduğu tabletler ve Hz. Süleyman’ın Aleyhisselâm
genişlettiği ve kendi adıyla anılan Süleyman Tapınağı Kudüs’tedir.
Hristiyanlar
için önem sebepleri; Hz. İsa’nın Aleyhisselâm Kudüs’te yaşamış ve çarmıha
gerilmeden önce de çarmıha çivili halde Kudüs sokaklarında yürümüş ve orada
çarmıha gerilmiştir.
Müslümanlar
için önem sebepleri; Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa Sallallahü
Aleyhi Vesellem 620 senesinde Kudüs topraklarında Miraca yükselmiştir, ilk
kıblemiz olan Mescid-i Aksa Kudüs sınırları içerisindedir. Mescid-i Aksa İslam
alemine tam 16 ay boyunca kıble olmuştur. Ayrıca Kubbet’üs Sahra’da yine Kudüs
topraklarındadır. Kubbet-üs Sahra, İslamiyet’teki bilinen ilk kubbeli
ibadethane olma özelliği taşır ve burada bulunan Hacer-i Muallak taşı Hz.
Muhammed’in Sallallahü Aleyhi Vesellem Miraca yükseldiği yer olarak da bilinir.
www.mealtur.com
Yorumlar
Yorum Gönder