Sağlığınız, Mutluluğunuz Ve Güvenliğiniz İçin Zehirli İnsanlardan Uzak Durun

Sağlığınız, Mutluluğunuz Ve Güvenliğiniz İçin Zehirli İnsanlardan Uzak Durun

       Zaruri bir iş için gerekli olmadıkça negatif enerjili insanlarla vakit geçirmemeye çalışın. Negatif biriyle mecburen görüşmeniz gerekiyorsa, çizgileri baştan çizin, olumsuz yorumlara katılmayın. İşler hakkında pozitif düşünmeyi tercih ettiğinizi belirtin. Affedersiniz bir tuvalette ne kadar durursanız onlarla da o kadar beraber olun, işiniz biter bitmez derhal onları terk edin!
       Olumsuz iş arkadaşınızın mutsuzluğu işyerinde bir aksaklıkla tetiklenmiş olabilir. Dert babası olmak yerine sıkıntı veren konuyla ilgili olarak tedbir alın ve müsait bir durumda üst makamlarla görüşün!
       Çalışma arkadaşınız bütün çabanıza rağmen sizi daraltmaya devam mı ediyor? Yöneticilerinizin durumdan haberdar olmasını sağlayın. Bu durumu arkadan iş çevirmek olarak düşünmeyin. Yardım istemek hem sizin hem arkadaşınızın iş verimliliği artırmak için güzel bir fırsat olabilir.
       İş arkadaşınız bütün motivasyonunuzu yok ediyor. Tek yaptığı, devamlı şikâyet etmek, olumsuz konuşmak. Bu gibi tiplerin hayat enerjinizi yok etmesine izin vermeyin.
       Daha uzun ve huzurlu bir yaşam istiyorsanız bu insanlardan uzak durun...
Hayat kısa ve tekrarı yok, keyifli zamanlar geçireceğiniz insanlarla birlikte olun...
Davranışlarınızı şimdi değiştirin ve gelecekte de yanınızda olacak iyi insanları üzmekten kaçının.
       Bir kişiden yayılan zehir, herkesi zehirler. Bir kişinin olumsuz davranışı, tüm ortamın ahengini bozmaya yeter. Herkesi kavram kargaşasına sürükleyerek karanlık bir ortam oluşturur. Kendinizi bu negatif insanlardan koruyun!
       Olumsuz insanlardan her zaman uzak durmak lâzımdır.

Uzak Durulması Gereken insan Tipleri

01-  Benciller: Kendi menfaat ve ihtiyaçlarını her şeyden daha önemli ve acil kabul ederek kendilerinden başka kimseyi düşünmezler.
02-  Asiler: Kuralların kendileri için değil de diğerleri için konulmuş olduğunu düşünürler.
03-  Kara cahiller: Tahsilleri olmadığından dolayı bilgileri ve görgüleri de yoktur. Yine de birçok şeyi bildiklerini zannederler. Kendilerini yenilemekten kaçınırlar.
04-  Okumuş cahiller: Okumuş ama zır cahildirler. Hayatın gerçeklerinden, görgü kurallarından, yeni gelişmelerden haberleri yoktur. “Vali olmuşsun ama adam olamamışsın!” sözü bu tipler için söylenmiştir. Bunlar da kendilerini yenilemekten kaçınırlar.
05-  Hamlar: Sürekli etraflarını suçlayıp kendileri sorumluluk üstlenmekten kaçarlar. Bunlar da kendilerini yenilemekten kaçınırlar.
06-  Gericiler: Bu insanlar yeni bilgi ve teknolojilere yapılacak her türlü yeniliğe kapalıdır. Bunlar da kendilerini yenilemekten kaçınırlar.
07-  Huysuzlar: Kendi istedikleri olmayınca hep sorun çıkarırlar. Oyunda kaybedince kavga çıkaran çocuklara benzerler.
08-  Mızmızlar: Her durumu dramatikleştirir, sürekli sızlanır ve her şeyden şikâyet ederler.
09-  Kavgacılar: Kendi istedikleri olmadığı zaman; öfkeli, sivri dilli, saldırgan tavırlar sergilerler. Sürekli kavga çıkarıp gerginlik yaparlar. Bu tür insanlar sanki kavga için yaratılmıştır, kavga olmazsa içleri rahat etmez. Hem kendilerinin hem de çevrelerinin başlarını belâya sokarlar.
10-  Kibirli, Gururlu, hatta ucublular: Kendi egolarından başka bir şey görmez ve tanımazlar. Sürekli iğneleyici ve küçümseyici sözlerle etrafta negatif bir hava estirirler. Adeta kendi nefislerine taparlar, kibirlenir, gururlanır, kendilerini beğenirler.
11-  Çokbilmişler: Hemen her konuda kendi görüşlerini herkese kabul ettirmek isterler.  Sanki her şeyi onlar bilir; bir konu açıldı mı uzmanından lafı alır kimseye vermezler.
12-  Felâket tellalları: Devamlı sızlanır ve her şeyden şikâyet ederler. En ufak yanlış ve olumsuzlukları Kaf Dağı gibi büyütürler.
13-  Narsistler: Egoları çok şişkindir, kendilerini en mükemmel görürler.
14-  Obsesif-kompulsifler: Her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan ve etrafındaki herkesi bu aşırı kontrolle kasıp kavuran endişeli ve saplantılı takıntılar, evhamlar, şüpheler, yersiz hisler ve fikirlerle çevresindekileri canlarından bezdirebilirler.
15-  Felâket tellalları: Her durumda mutlaka olumsuz bir yön bulup; “Yandık, bittik, öldük!” diyenler.
16-  Olumsuz eleştirenler: Yapıcı değil yıkıcı eleştiri yaparlar. Bu negatif insanlar, farkında olmadan sizi de kendi mutsuzluklarının içine çekmeye çalışırlar.
17-  Manipülatörler: Sizi de yönetmeye çalışırlar ancak çoğunlukla bu insanları tespit etmek zordur. Zordur çünkü bu insanlar istediklerini almak için kullandıkları taktiklerde usta olmuşlardır.
18-  Önce güven verip, sonra zehrini kusanlar: Önce kendilerini dünyanın en güvenli insanı gibi göstererek güven kazanırlar. Kazandıkları güvenden emin olduktan sonra zehirlerini kusarlar. Güvenlerini kazandıkları; yakınlarını, zenginleri, devlet adamlarını iflâs ve büyük zararlara uğratırlar.
19-  Kötümserler: Her şeyin kötü yanlarına odaklanırlar. Bu insanlar her şeyi şüphenin gölgesinde kalarak ve tüm kötü sonuçları öngörerek değerlendirir.
20-  İnatçılar: Ben bir yana dünya bir yana diyerek inadını putlaştıran insanlar. Bunların inadı dünyayı tartar. Dünyadaki tüm insanlar bir şeye ak dese bu insanlar kara demekten vazgeçmezler. Sadece “Dediğim dedik, çaldığım düdük!” derler.
21-  Cimriler: Cimrilik, bir insanın sahip olabileceği en kötü kusurlardan birisidir. Cimri insanlar her zaman ceplerinden bir şey çıkarmamak için bir bahane bulurlar. Mecbur kalmadıkça ne kendilerine ne başkalarına bir şey koklatmazlar.
22-  Gıybet ve dedikoduyu hayat felsefesi yapanlar: Başkaları hakkında konuşmayı sevmeleri, kendi içlerinde bir tür güvensizlik barındırdıklarının bir göstergesidir. Bu tür insanlar spekülasyonları ve yanlış anlaşılmaları nasıl ayırt edeceklerini bilmiyorlar. Yanlarında bir türlü rahat edemiyorsunuz zaten. Yarın sizin arkanızdan konuşmayacağını da bilmiyorsunuz. Yol verin, gitsin...
23-  Sizin için bir şey yaparken bunu gözünüze sokanlar: Bir şey istediniz, yapıyor da sağ olsun ama sürekli de gözünüze sokuyor. İşte bu insanları hayatınızdan çıkarın. Çıkaramıyorsanız bile artık bir şey istemeyin. Bu küçücük adımla bile yaşam kaliteniz yükselir.
24-  Konuşulan her şeyi yanlış anlayanlar: Ne kadar açık anlatırsan anlat yanlış anlayıp fitne uyandırma peşindedirler.
25-  Lüzumsuz tartışmalarla ömür tüketenler: “Tavuk yumurtadan mı yoksa yumurta tavuktan mı çıkar?”, “Yorgan yıkanır mı yıkanmaz mı?” gibi hayatlarını lüzumsuz ve gereksiz tartışmalarla geçiren insanlar.
26-  Herkesin gözü benim üzerimde, herkes beni kıskanıyor, benimle takılmak istiyor diyenler: Ararsınız, telefonu açmaz; çağırırsınız, gelmez. Çok meşgulüm, zamanım yok diye kendilerini ağıra satmak isterler.
27-  Her daim memnuniyetsiz olan, sürekli şikâyet edenler: Kendileri bir şey yapmaz, üretmez. “Şu şöyle olmalıydı, bu böyle olmalıydı, gibi” oturduğu yerden sürekli her şeyden şikâyet eden insanlar enerjinizi emer.
28-  Kendisini ve yaşadıklarını hep başkalarıyla karşılaştıran ve bunu sürekli dile getirenler: Önce başkalarının hayatlarından olumsuz örnekler sıralar, sonra kendi hayatından doğru yanlış kesitler sunar. “Nasıl hayat ama! Bir de benimkine bak! Dünyayı dolaştığı yetmiyormuş gibi, yediği önünde yemediği arkasında! Bir de beni düşün!
29-  İletişimden anlamayan, konuşmayı bilmeyenler: Sürekli onları anlamaya çalışırsınız ama bir türlü başaramazsınız. Kendinizi suçlamayın, uzak durun yeterli...
30-  “Beni böyle kabul et, ben böyleyim!” diyenler: Değişime kapalı, hatasını kabul etmeyen, bir de üstüne sürekli “Ben böyleyim” diyen insanlar… Sizi hep geriye götürür. Bu insanları hayatınızdan çıkarmanız en iyisi...
31-  Yalnızlığı öven, buna rağmen sürekli takılmak isteyenler: Yalnızlık şöyle güzel, böyle iyi de peki senin benim yanımda ne işin var?
32-  Kendisi hiçbir şey yapmamasına rağmen, yapılanları beğenmeyenler: Atılan somut adımlara dudak büken insanlar. Siz bir iş yapıyorsunuz, çabalıyorsunuz ama karşınızdaki hiçbir şeyi beğenmiyor. Üstelik işin ucundan bile tutmuyor. Bırakın gitsin, dönerse belki aklı başına gelmiş demektir.
33-  Yaptığı iyiliğin karşılığını bekleyenler: Yaptıkları iyiliğin karşılığını anında görmek isterler. Yaptıklarını sık sık dile getirerek bıkkınlık verirler. Onlara karşılığını verip bir an önce hesabı kesmek gerekir.
34-  İşinin başından kalkmayan, sürekli işinden bahseden insanlar: Bir hayatları yoktur. Yaptıkları işten başka bir şey düşünmezler.
35-  Bizi sevdiğimiz insanlardan ayırmaya çalışanlar: Kendi konumlarını güçlendirmek için önce sizi sevdiklerinizden ayırarak başköşeye kurulmak isterler sonra da sizi istedikleri gibi kullanırlar.
36-  Dünya sevgisiyle dolup taşanlar: Bunlar imtihan için geldiğini çoktan unutmuş, gözü dünya sevgisiyle bürünmüş olanlardır. Dini vazifelerini yerine getirmez, birçoğu kalplerinin temiz olduğunu dile getirerek komik mazeretlerle hem kendini hem karşı tarafı kandırmaya çalışır. Size de yaşamanızın sebebini unutturmaya meyillidirler. Çoğunun amacı mal mülk biriktirmek, eğlenmek, gününü gün etmekten ibarettir. Helal haram kavramlarını bilmez, kul hakkını önemsemezler.
37-  Yalancılar: Meleklerin bile kendilerinden uzak durduğu bu kişiler, yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş olanlardır. Fark ettiğinizi belli etseniz bile anında o duruma da yeni bir kılıf uydurabilme yeteneğine sahiptirler. Kendi söylediklerine zamanla kendileri de inanırlar. Yalanlarını çıkarları için kullanırlar.
38-  Süslüler: Başkalarına beğenilmek için o kadar süslenirler ki hayatları giyim ve makyajdan ibaret olarak devam eder. Kibirlidirler. Vakitlerinin büyük bir kısmını kuaför salonunda ya da ayna karşısında geçirirler. Yüzlerindeki boyadan gerçek yüzlerini görmeniz gecikir. Zaten süslüler kendi benliğini de zamanla kaybedip makyajlarına uygun davranmaktan sahte kimlikleriyle yaşamaya mecbur kalırlar. Dikkat çekmek için kendine uygun olmayan kıyafetler giymeyi hüner sanır.
39-  Menfaatçiler: Bunlar sizi maddi, bedensel, zihinsel yönden kullanmaya çalışan tiplerdir. Sadece Almak fiilini severler. Toplumun “Yaralı parmağa bile işemez!” dediği tiplerdir. Sizden sürekli kendisi için bir şeyler yapmanızı isterler. Ağlayıp sızlayarak, duygu sömürüsü yapmayı çok iyi becerirler. Konuşmaları hep çıkar içindir. Bu türlerden kurtulmak epey zordur.
40-  Çokbilmişler: Her şeyi bildiklerini sanan cahil insanlardır. Emir kipiyle konuşmayı, ağız aramayı, kendi fikirlerini karşısındakine empoze etmeyi iyi becerirler. Her konuda söyleyebilecekleri bir şeyler vardır. Nasihat vermek en büyük zevkleridir. Kimseyi beğenmezler ve en doğrusunu kendilerinin bildiğine gönülden inanırlar. Tabii ki herkesin bir uzmanlık alanı var ama tevazu da iyi bir şeydir.
41-  Çok Konuşanlar: Konuşmaktan yorulmayan bu tipler bazen eğlenceli olmalarına rağmen boş konuşarak hem vaktinizi alır hem de başınızı ağrıtırlar. Konuşmasının özetinde mantığa uygun bir cümle ya bulur ya bulamazsınız.
42-  Fırsatçılar: Bunlar size dost görünüp yüzünüze karşı sizi öven tiplerdir. Bu övgüyü sizden de beklerler. Sürekli bir açığınızı yakalama çabası içerisindedirler. Tökezlemenizi fırsat bilirler. Kötü günlerinizde size destek olmaya çalışır gibi görünmekten hoşlanırlar. “Bir eşek ölse de nalını mıhını söksem!” diyen tiplerdir.
43-  Kıskançlar: Herhangi bir üstünlüğünüzü içlerine sindiremeyen sürekli bunu dile getiren tiplerdir. Sahip olduğunuz her şeyi kibarca başa kakma özellikleri vardır. Zaaflarınızı veya bildiği pişmanlıklarınızı ısıtıp önünüze sunmaktan zevk alır. Moralinizi bozmayı kendine görev bilmiştir. Yerinizde olmak istemesine rağmen sizi küçümsemeye çalışır.
44-  Gamsızlar: Bunlar için hayatta önemli bir şey yoktur. Sevinci, üzüntüyü, ölümü, doğumu aynı kefeye koyacak kadar gamsızdır. Kahkahalarıyla insanları rahatsız ederler. Sorumluluklarını zamanında yerine getirmeyerek sizi zor duruma sokar fakat bunun bilincinde değillerdir.
45-  Tembeller: Üretimi değil tüketimi severler. Sizin zamanınızın onun gözünde bir değeri yoktur. Yatmak, uyumak, oturmak en sevdiği şeylerdir. Hayatının Monoton olduğunu dile getirerek şikâyet etmekten keyif alır. Kapı kapı gezmeyi, sohbet ortamlarını, kahvehaneleri çok severler. Çalışıyorlarsa yapabileceklerinin en azını yapar verimi en aza indirgerler.
46-  Sorumsuz insanlar: Sadece anlık menfaatini düşünür. Asla sorumluluk ve inisiyatif almazlar. Dünya yanmış yıkılmış umurunda bile yoktur. Bu tür insanlar kendilerini ve birlikte bulunduğu yol arkadaşlarını felâkete sürüklerler.
47-  Verilen şablondan çıkmayan robot insanlar: Kurallarda en ufak bir esneklik gösteremeyen kural budalası robot insanlar… Bu tür insanlar en ufak bir sorunu bile çözemezler…
48-  Zevkperestler: Sürekli zevk sefa içinde yaşamak isterler. Başkalarının acı ve kederleri onları hiç mi hiç ilgilendirmez.
49-  Dünyaperestler: Kalplerinde, ruhlarında, tüm yaşamlarında sadece dünya vardır. Ahireti akıllarının ucundan bile geçirmezler.
50-  Her şeyde bir kusur bulan insanlar: Dünyanın en mükemmelini önüne koysan asla memnun edemezsin. Mutlaka bir kusur bulurlar.
51-  Sapıklar, sadistler: başka insanlara fiziksel ya da psikolojik acı yaşatmaktan zevk duyar, sahte tevazu satarlar:
52-  Ukalalar: Kendilerini akıllı ve bilgili sanarak, bilgiçlik taslayan kimseler.
53-  Ölesiye ihtiraslılar: Korkunç bir hırs ve ihtiras sahibi olan insanlar. Dünyayı da versen doymazlar.
54-  Alınganlar: En ufak şeylerde bile alınır darılırlar. Basit şakaları bile kaldıramazlar.
55- Hilekârlar: Hayatlarını başkalarını aldatarak ve hile yaparak geçen insanlar.
56-  Felâket tellâlları: Her durumda mutlaka olumsuz bir yön bulur, bardağın hep boş tarafına bakarlar. Oldukça karamsar insanlardır.
57-  Kendilerini insanüstü gibi görüp putlaştıranlar: Bütün bu sayılanların hepsini birden bünyesinde bulunduran kendilerini kutsayıp putlaştıranlar… Az da olsa böyle insanlar da vardır.
(Bu yazıda alıntılar vardır. Pek çok siteden yararlanılmıştır)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)