İslâm’ın Sadece Beş Şartı mı Vardır?


İslâm’ın Sadece Beş Şartı mı Vardır?

Özgür-Der Amasya Temsilciliğinde bu hafta "İslâm’ın Şartı Sadece 5 mi?" konusu işlendi.

Özgür-Der Amasya Temsilciliğinin bu haftaki seminer konusu “İslâm’ın Şartı Sadece 5 Tane midir?” idi. Dernek Temsilciliğinde, Haksöz Dergisi yazarlarından Mustafa SİEL tarafından verilen seminerde özetle şu hususlar vurgulandı.

01-  Kişinin İslâm dinine girdiğini “Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu – Ben şahitlik ederim ki Allah’ü Teâlâ’dan başka ilâh (tanrı) yoktur ve ben şahitlik ederim ki Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem O’nun (Allah’ü Teâlâ’nın) kulu ve elçisidir (peygamberidir).” Kelime-i şehadeti ile ilan etmekte olup, kelimeyi şahadet İslâm’ın 5 temel şartından ilkidir.
02-  İslâm’ın 5 temel şartından diğerleri ise, günde 5 vakit namaz kılmak, ramazan ayında oruç tutmak, imkânı olanlar zekât vermek ve hacca gitmektir.
03-  İslâm’ın 5 temel şartı, İslâm’ın ilk ve temel şartları olup, İslâm’ın şartları bunlardan ibaret değildir. Nasıl ki imanın Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahirete inanmak olarak saydığımız imanın 5 temel şartı imanın tüm şartları değil de, imana giriş şartları ise; “İslâm’ın 5 şartı da, İslâm’ın tüm şartları değil, İslâm’a giriş şartlarıdır”.
04-  Kişi kelimeyi şahadet getirerek Müslümanlığını ilan etmekle, İslâm’ın bu 5 şartından hemen sorumlu olur. Arkasından Kur’an-ı Kerim’i anlayarak okumak ve peygamberimizin gerçek sünnetini öğrenmek suretiyle İslâm’ın diğer şartlarını da öğrenmek ve öğrendiği her bir şartı gücü ve imkânları nispetinde hayatına aktarmak, yani yaşamakla sorumlu olur.
05-  Kur’anın bütününden ve peygamberimizin gerçek sünnetinden öğrendiğimiz kadarıyla, İslâm’ın diğer şartları ana hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir.
06-  Maide Suresi 35 ve pek çok ayette emredilen, Allah yolunda (fi sebilillah) cihad etmek İslâm’ın namaz ve zekâttan sonra en önemli temel şartlarındandır. Nitekim, 9. Tevbe Suresi 19. ayette, cihadın hacılara su vermek ve Mescidi Haramı onarmaktan daha önemli bir kulluk görevi olduğu bildirilmiştir.
07-  Cihad, halkı Müslüman olmayan memleketler ile halkı Müslüman iken, devletin laik oluşundan dolayı İslâm’ın devlet olarak hâkim olmadığı yerlerde; gerçek İslâm’ı tüm yönleriyle halka ulaştırma (tebliğ) ve devlet yönetimini İslâm’ileştirme, üstün kılma, Müslüman’lar arasında emri bil maruf (doğru şeyler emretmek) ve nehyi anil münker (yanlış şeylerden vazgeçmeye çağırmak), hakkı ve sabrı tavsiye faaliyetleri şeklinde yapılır.
08-  Cihad, İslâm’ın devlet yönetiminde hakim olduğu laik olmayan memleketlerde ise, meşru İslâm devletini koruma ve güçlendirme faaliyetleri ile bu devletin İslâm’a uygun haklı bir savaşa girmesi durumda, bu devletin ordusunda silahlı olarak savaşmak şeklinde olur.
09-  İsra Suresi 33 ile 2.Bakara Suresi 178 ve 179. ayetler gereğince; cihad ve benzeri haklı bir gerekçe olmadıkça kimseyi öldürmemek ve haksız yere adam öldürenleri kısasen öldürmekte, İslâm’ın şartlarındandır.
10-  İsra Suresi 31. ayet gereğince kürtaj yapmamak ve 32. ayet gereğince zinaya yaklaşmamak; 24.Nur Suresi 2. ayet gereğince zina eden erkek ve kadına toplumun huzurunda 100’er değnek vurmak; 3. ayet gereğince zina eden kadın ya da erkekle evlenmemek; 4. ayet gereğince namuslu kadınlara zina iftirasında bulunmamak ve zina iddiasında bulunup ta 4 şahit getiremeyenlere 80 değnek vurmakta İslâm’ın şartlarındandır.
11-  Ahzab Suresi 59. ayet gereğince mü’min kız ve kadınların bütün vücutlarını örtecek pardesü benzeri bir örtü – giysi (cilbab) olmadıkça evlerinden dışarı çıkmamaları; 60. ayet gereğince toplumda çıplaklık ve fuhuşu yaygınlaştırmak için uğraşanlarla mücadele edilmesi de İslâm’ın şartlarındandır.
12-  Nur Suresi 30. ayet gereğince mü’min erkek ve kadınların evlenmeleri haram olmayan kadınlara zaruri olmadıkça bakmamaları, 31. ayet gereğince mü’min kız ve kadınların evlerinden dışarı çıkarken başörtülerini, yüzlerinden başka yerlerini kapatacak şekilde bağlayıp, pardesülerinin yakaları üzerine salmaları ve yürürken cinselliklerini belirtecek hal, hareket ve tavırlardan kaçınmaları İslâm’ın şartlarındandır.
13-  Nisa Suresi 29’dan 40’a kadar olan ayetler gereğince; ticaret, ziraat, iş karşılığı ücret gibi meşru yollar hariç insanların mallarını haksız yollarla yememek; başkalarının meşru yollarla sahip olduğu mal ve mevkilere haset etmemek, Kur’anın belirlediği ölçülere göre miras sahiplerine haklarını vermek, kadının kocasının meşru emirlerine itaat etmesi, kişinin kendini beğenip büyüklenmemesi ve böbürlenmemesi, mallarını gösteriş için değil Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine ve Allah yolunda cihada harcamakta İslâm’ın şartlarındandır.
14-  Nahl Suresi 90’dan 93’e kadar olan ayetlerde Yüce Allah Müslüman’lara adaleti, insanlara güzel davranmayı, yakınlarına yardım etmeyi; sözleşme, ahid, yemin ve emanetlere eksiksiz riayet edip yerine getirmeyi emretmekte; düşünmek ve bakmak gibi küçük olsun, zina etmek gibi büyük olsun her türlü cinsel suçu (çirkinli - fuhuş) ve başkalarının hakkına tecavüz etmeyi (bağyi – kul hakkı yemeyi) yasaklamakta olup, tüm bu emir ve yasaklara riayet etmekte İslâm’ın şartlarındandır.
15-  Maide Suresi 90 ve 91. ayetlerde Müslümanların, içki, kumar ve fal oklarından uzak durmaları emredilmekte olup, içki içenlerin taziren değnekle vurulmak suretiyle cezalandırılmaları, peygamberimizin uygulamalı sünnet olan şartlarındandır.
16-  Bakara Suresi 275’ten 283’e kadar olan ayetler gereğince, faiz almamak ve vermemek, borçlanmalarda ve peşin olmayan alışverişlerde şahit bulundurmak ve yazmakta İslâm’ın şartlarındandır.
17-  Lokman Suresi 12’den 19’a kadar olan ayetler gereğince; ana babaya öf bile demeyecek derecede iyi davranmak, lakin onların Allah’ın dinine aykırı emirlerini yerine getirmemek, ihtiyarlayıp muhtaç olunca bakımlarını üstlenmek; büyüklenmemek ve kimseyi küçümsememek, konuşmalarında, yürümesinde, hal ve hareketlerinde tevazulu olmakta İslâm’ın şartlarındandır.
18-  Furkan Suresi 63’ten 76’ya kadar olan ayetler gereğince; tevazulu olmak ve cahilce söz ve hareketlere karşılık vermeden uzaklaşmak, harcamalarında israf ve cimrilikten kaçınıp, dengeli olmakta İslâm’ın şartlarındandır.
19-  Hucurat Suresi 6’dan 13’e kadar olan ayetler gereğince; güvenilir olmayan insanların getirdikleri haberlere güvenmeyip araştırma yapmak, iki Müslüman grup kavga eder ya da savaşırsa adaletle aralarını düzeltmeye çalışmak, başka Müslüman kişi ya da grupları küçümsememek, haklarında kötü zanda bulunmamak, özel hayatlarını araştırmamak, arkalarından hoşlanmayacakları şeyler söylememek (gıybet etmemek); insanları cinsiyeti, ırkı, memleketi gibi şeylerle küçümsememek ya da büyük görmemekte İslâm’ın şartlarındandır.
20-  Mearic Suresi 19’dan 35’e ve 23.Mü’minun Suresi 1’den 11’e kadar olan ayetler gereğince; açık haram olmasa bile boş ve yararsız işlerden yüz çevirmek ve İslâm’ı güzel yaşayarak insanlara İslâm’ı yaşamayı özendirecek şahitlikte bulunmakta İslâm’ın şartlarındandır.
21-  Şura Suresi 36’dan 43’e kadar olan ayetler gereğince; büyük günahlardan ve her türlü cinsel suçtan kaçınmak, kızdıkları zaman kızgınlıklarını yutup insanlara kızgınlıkla sözlü ya da fiili saldırıda bulunmamak, Allah yolunda yaptıkları tüm ortak faaliyetlerini aralarında karşılıklı danışarak alınan kararlara uyarak yapmak; kimseye haksızlık etmediği gibi, Müslümanlara yapılan haksız saldırıları yardımlaşmak suretiyle engellemek ve gerekirse kısas yoluyla intikam almasına yardımcı olmak, haksızlığa uğrayanınsa kısasen hakkı kadar karşılık verip karşılıkta aşırı gitmemesi ya da bağışlaması da İslâm’ın şartlarındandır.
22-  Buraya kadar yazdıklarımız Kur’an ve sünnetten çıkardığımız en önemli ve belli başlı emir ve yasaklar olup, tıpkı İslâm’ın 5 şartı gibi İslâm’ın vazgeçilmez şartlarıdır. Burada yazmadığımız pek çok emir ve yasak olup, Allah’ın tüm emir ve yasakları önemlidir ve her Müslüman bunları doğru bir şekilde öğrenmek ve yaşamakla sorumludur. Zaten imtihan bu emir ve yasaklara uymak hususunda olup, bu emir ve yasaklara ciddiyetle uyarak ahiret azabından korunmaya çalışmak Kur’anda takva olarak isimlendirilmiştir.
Kaynak: İslâm’ın Sadece 5 Şartı mı Vardır?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)