40 Hadis-i Şerif 63 (Dua İle İlgili 2)

40 Hadis-i Şerif 63 (Dua İle İlgili 2)

 

001- Ebu Hureyre Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Duaların sonunda söylenen ‘Âmin’, mü’min kullarının dili üzerinde âlemlerin Rabbinin mührüdür.” (Hz. Peygamber’in İzinde 1, 182)

002- Enes Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Biriniz dua ettiğinde, isteğinde kararlı olsun. “Allah’ım, dilersen bana ver” demesin. Şüphesiz Allah’ı zorlayan hiç kimse yoktur.” (Hz. Peygamber’in İzinde 1, 184)

003- İbn Abbas Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

004- “Dua ettiğinde elinin içiyle Allah’a dua et, tersiyle değil. Duayı bitirdiğinde de, iki elini yüzüne sür.” (Hz. Peygamber’in İzinde 1, 187)

005- Enes Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Gizli yapılan bir dua, açıktan yapılan yetmiş duaya denktir.” (Hz. Peygamber’in İzinde 1, 191)

006- Ebu Hureyre Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

007- “Biriniz Rabbinden bir şey istediğinde duasının kabul edildiğini hissederse, ‘İhsanıyla güzel nimetleri tamamlayan Allah’a hamdolsun’ desin. Duasının kabulü geciken de, ‘Her hâl için Allah’a hamdolsun’ desin.” (Hz. Peygamber’in İzinde 1, 203)

008- Hz. Aişe Radiyallahü Anha anlatıyor: “Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem özlü duaları tercih eder, diğerlerini bırakırdı.” (Ebu Davud, Salât 358, (1482)

009- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Gecenin son üçte biri geldiği zaman Rabbimiz dünya semasına iner ve şöyle buyurur:

·   Yok, mu dua eden? Duasını kabul edeyim.

·   Yok, mu benden isteyen? İsteğini vereyim.

·   Yok, mu bağışlanma isteyen? Onu bağışlayayım.”

(Buhari, Daavât, 14; Müslim, Salatu’l-Müsafirin, 168)

010- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

011- “Kalbinizin yumuşadığı (rikkat) anlarını ganimet bilin. Bu vakitleri dua için iyi değerlendirin.” (Kenzu’l-Ummal, Kitabu’d-Daavât, 3370)

012- Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:

013- “Kulun Rabbine en çok yakın olduğu hal, secde halidir. Öyleyse secdede duayı çoğaltın.” (Müslim, Salât, 215; Nesai, Tatbik, 78)

014- Hz. Aişe Radiyallahü Anha şöyle demiştir:

015- “Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem tüm zamanlarında ve her yerde Allah’ı hatırlar ve onu gündeminden hiç eksik etmezdi.” (Müslim, Hayız, 27; Ebu Davud, Tahara, 17; Buhari, Hayız 7, Ezan 19; Tirmizi, Tahara 11)

016- Enes Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Ezanla kamet arasındaki dua kabul edilir. O haldeyken dua ediniz.” (Hz. Peygamber’in İzinde 1, 196)

017- Cabir Radiyallahü Anha’ den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Kendinize beddua etmeyiniz; çocuklarınıza beddua etmeyiniz; mallarınıza da beddua etmeyiniz. Dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir.” (Müslim, Zühd, 74)

018- Hz. Aişe Radiyallahü Anha’den Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Her kim kendisine zulmedene beddua ederse mutlaka yardım görür.” (Tirmizi 3552)

019- Hz. Aişe Radiyallahü Anha’dan rivayet edildiğine göre; Bir gün; Hz. Âişe’nin bir şeyi çalınmış da, çalan kimseye beddua etmeye başlamış. Bunun üzeri­ne Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Böyle hırsıza beddua ederek onun günahını hafifletme.” buyurmuş. (Ebu Davud, Edep 46, (4909); Ebu Davud, Vitir 23; Müsned. VI, 45, 136, 215)

020- Hiç kimse, bir başkasına fâsık veya kâfir demesin. Şayet itham altında bırakılan kişide bu sıfatlar yoksa, o söz onu söyleyene döner. (Buhari Edeb 44)

021- Allah Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu: "Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım (aynî veya kifaye) şeyleri  eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum. Ben yapacağım bir şeyde, mü'min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi sevmem." (Buhârî, Rikak 38.)

022-      Kim ki, güneş batıdan doğmadıkça tövbe ederse, Allah’ü Teâlâ onun tövbesini kabul eder. (Müslim)

023-      Mazlumun duasından da sakın, çünkü mazlumla Allah arasında hiçbir perde yoktur. (Buhari, Muslim)

024-      Allah’ın kabul ettiği) üç müstecab dua vardır, bunların icâbete mazhariyetleri hususunda hiç bir şekk yoktur. Mazlumun duası, müsâfirin duası, babanın evladına duası. (Tirmizî, Birr 7, (1906); Cennet 2, (2528), Daavât 139, (3592); Ebû Dâvud, Salât 364, (1536); İbnu Mâce, Dua 11, (3862)

025-      Sen Ehl-i Kitap bir kavme gidiyorsun. Onları davet edeceğin ilk şey Allah'a ibadet olsun. Allah'ı tanıdılar mı, kendilerine Allah'ın zekâtı farz kılmış olduğunu, zenginlerinden alınıp fakirlerine dağıtılacağını onlara haber ver. Onlar buna da itaat ederlerse kendilerinden zekâtı al. Zekât alırken halkın (nazarlarında) kıymetli olan mallarından sakın. Mazlumun bedduasını almaktan kork. Zira Allah’ü Teâlâ'yla bu beddua arasında perde mevcut değildir." (Buhari, Zekât 1, 41, Sadaka 1, 63, Mezalim 9, Megazi 60, Tevhid 1; Müslim[, İman 31, (19); Tirmizi, Zekat 6, (625); Ebu Davud, Zekat 4, (1584); Nesai, Zekat 46, (5, 55)

026-      Birinizin yamalı bir elbise giymesi, kendisine güven duyuran bir görünüm vererek bedelini ödeyemeyeceği bir elbise alıp giymesinden daha iyidir (Müsned)

027-      Borç almaktan sakının! Çünkü o, gecenin kaygısı, gündüzün ise zilletidir. (Beyhaki)

028-      İki hakim Cehenneme, bir hakim de Cennete girer. Hakkı bilen ve o hak üzere hüküm veren hakim cennetliktir. Hakkı bilen, fakat o hak ile hükmetmiyerek yargıya zulüm karıştıran hakim cehennemliktir. Hakkı bilmeden, gerçeği öğrenmeden peşin yargıya varan hakim de yine cehennemliktir. (Hakim)

029-      Dünyada garipler 4’tür. Zalimin göğsündeki (zihnindeki) emri tutulmayan Kur’an; Bir topluluk ortasında bulunup ta içinde namaz kılınmayan cami; Bir evde bulunup ta, kabından çıkarılıp okunmayan Kur’an; Kötü huylu insanlar arasında kalan iyi huylu kişi… (Deylemi)

030-      Şüphesiz ben sizin, günah işlemenizden korkmuyorum. Dikkat edin! Şükredilmeyen nimetler, öldürücü ve yok edicidir. (İbn-i Asakir)

031-      Borcunu azalt ki hür yaşayasın. (Beyhaki)

032-      Ahlakı kötü olan nefsine azap (sıkıntı)verir. Kaygısı (stresi) çok olanın bedeni hasta olur. İnsanlarla sürtüşmeye girenin insanlar nezdinde onuru gider, kişiliği (saygınlığı) yok olur. (Ebu Nuaym)

033-      Şu 6 şeyi devamlı yapacağınıza dair bana söz verin; ben de cenete gireceğinize kefil olayım: Konuştuğunda hep doğru söyleyin. Söz verdiğinizde hep sözünüzde durun. Size güvenildiğinde bu güveni sakın istismar etmeyin. Namusunuzu titizlikle koruyun. Gözlerinizi haramdan sakının. Haramın her türlüsünden çekinin. (Müsned)

034-      Biriniz Kur’anı hatmettiğinde şöyle dua etsin: Allah’ım, kabrimde yalnız kaldığımda korku ve yalnızlığımı (Kur’anla) gider. (Deylemi)

035-      Şeytanlar, elbiselerden faydalanırlar. Onun için, biriniz elbisesini çıkardığı zaman, onu katlasın. Çünkü şeytan, katlanmış elbiseyi giyemez. (Ramuz)

036-      Cehennem ateşinin sıcaklığı (adam öldürenler için) yetmiş cüz’dür. Altmış dokuzu, öldürmeyi emredenin, bir cüz’ü de katilin (tetikçinin) dir. (Taberani)

037-      Alış verişte çok yemin etmekten sakının. Çünkü bu yemin, malı sattırır, ama (kazancın) bereketini giderir. (Müslim)

038-      Özür dileyeceğin her işten sakın. (Camiüssağir)

039-      En üstününüz, görüldüklerinde Allah’ın hatırlandığı kimselerdir. (Hakim)

040-      Biriniz ayakta iken öfkelenirse otursun. Öfkesi geçerse ne ala. Aksi halde uzanıp yatsın. (Müsned)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis