Resûlullah’ın Sallallahü Aleyhi Vesellem Dilinden Tebliğ


Resûlullah’ın Sallallahü Aleyhi Vesellem Dilinden Tebliğ

Ebu Saîdu’l-Hudrî Radiyallahü Anh: Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’ın şöyle söylediğini işittim:

“Sizden kim (dînimize uymayan) bir münker görürse (seyirci kalmayıp) onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse lisanıyla düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin. Bu kadarı îmanın en zayıf mertebesidir.” (Müslim, Tirmizî, Nesâî, İbnu Mâce)

İbn Abbas Radiyallahü Anh Peygamberimiz’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“Küçüğümüze şefkat etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen, iyiliği emredip, kötülükten de nehyetmeyen bizden değildir.” (Ahmed, Tirmizi, İbn Hibban)

Zerre bt. Ebu Leheb Radiyallahü Anh’den şöyle rivayet edilmiştir:

(Bir gün) “Ya Resûlallah! İnsanların en hayırlısı kimdir?” diye sordum. O da “Rab azze ve celleden en çok korkanı, en çok sıla-i rahim yapanı, iyiliği emredip, kötülükten de nehyedenidir.” buyurdu. (Ebuş-Şeyh, Beyhaki)

Numan b. Beşir Radiyallahü Anhden Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellemin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“Allahın hududuna riayet eden (helâl ve haramlara dikkat eden) ve o hududa tecavüz edenler, bir gemiye binen topluluğa benzerler. Bu topluluğun bir kısmı geminin üst kısmına, bir kısmı da alt kısmına yerleşirler. Alt kısımda olanlar kendilerine su lazım olunca yukarıdan temin ederler. (Bu gidip gelmeden yukarıdakileri rahatsız ederler). Alttakiler kendi aralarında ‘Eğer nasibimize düşen geminin bu alt kısmından bir delik açarsak, (kolayca su temin ederiz ve) üstümüzdekileri rahatsız etmeyiz’ deseler (ve bunu uygulamak isteseler). Yukarıdakiler aşağıdakilerin yapmak istediklerine engel olmazlarsa hep beraber boğulurlar. Eğer onlara engel olurlarsa hep beraber kurtulurlar.” (Buhari, Tirmizî)

Huzeyfe Radiyallahü Anh anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

“Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder ve kötülükten nehyedersiniz veya Allah’ın katından umumî bir belâ üzerinize yakın bir zamanda gelir. O zaman yalvar yakar olursunuz da duanız kabul edilmez.” ( Tirmizî)

Ebu Hureyre Radiyallahü Anh’dan rivayet edilmiştir. Peygamberimiz şöyle buyurdu:

“Ümmetimin gözünde dünya büyürse, ondan İslâm’ın heybeti çıkarılır. Emr-i bil-maruf ve nehy-i anil-münkeri terk ettikleri zaman, vahyin bereketinden mahrum kalırlar. Ümmetim birbirine sövdüğü zaman Allah’ın gözünden düşerler.” (Hakimü’t-Tirmizi)

Hz. Ebû Bekir Radiyallahü Anh’dan rivayet edilmiştir:

“Ey insanlar! Sizler şu âyeti okuyor, fakat yanlış anlıyorsunuz: “Ey iman edenler, siz kendinize bakın. Doğru yolda iseniz sapıtan kimse size zarar veremez” (Maide: 5/105). Ben Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’ın: “İnsanlar, zâlimi görüp elinden tutmazlarsa, Allah kendi katından hepsine ulaşacak umumî bir belâ göndermesi yakındır” dediğini işittim.” (Ebu Dâvud, Tirmizî, Nesei, İbn Mâce)

Nesei’nin rivayeti şöyledir:

Ben, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın: “Bir kavim İçlerinde kötülükler işlendiğini gördüğünde, (bu kötülükleri bertaraf edecek güçte oldukları halde) seyirci kalır, müdâhale etmezlerse, Allah onların hepsini cezalandırır” dediğini işittim.”

Ebu Hureyre Radiyallahü Anh şöyle demiştir:

Şöyle dendiğini işitirdik: Kıyamet gününde bir adam bir adamı yakalar. O da “Beni niye tutuyorsun? Ben seni tanımıyorum.” der. Diğer adam “(Hayır) sen dünyada iken benim hata ettiğimi, kötülük işlediğimi görürdün de, beni bundan nehyetmezdin” der (ve ondan davacı olur). (Rezin)

Ebu Said El-Hudri Radiyallahü Anh’dan rivayet edilmiştir. Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

“Hiçbiriniz nefsini hakir görmesin.” Oradakiler “Ey Allah’ın Resûlü! Kişi nefsini nasıl hakir görür?” Peygamberimiz (asv) “Bir meselede, söyleyecek bir sözü olduğu halde konuşmaz. Kıyamet gününde Allah o kula “Şu, şu meselede seni konuşmaktan ne alıkoydu?” der. O kul da “İnsanlardan korkudur” diye cevap verir. Cenâb-ı Hak “Senin için asıl korkulması gereken ben değil miydim?” der.” (İbnu Mâce)

Abdullah ibn Amr Radiyallahü Anh: Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“Ümmetimin korktuğunu ve zalime “Ey zalim!” diyemediğini gördüğün vakit, onlara veda edilmiş demektir.” (Hâkim)

Urs İbnu Amîre el-Kindî Radiyallahü Anh anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

“Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şâhid olan (değiştirmeye de gücü yetmeyen) bunu kötü görürse, o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şâhid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şâhid olmuş gibi mânen zarar görür.” (Ebu Dâvud)

Kaynak: 74. Sayı İrfan Mektebi Ocak 2013

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis