Kul Hakkı Nedir Ve Ahirette Nasıl Hesaplaşılır?
Kul Hakkı Nedir Ve Ahirette
Nasıl Hesaplaşılır?
Kul hakkı o kadar öneme haizdir
ki, Allah Celle Celâlüh'ün hakkından bile önce geldiği ifade edilmektedir. Peki,
kul hakkı nedir? Ahirete intikal eden haklar nasıl bizi etkiler. Belli başlı
hak meseleleri ve toplamdan hali olamayan bizlerin bilmesi icap eden muaşeret
adapları nelerdir?
Kul Hakkı Nedir?
Bir kulun diğer bir kuldan
dünya ve âhire âit alacağı demektir.
Cenab-ı Hak Kur'anı
Mübinde:
Ey Mü'minler! Mallarınızı
aranızda haksızlıkla (şeriatın haram kıldığı fâiz, kumar, hırsızlık, gasb,
zorbalık, hıyânet, sefâhat ve israf ile) yemeyin. Ancak birbirinizden hoşnut
olarak karşılıklı ticâret yolu ile olursa (yiyebilirsiniz.) Kendi kendinizi
öldürmeyin. (Veya nefsinizden sayılan mü'mini öldürmeyin. Veyâ kısas icâb eden
cinâyetleri işleyerek kendi ölümünüze sebeb olmayın. Veyâ nefsinizi, tehlikeye
atarak öldürmeyin. Ey Muhammed Ümmeti!) Şübhesiz Allah size merhamet eder.
(Haram yemenize ve nefsinizi öldürmenize müsaade etmez. İsrâil-oğullarına,
isyanları sebebiyle kendilerini öldürmelerini emretmişken, sizi ondan meneder.)
( Nisa 29 )
Hadisi Şerifte ise şöyle
buyruluyor:
"Ben ancak insanım.
Elbette bana iki hasım gelir. Bazınız diğerinden daha iyi konuşabilir. (Hakkını
savunabilir.) Ben de onun haklı olduğunu sanırım da buna göre lehine
hükmederim. Böylece bir Müslümanın hakkını başkası lehine hükmetmiş olursam bu
hüküm ateşten bir parçadır. (Haksız olan) ister onu alsın ister
bıraksın.)"
Kul hakkı, Allah'
hakkından önce gelir. Çünkü kul âhirete muhtaç, Allah' ise ganîdir. Bu sebeble
borçlu kişi zekât ve hacla mükellef değildir.
İmam-ı Serahsî Rahmtullahi
Aleyh “Şehid’in kul hakkından başka bütün günahları affolunur” buyurdu.
Yine başka bir hadisi
şerifte:
“Kim din kardeşine
zulmetmişse, altın ve gümüşün fayda vermediği gün gelmeden önce ondan helallik
istesin. Çünkü yarın haksızlığı kadar iyi amelinden alınır; iyi ameli yoksa
haklının günahından zulmü kadar haksıza yüklenir. (Meşarikul-envar)
Müslümanın Müslüman
üzerinde hakkı beştir:
1- Selamına cevap vermek
2- Hastalanınca yoklamak.
3 Ölünce cenazesine gitmek
4- Davetine icabet etmek.
5-Aksırıp Elhamdülillah
deyince “Yerhamükellah” demek.
Abni Abidin’de deniyor
ki:
Hak sahibi hakkını helal
etmezse Kıyâmet günü haksızdan yarım gıram gümüş değerinde hak için-cemaatla
kılınmış ve kabul olmuş yediyüz vakit namazı alınıp alacaklıya verilir.
İmam-ı Rabbani buyurdu:
İşlenen günahlarda kul
hakkı varsa:
a. Hemen ödemek,
b. Helalleşmek,
c. Ona iyilik ve duada
bulunmak, lazım.
Ölmüşse: Dua ve istiğfarla
birlikte varisle-riyle helallaşmak lazımdır.
Burada şu hikaye
zikredilebilir:
Nüşirevan öldüğü zaman
tabutunu dolaştırıp kimin hakkı varsa gelsin alsın denildi. Bir fert çıkıp hak
talep etmedi..
Rasûlüllah Efendimiz
irtihalinden iki gün önce: “Kimin malını almışsam işte malım gelsin alsın.
Kimin sırtına vurmuşsam işte sırtım gelsin vursun...
Eshabdan biri üç dirhem
alacağı olduğunu iddia etti, derhal verildi Diğeri harbde sırtına kırbaç
geldiğini söyledi.. ilah..
Beyhaki Amr bin A.S.'ın
oda oğlu Abdullahdan rivayet ediyor:
Hz. Ebubekir bir cuma
namazından sonra “Sadaka develerini hazırlayıp taksim edeceğim. İznim olmadan
kimse yanımıza gelmesin dedi.
Bir kadın kocasının eline
bir deve yuları verip “git Ebubekir’i bul bekle sana da bir deve verir. Alıp
gelirsin” dedi.
Hz. Ebubekir’in emrinden
haberi olmayan adam gidip, Ömer’le birlikte devlerle meşgul olan Ebubekir’i
bulur.
Hz. Ebubekir “Niye geldin,
kimse iznim olmadan gelmesin demedim mi?” buyurup adama yuları vurur.
Taksimden sonra yuları
adamın eline verip “Benim vurduğum gibi sen de bana vur” buyurur.
Hz. Ömer:
“Senin vurduğun gibi
vuramaz. Eğer öyle yaparsa adet haline gelir;
Hz. Ebubekir:
Kıyamet gününde beni
bundan kim kurtarır?
Hz. Ömer:
Başka türlü razı et.” der.
Ebubekir oğluna “Yükü ile
birlikte bir deve bir parça kadife içinde beş dinar vermesini söyler ve memnun eder.
Ebû Hüreyre Radiyallahü
Anh
-Ya Rasûlüllah, bir kimse
haksız yere malımı almak isterse ne yaparım?
- Vermezsin!
- Bu uğurda mukatele
ederse?
- Sen de mukatele edersin.
- Ya beni öldürürse?
- Şehid olursun.
- Ya ben onu öldürürsem?
- Cehennem de olursun.
Hadis-i Şerif: Malı uğrunda öldürülen şehiddir.
Hikaye:
İbni Şirin’e birisi gelip:
-Ben seni gıybet etmiştim;
hakkını helal et.
-Allah'ın haram kıldığı
bir münkeri ben helal edemem. Ben ancak bana ait olanı helal edebilirim.”
İmam-ı Azam Hazretlerinin
babası Sabit Hazretlerinin elma hadisesi kul hakkı için nelere katlandığının
yine başka bir misalidir.
Hadis-i Şerif: “İşçinin
ücretini teri kurumadan verin.
Hadis-i Şerif: Bir kimse
çalıştırdığı işçinin ücretini teri kurumadan vermezse Allah' ona rahmet nazarıyla
bakmaz.
Hadis-i Şerif: Bir kimse
çalıştırdığı işçinin ücretini vermezse ben onun hasmıyım. (Buhari C.3 S 50)
Hadis-i Şerif: İşçilere
yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin ve güçlerinin yetmediği işleri
yüklemeyin. Şayet güç işler verirseniz onlara yardım edin. Zira hizmetçinin
işinden hafiflettiğin her şey kıyamet günü mizanda senin için sevap olacaktır.
Cemiyet hayatında
muaşeret kaideleri:
1- Hoşgörü sahibi olmak.
Hadis-i Şerif: Hoş gör ki,
hoş görülesin.
2. Mütehakkimâne değil,
mütebessim çehre ile hitab etmek:
3. Sokakta giderken hiç kimsenin
arkasından seslenmemek.
İmam-ı Âzam Rahmetullahi
aleyh talebesi Ebû Yusuf’a: “Kimseyi arkasından çağırma, biri seni arkadan
çağırırsa dönüp bakma zira arkasından çağırılan hayvandır.
4. Aksırma, öksürme gibi
durumlarda ağzını kapamalı ve arkasını dönmeli…
5. Gülmek icab ettiren bir
şey yokken gülmemeli ve toplulukta iki kişi birbirine göz kırparak anlaşmamalı.
Fısıltı halinde konuşmamalı.
6. Büyüklere - hocamıza
-üstadımıza - tecrübesinden istifade ettiğimiz yaşlılara hürmet etmeli… Bunlar
hem Hakk’ın rızasını hem onların hoşnutluğunu kazanmağa sebeptir.
7. Otobüs, dolmuş gibi
vasıtalarda büyüklere yer vermek
Mekke’ye 16 km.
Uzaklıktaki Cirane mevkiinde Rasûlüllah Efendimiz Süt validesi Halime-i Sadiye
Hazretlerini gördü. Ayağa kalktı ve cübbesini yere serip onu oturttu. Eshab-ı
Kiram bunu gördüler ve örnek aldılar. Daha sonra Ebubekir ve Ömer Radiyallahü
Anh’da Halime validemize aynı şeyi yapmışlardır.
8. Bir toplantıya
gideceğimizde el ve ayak temizliği yapmalı.
9. Cuma, Bayram gibi
kalabalığa çıkacağımızda mümkünse boy abdesti almalı, güzel elbise, temiz çorap
giymeli soğan sarımsak yememelidir.
10. Camiye geldiğimizde
neresi boşsa oraya oturmalı, cemaatin üzerinden atlayarak ileri geçmeye
çalışmamalıdır.
11. Çay kahve meşrubat vs.
gibi şeyler dağıtırken veya bir kalabalıkla musafahalaşırken kendine göre
sağdan başlamalı
12. Yemekten önce ve sonra
elleri yıkamalı
Yemekten evvel elleri
yıkamak hastalıklara, yemekten sonra yıkamak da fakirliğe kalkandır buyurulmuş.
13 Bir ziyafete
katıldığımızda ev sahibine teşekkür etmeli…
www.incemeseleler.com’dan alıntı
Yorumlar
Yorum Gönder