Allah Celle Celâlüh Benimle Beraberdir
Allah Celle Celâlüh Benimle Beraberdir
‘İmanın en üstünü, nerede
olursan ol, Allah’ın seninle olduğunu bilmendir. “(1)
"İnsan, her an ve her zaman, nerede
olursa olsun Allah'ın kendisinin yanında olduğunu bilmeli ve buna göre hareket
etmelidir.
Öğretmen Ali Bey, derste bunu söyleyince:
Zeki bir öğrenci olan
Emine:
"Öğretmenim Allah Celle
Celâlüh bize çok mu yakın? Yakınsa biz O'nu niçin göremiyoruz?” diye sordu.
Ali Bey:
"Evet, yavrum,
bizimle beraber ve bize çok yakın olduğunu bizzat Rabbimiz bildiriyor:
"Siz nerede olursanız olun, O (Allah Celle
Celâlüh) sizinle beraberdir." (57 Hadid, 4)
"Biz insana şah damarından daha
yakınız." (50 Kaf, 16) Ancak biz Allah'ı dünyada değil, cennette
göreceğiz. Çünkü bizim gözlerimiz güneş ışınlarından, güçlü ışıklardan bile
etkileniyor. Ama cennette gözlerimiz Allah'ı görebilecek şekilde
yaratılacaktır.
Sevgili Peygamberimiz:
"İhsan; Allah'ı
görüyormuş gibi ibadet etmendir. Çünkü sen Allah'ı görmesen de Allah'ın seni
gördüğünü bilmendir." (2) buyurmuştur.
Arkadaşlar! Bazı şeyler vardır ki biz onları
hissederiz ama göremeyiz. Mesela; acı, tatlı, sevme, acıma, koku gibi. Şimdi
bunları göremiyoruz diye inkâr edebilir miyiz? Parmaklarınızla tuttuğunuz
kalem, kendi kendine olabilir mi? "Olamaz" diyorsunuz değil mi? Peki
ya parmaklarınız? Parmaklar mı, kalem mi? Yine bazı arkadaşlarımızın takmış
olduğu gözlük, ustasız olabilir mi? Peki ya göz? Gözlük mü harika, göz mü
harika? Gözlük kendi kendine olamıyor da, ondan çok daha harika ve canlı olan
göz nasıl kendi kendine olur? Gözün bir parçası olduğu ve onun gibi birçok
harika organlardan teşekkül eden vücut, nasıl kendi kendine olur?
Ali Bey'in bu sorusuna sınıf hep birden:
"Elbette hiçbir şey kendi kendine olamaz. Bir yaratan vardır." diye
cevap verdiler. Bu cevaptan sonra sınıfta bir sessizlik oluşur.
Parmak kaldırarak izin isteyen Hasan söz alır:
"Hocam, babamla köyümüze gitmiştik. Dedemin koyunları var. Bu koyunlar
âdeta fabrika gibiler. Koyunlar hammadde olarak sadece ot, yem yedikleri halde
süt, yün, enerji, gübre gibi maddeler üretiyorlar. Ayrıca, her sene kendisi
gibi bir fabrika (kuzu) daha doğuruyorlar. Yeryüzünde bunun gibi sayısız
fabrikalar var. Acaba koyun denilen bu fabrikanın kendi kendine olması mümkün
mü? Bu fabrikanın bir ustası olması gerekmez mi? İşte biz, koyun ve daha onun
gibi sayısız canlıları yaratana Allah Celle Celâlüh diyoruz."
Ali Bey, Hasan'ın bu katkısından dolayı çok
memnun oldu ve teşekkür etti. Bundan cesaret alan Yasin de söz aldı ve şu
kıssayı anlattı: "Bir gün dağ başında bir çobana rastlayan Hz. Ömer ona:
'Bana birkaç koyun satar mısın?' der. Çoban, 'Satamam, Çünkü koyunlar benim
değil, sahibinin izni olmazsa olmaz.' der. Hz. Ömer, çobanı denemek ister:
'Satarsın, sonra da mal sahibine, kurt yedi, öldü dersin. Nereden bilecek?'
der. Çoban öfkelenir: 'Efendi, efendi sen ne diyorsun bana? Ben patronu
kandırabilirim ama her şeyi görüp bilen Allah'ı nasıl kandıracağım?' diye
karşılık verir. Bundan son derece memnun kalan Hz. Ömer, kendini tanıtır ve
çobanı tebrik eder."
Ali Bey, Yasin'e de teşekkür ederek konuyu
şöyle bağlar:
Arkadaşlar! Biz Allah'ı isim ve sıfatlarıyla
tanıyabiliriz. Evrendeki büyük küçük her varlık O'nun eseridir. Öyleyse bu
eserlere bakarak Allah'ı tanıyabiliriz. O'nun sıfatlarından biri de BASAR'dır.
Yani O, gizli açık her şeyi görür, bilir. Biz nerede olursak olalım, Allah'ın
bizimle beraber olduğunu unutmayalım ve ona göre yaşayalım.
Şair ne güzel söylemiş:
"Seni hatırlarım nereye baksam.
Her şeyi yaratan biri vardır, derim.
İsmini söylüyor biz
duymasak da,
Şu güneş, şu ağaç, şu
rüzgâr derim."
Kaynaklar:
1. Münavi, Feyzul Kadir 2/29(1243); Hindî,
Kenzul-Ummal 1/39.
2. Buharı, İman 37; Müslim, İman 1,5,7; Ebu
Davud, Sünnet 116; Tirmizi, İman 4; Nesai, İman 5,6; İbni Mace, Mukaddime 9. (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder