Namaza Karşı Biraz İhmalkâr


Namaza Karşı Biraz İhmalkâr

          Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh Hazretlerinin oğlu Emir Âlim Çelebi namaza karşı biraz ihmalkârmış. Hz. Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh Hazretleri kendisini her gördüğünde namazlarına devam etmesini söyler, ikazda bulunurmuş.
          Emir Âlim Çelebi bir gün babasının huzuruna gelerek tazim ve hürmetle oturmuş. Cenab-ı Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh Hazretleri ona hitaben;
          “- Emir Âlim İhlas suresini biliyorsun değil mi?” deyince, Emir Âlim;
           “- Evet biliyorum” diye cevap vermiş. Hz. Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh Hazretleri;     
          “- Öyle ise oku da dinleyelim” buyurmuş.
          Emir Âlim îhlâs süresini okuyup bitirince Hz. Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh Hazretleri;
          “- Allah Teâlâ, benim anam, babam, oğlum, kızım, şerikim ve nazirim yoktur, buyuruyor. Şimdi tam çalışma zamanıdır. İbadete çalış, bana güvenme. Allah'ın has kulları onun sıfatlarından feyz alırlar ve ahlakıyla ahlaklanırlar.” buyurup ardından şu ayet-i kerimeyi okumuş;
          “- Kıyamet gününde aralarında neseb farkı gözetilmez ve onlara kimin nesillerinden olduklarını da sormayacaklar.”
         
          Ayrıca Mesnevide bir beyitte:

          “- Bil ki; bu yolda soyun sopun kıymeti yoktur.
          Fazilet ve mazhariyetin mihrabı zühd ve takva'dır.”

Buyruluyor.

          Eflakînın naklettiği bu olaya Nefisüddin ilaveten diyor ki:
Emir Âlim gittikten sonra, bizler hep ağladık ve sonumuzun kaygısına düştük.
          Bunu gören üstadımız Hz. Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh Hazretleri:
          “- Bu derece telaşlanıp ye'se düşmek de icap etmez. İstiyoruz ki; Emir Âlim 'imiz Hak yolunda pek tembel olmasın, fena nefse uyup yolda kalmasın. Allah Teâla ibadet etmeyenleri, kullukta tembellik edenleri sevmez.” deyip, bizi irşat ettiler.
          Bu olay ehl-i gafleti içinde bulundukları dalgın uykudan uyandırmalı.
          “- Falanca mürşidin neslindenim”  ya da “ben falancanın dervişiyim.” deyip de; namazı, orucu, zikri, fikri ve hatta şeriatı bir tarafa bırakıp kulluk vazifesini külliyen ihmal edenlere ibret olmalıdır.
          Evet, ameli olmayana, nesebi ne faide sağlayacaktır?
          Hakikat bu yolda iken ömrünü fani emeller, Hakk'ın razı olmadığı amellerle ifna edenler, gençliğini sefahat mahallerinde geçirip emanetullah olan vücudunu heva ve hevesleri peşinde çürütenler, sıhhatli günlerinde hastalık anlarına ve hayatlarında ölüm günlerine hazırlanmayanlar, ne bedbaht insanlardır. Dede ve babalarının cenazesini kabre elleriyle koydukları halde bir an olsun:
          “- Biz nereden geldik, niçin geldik ve akibet nereye gideceğiz” diye düşünmeyen, üstelik kendisine bir de münevverlik ve üstünlük hakkı tanıyarak, Ehl-i İslam’ı hor ve bakir görenler ne büyük bir hüsran üzeredirler.
Rabbim kendine layık kul ve Habibine has ümmet eylesin…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis