Benim Üç Büyük Derdim Var
Benim Üç
Büyük Derdim Var
Râbia-i Adviyye Rahmetullahi
Aleyha’ya, "Niye evlenmiyorsun?" diye ısrâr edenlere şöyle söyledi:
“- Benim üç büyük derdim var.
Bunların sıkıntısından kolayca kurtulmamı garanti ederseniz, o zaman evlenirim.
“- Birincisi, “- Acabâ son
nefesimde îmânımı kurtarabilecek miyim? "
“- İkincisi, “- Kıyâmet gününde
amel defterimi sağ tarafımdan mı, yoksa sol tarafımdan mı verecekler? "
“- Üçüncüsü, “- Herkesin hesâbı
görüldükten sonra bir grup Cehennem'e ve bir grup Cennet'e giderken, acabâ ben
hangi grupta bulunacağım? " dedi.
O kimseler; "Biz bu suâllerin cevâbı olarak size bir
şey söylemekten âciziz" dediler.
“- O halde önümde böyle
dehşetli günler varken ve bu günlere hazırlanmak elbette lâzım iken, evlenmeyi
nasıl düşünebilirim?" buyurdu.
Bir gün ikindi vakti yanına bir
misâfir geldi. Tencerede bir parça et vardı. Eti pişirip misâfire ikrâm edeyim
diye düşündü. Fakat, yemeği hazırlamak için de misâfirin yanından ayrılamadı.
Nihâyet akşam vakti oldu. Namazlarını kıldılar. Kendisi de, misâfiri de oruçlu
idiler. Nihâyet evde bulunan bir kuru ekmek ve bir mikdar suyu misâfire ikrâm
için hazırladı. Sonra, etin bulunduğu tencerenin Allahü teâlânın izni ile
kaynadığını ve yemeğin çok güzel piştiğini gördü. Misâfire ikrâm ile iftarı
birlikte yaptılar.
Misâfir;
“- Hayâtımda bu kadar lezzetli
bir yemek yemedim." deyince,
Râbia-i Adviyye Rahmetullahi
Aleyha;
“- Her hâlinde Allahü teâlâyı
hatırlıyan ve sâdece O'nun rızâsını istiyenlere işte böyle yemek
pişirirler." buyurdu.
Yorumlar
Yorum Gönder