40 Hadis-i Şerif 91 (Yardımlaşma ve Dayanışma)
40 Hadis-i Şerif 91 (Yardımlaşma ve Dayanışma)
001-
Size en değerli sadakadan
bahsedeyim mi? (Kocasının evinden ayrılarak) senden başka kazancını sağlayacak
kimse olmadığı için sana (baba evine) sığınmış kızın (için harcadığın nafaka en
faziletli sadakadır).” (İbn Mace, Edeb, 3)
002-
Bir adam Hz. Peygamber'e
SallAllahü Aleyhi Vesellem, "Ey Allah'ın Resûlü, hangi sadaka en
faziletlidir?" diye sordu. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Sağlıklı
olup, fakirlik endişesi ve zengin olma hırsı ile hareket ederken tasaddukta
bulunabilmendir. (Sadaka vermeyi) can boğaza gelip de (son nefesini yaşadığın
ana kadar) erteleme.” (Buhari, Vesâtâ, 7)
003-
"... Mazlumun
bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur.” (Buharî, Zekât, 63)
004-
"Öyle insanlar vardır
ki (adeta) hayrın anahtarı, şerrin sürgüleri gibidir. Kimisi de şerrin anahtarı,
hayrın sürgüleri gibidir. Ne mutlu! Yüce Allah'ın, hayrın anahtarlarını
ellerine verdiği o kimselere! Ve yazıklar olsun Yüce Allah'ın şerrin
anahtarlarını ellerine verdiği o kimselere!" (İbn Mace, Sünnet, 19)
005-
"Kim Müslüman
kardeşinin ırz, namus ve benzeri şeylerinden her türlü kötülüğü savarsa Allah
da kıyamet gününde onun yüzünden cehennem ateşini savar.” (Tırmizi, Birr, 20)
006-
"Sayma ve sayarak
verme! Yoksa Allah da sana sayarak verir.” (Nesai, Zekât, 62)
007-
"Mümin mümin için, parçaları
birbirini destekleyen bir bina gibidir.” (Buhari, Mezalim, 5)
008-
"Veren el üstündür. Vermeye,
geçimini sağlamakla yükümlü olduğun kimselerden başla. Annene, babana, kız ve
erkek kardeşlerine yardım et, sonra yakınlık durumuna göre devam et.” (Nesai, Zekât,
51)
009-
Allah'ı (n hakkını) koru
ki Allah da seni korusun. Allah'ı (n hakkını) gözet ki O'nu hep yanında bulasın.
Bir şey isteyeceğinde Allah'tan iste. Yardım dileyeceğinde Allah'tan yardım
dile. (Tırmizi, Kıyame, 59)
0010- "Ancak iki kişiye gıpta edilir. Bunlar, Allah'ın kendisine verdiği
malı hak yolunda harcayan kimse ile Allah'ın kendisine verdiği (ilim ve)
hikmete göre karar veren ve onu başkasına öğreten kimsedir." (Buhari, Zekât,5)
0011- "Güneşin doğduğu her gün insanın bütün eklemleri için sadaka
vermesi gerekir. İki kişinin arasını düzeltmen. Güzel söz de sadakadır. Namaza
giderken attığın her adım sadakadır. Yoldaki rahatsızlık veren şeyi kaldırman
sadakadır." (Müslim, Zekât, 56) 5
0012- "Her Müsliman'ın sadaka vermesi gerekir." (Müslim, Zekât, 55)
0013- "Sadaka, Rabb'in gazabını söndürür ve kötü bir şekilde ölmeyi
önler." (Tırmizi, Zekât, 28)
0014- “Veren el alan elden hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin
kimselerden başla! Sadakanın hayırlısı, ihtiyaç fazlası maldan verilendir. Kim
insanlardan bir şey istemezse, Allah onu kimseye muhtaç etmez. Kim de tokgözlü
olursa, Allah onu zengin kılar.” (Buhârî, Zekât 18, Nefekât 2; Müslim, Zekât
94-97, 106, 124. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Zekât 28, 39; Tirmizî, Zekât 38, Birr 77,
Zühd 32; Nesâî, Zekât 53, 60)
0015- “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” Buhârî, Mağâzî, 35.
0016- “Yanı başındaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü’min
değildir.” (İbn Ebi Şeybe, Kitabu’l-iman, (nşr. el-Albanî), s.33 (Dımaşk ts.).
Hadisin değişik rivâyetleri için bk. el-Albanî, Silsıletu’l-ehadisi’s-sehiha,
l, 69-71)
0017- “Cibril komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, nerede ise komşuyu
komşuya mirasçı kılacak sandım.”[Buharî, Edeb 28: Müslim, Birr 140; Ebü Davud,
Edeb 123; Tirmizî, Birr 28; İbn Mâce, Edeb 4, Ahmed b. Hanbel, Müsned, II.85,
160.]
0018- “Zekât, İslam’ın köprüsüdür.” (Hadis-i Şerif)
0019- “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için
de arzu edip istemedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz” (Buhârî, Îmân 7;
Müslim, Îmân 71–72)
0020- "Bir mümin, aç bir mümini doyurursa, Allah da o kimseyi cennet
meyveleriyle doyuracaktır. Yine bir mümin, susuz kalan bir mümine bir şeyler
içirip susuzluğunu giderirse, Allah kıyamette ona (misk ile mühürlenmiş
lezzetli bir içecek olan) 'Rahîk-ı Mahtûm'dan içirecektir. Yine bir mümin, elbiseye
ihtiyacı olan bir mümini giydirirse, Allah da ona cennetin yemyeşil
elbiselerinden giydirecektir. (Tirmizî, Kıyâme, 18)
0021- “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona hiyanet etmez, yalan söylemez ve
yardımı terk etmez. Her Müslümanın, diğer Müslümana ırzı, malı ve kanı
haramdır. Takva buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor ve
hakir görmesi yeter.” (Tirmizî, Birr 18)
0022- “Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların zarar görmediği
kimsedir.” (Buhari, İman 4, 5)
0023- “Kendi nefsi için arzu ettiği bir şeyi, din kardeşi için de arzu etmeyen
kimse gerçek mümin olamaz.” (Buhari, İman 7)
0024- “Kul, kardeşinin yardımında bulunduğu sürece, Allah da kuluna yardım
eder.” buyururlar. (Müslim, Zikr 37-38)
0025- Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Onu incitmez, üzmez. Bir kimse bir
Müslümanın aybını, kusurunu örterse, Allahü teâlâ, kıyamette onun ayıplarını,
kabahatlerini örter. (Buhari)
0026- Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim
etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir
ihtiyacını giderir. (Buharî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr)
0027- “Kim Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu
kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır Kim bir Müslümanı(n kusurunu)
örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter” (Buhârî, Mezâlim, 3;
Müslim, Birr)
0028- “Ebu Said-ül Hudri RadiyAllahü Anhder ki: “Peygamber’imiz SallAllahü
Aleyhi Vesellem ile birlikte bir yolculuk sırasında adamın biri devesinin
sırtında çıka-geldi; bakışlarını sağa sola döndürüyordu. Bunun üzerine
Peygamber’imiz SallAllahü Aleyhi Vesellem “yanında fazla binek hayvanı olan onu
bineği olmayana versin-, yanında fazla azığı olan onu azığı olmayana versin”
buyurarak daha birçok çeşit mal ve eşyayı söz konusu etti; sonunda hiç
birimizin, yanında ihtiyacından fazla bir şey alıkoymaya hakkımız olmadığını
gördük.
0029- “İki kişinin yiyeceği üç kişiye, üç kişinin yiyeceği de dört kişiye
yeter.” (Buhârî, Etime 11; Müslim, Eşribe 178)
0030- “Yemeği birlikte yiyin ve besmele çekin ki, yemeğiniz bereketli olsun.”
(Ebu Davud, Etime 15; İbn Mace, Etime 17)
0031- “Bir kişinin yiyeceği iki kişiye, iki kişinin yiyeceği dört kişiye, dört
kişinin yiyeceği ise sekiz kişiye yeter.” (Müslim, Eşribe 179-181. Ayrıca bk.
Tirmizî, Et’ıme 21; İbni Mâce, Et’ıme 2)
0032- Savaşta Eş’arilerin erzağı tükenmeye yüz tutunca yahut Medine’de
çoluk-çocuklarının yiyeceği kıtlaşınca yanlarında bulunan yiyeceği bir bez
içinde toplayıp sonra aralarında aynı kapla eşit şekilde bölüştürürler. Onlar
bendendir, ben de onlardanım. (Buhari, Nafakât,1)
0033- “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek
anlamda) iman etmiş olamazsınız” (Müslim, Îmân, 93; Tirmizi, Sıfâtü’l-Kıyame,
56)
0034- “Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir”
(Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56)
0035- "Birbirinizle ilginizi kesmeyiniz, sırt dönmeyiniz, kin tutmayınız
ve hased etmeyiniz Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz. Bir Müslümanın, din
kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helâl değildir" (Buhârî,
Edeb, 57, 58, 62; Müslim, Birr, 23, 24, 28, 30–32)
0036- “Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâmı almak, hastayı
ziyaret etmek, cenazeye iştirak etmek, dâvete icabet etmek, aksırana
“yerhamukellah” (Allah sana merhamet etsin) demek” (Buhârî, Cenâiz, 2; Müslim,
Selâm, 4; İbn Mâce, Cenâiz, 1)
0037- “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini
korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğunda, diğer uzuvlar
da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar” (Müslim, Birr)
0038- - "Kardeşinin uğradığı felâketi sevinçle karşılama! Allah onu
rahmetiyle o felâketten kurtarır da seni derde uğratır" (Tirmizî, Kıyâmet,
54)
0039- Allah bana: Birbirinize karşı öylesine alçak gönüllü olun ki, hiç bir
kişi diğerine karşı haddi aşıp zulmetmesin Yine hiç bir kimse, bir başkasına
karşı böbürlenip üstünlük taslamasın diye vahyetti" (Müslim, Cennet, 64;
Ebû Dâvûd, Edeb, 40; İbni Mâce, Zühd, 16)
0040- "Bir Müslümanın, din kardeşini üç gün üç geceden fazla terkedip küs
durması helâl değildir: İki Müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa öteki öbür
tarafa döner Halbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir" (Buhârî,
Edeb, 62, İsti'zân, 9; Müslim, Birr, 23, 25, 26; Ebû Dâvûd, Edeb, 47; Tirmizî,
Birr, 21, 24; İbni Mâce, Mukaddime, 7)
Yorumlar
Yorum Gönder